9. Uluslararası Dadaş Film Festivali
Erzurum'da bu yıl 9'uncusu düzenlenecek "Uluslararası Dadaş Film Festivali" kapsamında Yavuz Turgul, Şener Şen, Halit Akçatepe ve hayatını kaybeden Ertem Eğilmez'ye onur ödülü verilecek.
Kentte cuma günü kortej yürüyüşüyle başlayacak festival kapsamında Eyvah Eyvah 3, Kedi Özledi, Kadın İşi Banka Soygunu, Senin Hikayen, Hababam Sınıfı başta olmak üzere çok sayıda filmin gösterimi yapılacak.
Festivalde, Almanya'dan çok sayıda animasyon, kısa film, uzun metrajlı filmler ve çocuk filmleri de izleyiciyle buluşturulacak.
Yönetmen, senarist ve yazar Gani Müjde başkanlığında Aslı Selçuk, Ömür Gedik, Murat Han ve Ahmet Sarı'dan oluşan jürinin yapacağı değerlendirmeler sonucunda, "en iyi film", "en iyi senaryo", "en iyi kadın oyuncu", "en iyi erkek oyuncu", "en iyi kurgu", "en iyi görüntü yönetmeni", "en iyi müzik" dallarında ödül verilecek.
Festival Komite Başkanı Nil Gürpınar, bir lokantada düzenlediği basın toplantısında, festivalin başarılı geçeceğine inandıklarını belirterek, 9'uncu yıl da olmalarına rağmen küçük bütçelerle çalıştıklarını söyledi.
Festivalin gelişerek, büyümesi için sabırlı olduğunu vurgulayan Gürpınar, "Sıkıntılı dönemlerden geçtik, biraz gülelim dedik. Bunun için de temamızı komedi seçtik. Bunu hissettirelim istedik. Bu yıl iki film restore edildi. Türkiye'de artık restorasyon çalışmaları çok başarılı olmaya başladı.
Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı ve Muhsin Bey filmleri restore edildi" diye konuştu.
- Çocuklar da unutulmadı
Festivalin kortej yürüyüşü ile başlayacağının altını çizen Gürpınar, "Çok anlamlı bir kortej yaptık bu sene. Korteje okulları da davet ettim. Müzik grubu getiriyoruz ve kortejde çalacak. Pandomim sanatçılarımız olacak. Canlı heykeller olacak, tahta bacaklar olacak. Arkada off road araçları olacak. Yani çok eğlenceli bir kortej gerçekleştireceğiz" dedi.
Düzenlenen festivallerin şehirlerin kalkınması için önemli olduğunu ifade eden Gürpınar, "Yavuz Turgul, Şener Şen, Halit Akçatepe ve kaybettiğimiz Ertem Eğilmez'ye onur ödülü vereceğiz. Çocuklarla ilgili de çalışmalarımız var. Çocuklar komediyle ilgili resim ve fotoğraf çalışması yapıyorlar. Bununla ilgili İnsan Hakları ve Komedi adı altında bir etkinliğimiz var. Oyuncularımız, sınıflara habersiz girerek, sohbetler yapacak" diye konuştu.
Bu yıl festivalin uluslararası bölümünde Alman filmlerin olduğunu ve hepsini komedi seçtiklerini vurgulayan Gürpınar, "Hepsi çok özenle seçilmiş filmler. Hepsinin bir anlamı, sosyal içeriği var. Yarışma filmlerimiz de var" şeklinde konuştu.
- "Sanat kötü bir şeyi yansıtmak değildir"
Çok sayıda komedi alanında film olduğunu ancak yaptıkları elemede sadece 4 film kaldığını belirten Gürpınar, "Komedi deyince Türkiye'de biraz basitleştirebiliyoruz. Aslında komedi sanat. Bunu çok iyi yapabilenler var. Türkiye'de de ustalar var. İlla küfür etmek gerekmiyor güldürmek için. Abuk subuk hareketler gerekmiyor" ifadelerini kullandı.
Festivale istenilen düzeyde desteğin olmadığını ve sponsor sıkıntısı yaşandığını dile getiren Gürpınar, şöyle devam etti:
"Kimisi korkuyor buna destek için öyle algılıyorum. Sanat denince hani çıplaklıklar geliyor akla. Abuk subuk kötü şeyler de geliyor insanların aklına. Aslında sanat kötü bir şeyi yansıtmak değildir. Sanat paylaşmaktır, sanat göremediklerimiz göstermektir. Yani kültür katmaktır. O yüzden, o korkularla bakan insanlara biraz daha sabır göstermeliyim diyorum. Bu işin içine girdiğinde zarar vermeyeceğini, aksine çok şey katacağına inanıyorum."
