Malatya'daki Nükleer Tıp Fabrikası Bölgeye Hizmet Veriyor
Kanserin evresinin ve metastazlarının değerlendirilmesinde en ayrıntılı ve güvenilir verileri sağladığı bildirilen radyoaktif malzemeleri üreten Malatya'daki nükleer tıp fabrikası, çevre illerin ihtiyacını karşılıyor.
Eczacıbaşı-Monrol Nükleer Ürünler Fabrikası Genel Müdürü Hasan Ulaş Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, firmanın, iki şirketin ortaklığıyla 2008 yılında kurulduğunu söyledi.
Şirketin, kurulduğu günden bu yana yaptığı yatırımlar ve ürettiği ürünlerle Türkiye'de nükleer tıp sektörünün gelişmesine öncülük ettiğini ifade eden Özcan, yüksek hizmet kalitesinden ödün vermeden büyüyen, yüksek kalitede radyofarmasötik ilaç üretimi gerçekleştiren bir nükleer tıp firması olduklarını belirtti.
Dünya standardında, modern ve çevre dostu teknolojiler kullanılan 12 üretim tesisi bulunduğunu dile getiren Özcan, şunları aktardı:
"Bu tesislerin 7'si Türkiye'de, 5'i yurt dışındadır. Malatya tesisimiz 2012 yılında işletmeye açılmıştır. Temel olarak tüm tesislerimizde kısaca FDG olarak anılan flor-18 ile işaretli florodeoksi-D-glükoz üretilmekle birlikte Gebze'deki TÜBİTAK MAM Teknoparkı'nda yer alan ilk tesisimizde dünyanın çeşitli ülkelerine ihraç ettiğimiz farklı ürünler üretilmektedir. Türkiye'nin farklı yerlerinde aynı ürünü üreten tesisler açılmasının sebebi ürünün özelliğinde yatmaktadır. FDG, nükleer tıp birimlerinde Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) cihazlarında görüntüleme amacıyla kullanılan bir tanı ürünüdür."
Özcan, ürünün günlük siparişlere göre her gün üretildiğine ve 10 saat içinde tüketilmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Merkezlere daha kısa sürede ulaşarak daha fazla hastaya hizmet verebilmek için Türkiye'nin çeşitli coğrafi bölgelerinde üretim tesisi kurulması ihtiyacı doğmuştur. Bölgede Malatya'nın seçilmesinin nedeni gerek kendi içinde barındırdığı potansiyel, gerekse de Elazığ, Diyarbakır, Sivas, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Gaziantep gibi şehirlere hizmet verebilecek bir noktada bulunmasıdır" diye konuştu.
Malatya 2. Organize Sanayi Bölgesi'nde, 4 bin 282 metrekare alanda kurulan tesis için 2011 yılının mart ayında Yatırım Teşvik Belgesi alındığını kaydeden Özcan, "Bu teşvik kapsamında toplam 2,8 milyon lira bedelindeki yurt içi ve yurt dışı makine ve teçhizat alımlarında KDV istisnasından yararlanılmıştır" dedi.
Özcan, bin 114 metrekare kapalı alanı bulunan tesisle, halkın hak ettiği hizmeti yine kendi bölgesinde alabilmesine katkı sundukları için mutlu olduklarını vurgulayarak, "Bölge üniversitelerinden istihdam edeceğimiz elemanları Türkiye'de gittikçe gelişen radyofarmasötik alanında yetiştirerek, üstün nitelikli eleman yetiştirmek de amaçlanmaktadır" ifadesini kullandı.
- Ürünün zamanında teslimi önemli
Malatya'daki tesiste biri yönetici olmak üzere 10 kişinin istihdam edildiğini belirten Özcan, "Teknik işlerde görevlendirilen personel, fizik, kimya, mekanik, elektronik gibi dallarda eğitim almıştır. Bölgede çok da bilinmeyen alanımıza mezunlarını yönlendirmesi için İnönü Üniversitesi'nin ilgili bölümleriyle temas kurulmuştur" dedi.
