Ankara Barosu Açıklaması

Ankara Barosu, önleme araması kararının, bir hukuk devletinde verilemeyeceğini savundu.

Ankara Barosu Başkanlığınca, Asliye Ceza Mahkemesi Hakimliğine sunulmak üzere Ankara 10| Sulh Ceza Mahkemesine verilen itiraz dilekçesinde, Ankara Valiliği ve Emniyet Müdürlüğünün talebi üzerine, Ankara 10| Sulh Ceza Mahkemesince, 13-27 Şubat 2014 tarihleri arasında, 15 gün süreyle, Ankara'nın Altındağ, Çankaya, Keçiören, Mamak, Yenimahalle ve Pursaklar ilçelerinde, kişilerin üstleri, araçları ile özel kağıtlarının ve eşyalarının önleme amacıyla kanun ve yönetmelikteki sınırlamalar göz önünde tutulmak kaydıyla aranmasına izin verildiği anımsatıldı.
Ankara 10| Sulh Ceza Mahkemesinin kararının, Anayasa'nın 20, İnsan Hakları Evrensel Bildirisinin 12, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 9. maddesi ile Adli ve Önleme arama Yönetmeliğinin 19. maddesine aykırı olduğu savunulan dilekçede, "Söz konusu mahkeme kararı ile temel hak ve özgürlükler ihlal edilmekte ve özel hayata açıkça müdahale edilmektedir. Bu karar bir hukuk devletinde verilebilecek türden bir karar değildir" ifadesine yer verildi.

"Söz konusu kararla teminat olması gereken kişi özgürlüğünün, tereddüt etmeden kolluğun önüne sunulduğu ve bununla keyfi uygulamalara yol açılabileceği" ileri sürülen dilekçede, bu nedenle kişilerin can ve mal güvenliğinden sorumlu bulunan polis ile yurttaşların karşı karşıya kalabileceği savunuldu.
Kaynak: AA