Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Şahin Açıklaması
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, "AK Parti ve Tayyip Erdoğan'ın önün kesmek için yapılan girişimler gerçekte Türkiye'nin önünü kesmek için yapılan girişimlere dönüştü" dedi.
Çeşitli ziyaretler ve açılışlar yapmak üzere Bolu'ya gelen Şahin, Dörtdivan Belediye Başkanı Sefer Akman'ı ziyaret etti
Burada, basın mensuplarına açıklama yapan Şahin, Bolu'da yaşayan vatandaşların AK Parti'nin kurulduğu andan itibaren kendilerine hep destek verdiğini anlattı.
Bolu'nun bu seçimlerde de desteklerini devam ettireceklerine inandıklarını anlatan Şahin, bu seçimin sadece belediye seçimi olmaktan da çıkarak farklı bir boyut kazandığını kaydetti.
Şahin, AK Parti olarak projeleriyle yarıştıklarını dile getirerek, "AK Parti'nin ve Tayyip Erdoğan'ın önünü kesmek için yapılan girişimler gerçekte Türkiye'nin önünü kesmek için yapılan girişimlere dönüştü. Bunun da halkımız farkındadır. 30 Mart akşamı AK Parti, inanıyorum ki yeni bir zafer daha kazanacaktır" diye konuştu.
Basın mensuplarının telefon dinlemeleriyle ilgili görüşü sorulan Şahin, telefonlarının sadece organize ve terör suçları ile mücadele kapsamında dinlenebileceğini belirtti.
Şahin, kişilerin telefonlarının, Ceza Muhakemeleri Yasasında buna imkan sağlayan hükümler doğrultusunda dinlenebildiğini anlatarak, "Ancak suç ve suçlu ile mücadele bağlamında. Özellikle de organize suçlarla, terör suçları ile mücadele bağlamında telefonlar dinlenebilir. Ancak bunun koşulları var. Koşullar da oldukça ağırdır. Bu koşulların yerine getirilmesi halinde savcılığın bazen de istihbarat örgütlerinin talebi üzerine yargı kararı ile ancak dinlenebilir" diye konuştu.
Son zamanlarda basına da yansıyan ve başta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olmak üzere bazı başsavcılıkların incelemeleri sonucunda bir çok vatandaş ve ilgilinin telefonlarının keyfi olarak dinlendiğinin ortaya çıktığına vurgu yapan Şahin, şunları kaydetti:
"Bu telefonlar yasadışı olarak dinlenmiş. Bu, en temel insan haklarından olan iletişim özgürlüğünü ciddi ölçüde ihlal eden, özel hayata müdahale anlamı taşıyan bu tür dinlemeler kuşkusuz ki yasadışıdır. Bunlarla ilgili şu anda savcılıklar, devletin ilgili birimleri incelemelerini araştırmalarını yapıyorlar. Kimler hangi maksatla dinlemiş, bunların ortaya çıkarılması gerekir ve vatandaşlarımız bu konuda kendilerini güvenli hissetmelidirler" ifadesini kullandı.
Şahin, bu tür haberlerin, vatandaşların kafasında "Acaba benim telefonum da dinleniyor mu?" gibi bir soru işareti belirmesine yol açtığına dikkat çekerek, "Bunu da ortadan kaldırmak, bu güvenceyi ve bu güvenliği vatandaşlarımıza vermek için hükümetimiz ve ilgili birimler şu anda ciddi bir çalışma içerisindeler. Eğer bu yasa dışı dinlemeleri yapanlar tespit edilir ve gerekli cezaya çarptırılırlarsa kamu vicdanının da rahatlayacağını düşünüyorum. Bu doğrultuda çalışmalar devam ediyor" dedi.
Fethullah Gülen'in son günlerde yaptığı açıklamalara da değinen Şahin, şunları söyledi:
"Fethullah Gülen Hoca Efendinin kamuoyunda ve bizim nezdimizde yakın bir zamana kadarki konumu, kendisi Kur'an ve sünnetin ışığında insanları irşat görevi ile sınırlı olduğunu düşünüyorduk. Ama son açıklamalar ve yakın bir zamanda ortaya çıkan kendisinin iştigal alanları, kendisinin bir siyasi figür olduğu sonucunu maalesef doğurdu. Son açıklamalarının ben bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Seçimlere doğru giderken kendisinin de siyasetin bir parçasıymış gibi açıklamalar yapmış olması öteden beri oluşturduğu misyonu ile çelişmektedir."