İşletmede üretilen ürüne dikkati çeken Özcan, şunları söyledi:
"FDG, genel olarak tümör görüntülemesinde kullanılmakla birlikte, beyin ve kalp dokularıyla ilgili görüntü alabilmektedir. Ürün nükleer tıp birimine ulaştıktan sonra hastaya uygun dozda damar yoluyla verilmekte ve belli bir süre sonra da hastanın PET kamerayla tüm vücut görüntüsü alınmaktadır. Bu görüntülerinin nükleer tıp uzmanları tarafından değerlendirilmesiyle kanserin teşhisi, evrelendirmesi ve uygulanmakta olan tedavinin etkinliğinin takibinde çok değerli bilgiler elde edilebilmektedir. Ürünümüz radyofarmasötik adı verilen bir ilaç gurubuna dahildir. Tesisimizde her gece proton hızlandırıcıda ürün için gerekli flor-18 radyoizotopu üretilip otomatik bir kimyasal sentez aşamasıyla FDG formuna gelmesini takiben gerekli kalite kontrolleri yapıldıktan sonra merkezlere ulaştırılmak üzere özel taşıma kaplarına koyularak uçak veya karayoluyla merkezlere ulaştırılır. FDG'nin 10 saatlik kullanım süresi dolayısıyla ürünün zamanında merkezlere teslim edilmesi çok önemlidir."
- Günlük 50 hasta dozu üretim yapılıyor
İşletmede haftanın her günü üretim yapıldığını kaydeden Özcan, "Üretim genellikle gece yapılır ve sabah hastanelerin kullanımına sunulacak şekilde lojistiği sağlanır. Bir üretimde elde edilen FDG miktarı ortalama 30 ile 50 hasta dozu arasında olup, hastanelere gün içinde bir veya birkaç seferde teslim edilir" diye konuştu.
Üretilen FDG ürününün karayolu veya havayoluyla kısa sürede ulaşılabilen Nükleer Tıp Merkezlerine gönderildiğini belirten Özcan, "Hastaların görüntülenmesinde kullanılır. Kullanım süresinin kısalığı dolayısıyla Malatya tesisimizden yurt dışına ihracat mümkün olmamakta. En çok bölge hastane ve özel merkezlerindeki Nükleer Tıp Merkezlerine hizmet vermekteyiz" dedi.
Bu üretimin Türkiye ve bölge için önemli olduğuna vurgu yapan Özcan, şöyle devam etti:
"Hastaya enjekte edilen FDG ile alınan PET görüntülemesi çok duyarlı bir yöntem olup, pek çok kanser türünde teşhis, evreleme ve tedavi takibi için kullanılmaktadır. Malatya tesisimizin kurulmasıyla bu ürüne ulaşımın kolaylaşması bölgedeki PET merkezlerinin artmasına sebep olmuştur. Yeni ürün geliştirme çalışmalarımızın bir sonucu olarak kısa sürede portföyümüze katmayı planladığımız radyofarmasötiklerin sayısının artmasıyla bölgede mevcut PET kameraların daha verimli bir şekilde kullanılabileceği, daha fazla merkezde PET görüntülemenin mümkün olabileceği ve dolayısıyla bu hizmetten yararlanacak hasta sayısının artacağı varsayılmaktadır."
Kaynak: AA
Şirketin, kurulduğu günden bu yana yaptığı yatırımlar ve ürettiği ürünlerle Türkiye'de nükleer tıp sektörünün gelişmesine öncülük ettiğini ifade eden Özcan, yüksek hizmet kalitesinden ödün vermeden büyüyen, yüksek kalitede radyofarmasötik ilaç üretimi gerçekleştiren bir nükleer tıp firması olduklarını belirtti.
Dünya standardında, modern ve çevre dostu teknolojiler kullanılan 12 üretim tesisi bulunduğunu dile getiren Özcan, şunları aktardı:
"Bu tesislerin 7'si Türkiye'de, 5'i yurt dışındadır. Malatya tesisimiz 2012 yılında işletmeye açılmıştır. Temel olarak tüm tesislerimizde kısaca FDG olarak anılan flor-18 ile işaretli florodeoksi-D-glükoz üretilmekle birlikte Gebze'deki TÜBİTAK MAM Teknoparkı'nda yer alan ilk tesisimizde dünyanın çeşitli ülkelerine ihraç ettiğimiz farklı ürünler üretilmektedir. Türkiye'nin farklı yerlerinde aynı ürünü üreten tesisler açılmasının sebebi ürünün özelliğinde yatmaktadır. FDG, nükleer tıp birimlerinde Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) cihazlarında görüntüleme amacıyla kullanılan bir tanı ürünüdür."
Özcan, ürünün günlük siparişlere göre her gün üretildiğine ve 10 saat içinde tüketilmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Merkezlere daha kısa sürede ulaşarak daha fazla hastaya hizmet verebilmek için Türkiye'nin çeşitli coğrafi bölgelerinde üretim tesisi kurulması ihtiyacı doğmuştur. Bölgede Malatya'nın seçilmesinin nedeni gerek kendi içinde barındırdığı potansiyel, gerekse de Elazığ, Diyarbakır, Sivas, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Gaziantep gibi şehirlere hizmet verebilecek bir noktada bulunmasıdır" diye konuştu.