Kaynak: AA
Festivalde, Almanya'dan çok sayıda animasyon, kısa film, uzun metrajlı filmler ve çocuk filmleri de izleyiciyle buluşturulacak.
Yönetmen, senarist ve yazar Gani Müjde başkanlığında Aslı Selçuk, Ömür Gedik, Murat Han ve Ahmet Sarı'dan oluşan jürinin yapacağı değerlendirmeler sonucunda, "en iyi film", "en iyi senaryo", "en iyi kadın oyuncu", "en iyi erkek oyuncu", "en iyi kurgu", "en iyi görüntü yönetmeni", "en iyi müzik" dallarında ödül verilecek.
Festival Komite Başkanı Nil Gürpınar, bir lokantada düzenlediği basın toplantısında, festivalin başarılı geçeceğine inandıklarını belirterek, 9'uncu yıl da olmalarına rağmen küçük bütçelerle çalıştıklarını söyledi.
Festivalin gelişerek, büyümesi için sabırlı olduğunu vurgulayan Gürpınar, "Sıkıntılı dönemlerden geçtik, biraz gülelim dedik. Bunun için de temamızı komedi seçtik. Bunu hissettirelim istedik. Bu yıl iki film restore edildi. Türkiye'de artık restorasyon çalışmaları çok başarılı olmaya başladı.
Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı ve Muhsin Bey filmleri restore edildi" diye konuştu.
- Çocuklar da unutulmadı
Festivalin kortej yürüyüşü ile başlayacağının altını çizen Gürpınar, "Çok anlamlı bir kortej yaptık bu sene. Korteje okulları da davet ettim. Müzik grubu getiriyoruz ve kortejde çalacak. Pandomim sanatçılarımız olacak. Canlı heykeller olacak, tahta bacaklar olacak. Arkada off road araçları olacak. Yani çok eğlenceli bir kortej gerçekleştireceğiz" dedi.
Düzenlenen festivallerin şehirlerin kalkınması için önemli olduğunu ifade eden Gürpınar, "Yavuz Turgul, Şener Şen, Halit Akçatepe ve kaybettiğimiz Ertem Eğilmez'ye onur ödülü vereceğiz. Çocuklarla ilgili de çalışmalarımız var. Çocuklar komediyle ilgili resim ve fotoğraf çalışması yapıyorlar. Bununla ilgili İnsan Hakları ve Komedi adı altında bir etkinliğimiz var. Oyuncularımız, sınıflara habersiz girerek, sohbetler yapacak" diye konuştu.
Bu yıl festivalin uluslararası bölümünde Alman filmlerin olduğunu ve hepsini komedi seçtiklerini vurgulayan Gürpınar, "Hepsi çok özenle seçilmiş filmler. Hepsinin bir anlamı, sosyal içeriği var. Yarışma filmlerimiz de var" şeklinde konuştu.
- "Sanat kötü bir şeyi yansıtmak değildir"
Çok sayıda komedi alanında film olduğunu ancak yaptıkları elemede sadece 4 film kaldığını belirten Gürpınar, "Komedi deyince Türkiye'de biraz basitleştirebiliyoruz. Aslında komedi sanat. Bunu çok iyi yapabilenler var. Türkiye'de de ustalar var. İlla küfür etmek gerekmiyor güldürmek için. Abuk subuk hareketler gerekmiyor" ifadelerini kullandı.
Festivale istenilen düzeyde desteğin olmadığını ve sponsor sıkıntısı yaşandığını dile getiren Gürpınar, şöyle devam etti:
"Kimisi korkuyor buna destek için öyle algılıyorum. Sanat denince hani çıplaklıklar geliyor akla. Abuk subuk kötü şeyler de geliyor insanların aklına. Aslında sanat kötü bir şeyi yansıtmak değildir. Sanat paylaşmaktır, sanat göremediklerimiz göstermektir. Yani kültür katmaktır. O yüzden, o korkularla bakan insanlara biraz daha sabır göstermeliyim diyorum. Bu işin içine girdiğinde zarar vermeyeceğini, aksine çok şey katacağına inanıyorum."