Kaynak: AA
Burada, basın mensuplarına açıklama yapan Şahin, Bolu'da yaşayan vatandaşların AK Parti'nin kurulduğu andan itibaren kendilerine hep destek verdiğini anlattı.
Bolu'nun bu seçimlerde de desteklerini devam ettireceklerine inandıklarını anlatan Şahin, bu seçimin sadece belediye seçimi olmaktan da çıkarak farklı bir boyut kazandığını kaydetti.
Şahin, AK Parti olarak projeleriyle yarıştıklarını dile getirerek, "AK Parti'nin ve Tayyip Erdoğan'ın önünü kesmek için yapılan girişimler gerçekte Türkiye'nin önünü kesmek için yapılan girişimlere dönüştü. Bunun da halkımız farkındadır. 30 Mart akşamı AK Parti, inanıyorum ki yeni bir zafer daha kazanacaktır" diye konuştu.
Basın mensuplarının telefon dinlemeleriyle ilgili görüşü sorulan Şahin, telefonlarının sadece organize ve terör suçları ile mücadele kapsamında dinlenebileceğini belirtti.
Şahin, kişilerin telefonlarının, Ceza Muhakemeleri Yasasında buna imkan sağlayan hükümler doğrultusunda dinlenebildiğini anlatarak, "Ancak suç ve suçlu ile mücadele bağlamında. Özellikle de organize suçlarla, terör suçları ile mücadele bağlamında telefonlar dinlenebilir. Ancak bunun koşulları var. Koşullar da oldukça ağırdır. Bu koşulların yerine getirilmesi halinde savcılığın bazen de istihbarat örgütlerinin talebi üzerine yargı kararı ile ancak dinlenebilir" diye konuştu.
Son zamanlarda basına da yansıyan ve başta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olmak üzere bazı başsavcılıkların incelemeleri sonucunda bir çok vatandaş ve ilgilinin telefonlarının keyfi olarak dinlendiğinin ortaya çıktığına vurgu yapan Şahin, şunları kaydetti:
"Bu telefonlar yasadışı olarak dinlenmiş. Bu, en temel insan haklarından olan iletişim özgürlüğünü ciddi ölçüde ihlal eden, özel hayata müdahale anlamı taşıyan bu tür dinlemeler kuşkusuz ki yasadışıdır. Bunlarla ilgili şu anda savcılıklar, devletin ilgili birimleri incelemelerini araştırmalarını yapıyorlar. Kimler hangi maksatla dinlemiş, bunların ortaya çıkarılması gerekir ve vatandaşlarımız bu konuda kendilerini güvenli hissetmelidirler" ifadesini kullandı.
Şahin, bu tür haberlerin, vatandaşların kafasında "Acaba benim telefonum da dinleniyor mu?" gibi bir soru işareti belirmesine yol açtığına dikkat çekerek, "Bunu da ortadan kaldırmak, bu güvenceyi ve bu güvenliği vatandaşlarımıza vermek için hükümetimiz ve ilgili birimler şu anda ciddi bir çalışma içerisindeler. Eğer bu yasa dışı dinlemeleri yapanlar tespit edilir ve gerekli cezaya çarptırılırlarsa kamu vicdanının da rahatlayacağını düşünüyorum. Bu doğrultuda çalışmalar devam ediyor" dedi.
Fethullah Gülen'in son günlerde yaptığı açıklamalara da değinen Şahin, şunları söyledi:
"Fethullah Gülen Hoca Efendinin kamuoyunda ve bizim nezdimizde yakın bir zamana kadarki konumu, kendisi Kur'an ve sünnetin ışığında insanları irşat görevi ile sınırlı olduğunu düşünüyorduk. Ama son açıklamalar ve yakın bir zamanda ortaya çıkan kendisinin iştigal alanları, kendisinin bir siyasi figür olduğu sonucunu maalesef doğurdu. Son açıklamalarının ben bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Seçimlere doğru giderken kendisinin de siyasetin bir parçasıymış gibi açıklamalar yapmış olması öteden beri oluşturduğu misyonu ile çelişmektedir."