Malatya 2. Organize Sanayi Bölgesi'nde, 4 bin 282 metrekare alanda kurulan tesis için 2011 yılının mart ayında Yatırım Teşvik Belgesi alındığını kaydeden Özcan, "Bu teşvik kapsamında toplam 2,8 milyon lira bedelindeki yurt içi ve yurt dışı makine ve teçhizat alımlarında KDV istisnasından yararlanılmıştır" dedi.
Özcan, bin 114 metrekare kapalı alanı bulunan tesisle, halkın hak ettiği hizmeti yine kendi bölgesinde alabilmesine katkı sundukları için mutlu olduklarını vurgulayarak, "Bölge üniversitelerinden istihdam edeceğimiz elemanları Türkiye'de gittikçe gelişen radyofarmasötik alanında yetiştirerek, üstün nitelikli eleman yetiştirmek de amaçlanmaktadır" ifadesini kullandı.
- Ürünün zamanında teslimi önemli
Malatya'daki tesiste biri yönetici olmak üzere 10 kişinin istihdam edildiğini belirten Özcan, "Teknik işlerde görevlendirilen personel, fizik, kimya, mekanik, elektronik gibi dallarda eğitim almıştır. Bölgede çok da bilinmeyen alanımıza mezunlarını yönlendirmesi için İnönü Üniversitesi'nin ilgili bölümleriyle temas kurulmuştur" dedi.
İşletmede üretilen ürüne dikkati çeken Özcan, şunları söyledi:
"FDG, genel olarak tümör görüntülemesinde kullanılmakla birlikte, beyin ve kalp dokularıyla ilgili görüntü alabilmektedir. Ürün nükleer tıp birimine ulaştıktan sonra hastaya uygun dozda damar yoluyla verilmekte ve belli bir süre sonra da hastanın PET kamerayla tüm vücut görüntüsü alınmaktadır. Bu görüntülerinin nükleer tıp uzmanları tarafından değerlendirilmesiyle kanserin teşhisi, evrelendirmesi ve uygulanmakta olan tedavinin etkinliğinin takibinde çok değerli bilgiler elde edilebilmektedir. Ürünümüz radyofarmasötik adı verilen bir ilaç gurubuna dahildir. Tesisimizde her gece proton hızlandırıcıda ürün için gerekli flor-18 radyoizotopu üretilip otomatik bir kimyasal sentez aşamasıyla FDG formuna gelmesini takiben gerekli kalite kontrolleri yapıldıktan sonra merkezlere ulaştırılmak üzere özel taşıma kaplarına koyularak uçak veya karayoluyla merkezlere ulaştırılır. FDG'nin 10 saatlik kullanım süresi dolayısıyla ürünün zamanında merkezlere teslim edilmesi çok önemlidir."
- Günlük 50 hasta dozu üretim yapılıyor
İşletmede haftanın her günü üretim yapıldığını kaydeden Özcan, "Üretim genellikle gece yapılır ve sabah hastanelerin kullanımına sunulacak şekilde lojistiği sağlanır. Bir üretimde elde edilen FDG miktarı ortalama 30 ile 50 hasta dozu arasında olup, hastanelere gün içinde bir veya birkaç seferde teslim edilir" diye konuştu.
Üretilen FDG ürününün karayolu veya havayoluyla kısa sürede ulaşılabilen Nükleer Tıp Merkezlerine gönderildiğini belirten Özcan, "Hastaların görüntülenmesinde kullanılır. Kullanım süresinin kısalığı dolayısıyla Malatya tesisimizden yurt dışına ihracat mümkün olmamakta. En çok bölge hastane ve özel merkezlerindeki Nükleer Tıp Merkezlerine hizmet vermekteyiz" dedi.
Bu üretimin Türkiye ve bölge için önemli olduğuna vurgu yapan Özcan, şöyle devam etti:
"Hastaya enjekte edilen FDG ile alınan PET görüntülemesi çok duyarlı bir yöntem olup, pek çok kanser türünde teşhis, evreleme ve tedavi takibi için kullanılmaktadır. Malatya tesisimizin kurulmasıyla bu ürüne ulaşımın kolaylaşması bölgedeki PET merkezlerinin artmasına sebep olmuştur. Yeni ürün geliştirme çalışmalarımızın bir sonucu olarak kısa sürede portföyümüze katmayı planladığımız radyofarmasötiklerin sayısının artmasıyla bölgede mevcut PET kameraların daha verimli bir şekilde kullanılabileceği, daha fazla merkezde PET görüntülemenin mümkün olabileceği ve dolayısıyla bu hizmetten yararlanacak hasta sayısının artacağı varsayılmaktadır."