Cüneyt Özdemir'den Hülya Avşar'la ilgili çirkin ifadeler

Kanal D Ana Haber Bülteni'nde Cünyet Özdemir, Hülya Avşar'ın Cumhurbaşkanlığı Sarayı ziyareti haberini anonslarken skandal ifadeler kullandı.

Cüneyt Özdemir'den Hülya Avşar'la ilgili çirkin ifadeler
Cüneyt Özdemir'den Hülya Avşar'la ilgili çirkin ifadeler
Kanal D ana haber bülteninde dün akşam Cüneyt Özdemir, Hülya Avşar haberini anonslarken oldukça çirkin bir üslupla, yakışıksız ifadeler kullandı.
Aralarında Hülya Avşar ve Kezban Hatemi gibi isimlerin de bulunduğu TİKAD üyeleri Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Erdoğan tarafından kabul edilmiş, çıkışta ise Hülya Avşar sarayla ilgili sorulara "abartıldığı kadar değil, benim evim daha şaşalı" ifadelerini kullanmıştı.

CÜNEYT ÖZDEMİR'DEN BÜYÜK HADSİZLİK

Ana haber bülteninde Cüneyt Özdemir bu haberi anonslarken "girebilmek için birçok ünlünün birçok gemileri yaktığı Cumhurbaşkanlığı Sarayı" şeklinde çirin bir ifade kullanarak, hem Saray'ı ziyaret eden Hülya Avşar, Kezban Hatemi ve TİKAD üyelerini aşağılamaya çalıştı, hem de diğer bazı ünlüleri hedef aldı.

GEMİLERİ YAKAN SANATÇILARA NE OLUR?

Kanal D Ana Haber Bülteni'ni "kontrolden çıkan ünlülere operasyon merkezi"ne çeviren Özdemir'in "gemileri yakarak" ifadesini kullanırken tam olarak neyi kastettiği anlaşılamasa da, akıllara diğer sanatçılara karşı başlatılan linç kampanyaları geldi.
Öte yandan, Özdemir Hülya Avşar haberinin hemen öncesinde, Yavuz Bingöl'e karşı başlatılan linç kampanyasını bir adım ileri götürmüş, Bingöl'ü adeta hedef haline getirmişti. Böylece Cüneyt Özdemir, "gemileri yakan" sanatçılara ne olacağının cevabını da tesadüfen(!) ve dolaylı olarak vermişti.
Bilindiği üzere Yavuz Bingöl de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davetlerine katılan ünlüler arasında yer alıyor.

AHMET KEKEÇ: BİR MAHALLE ADINA RACON MU KESİYORSUN?
Ülke TV'de, Turgay Güler'in sunduğu Sıradışı programında konuşan Ahmet Kekeç, Özdemir'in söz konusu çirkin ifadeleriyle ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu ismini zikrettiğimiz şahıs, Londra'da eşinin işi nedeniyle bulundu bir ara. Bu zorunlu bulunuşu "sürgün" olarak yutturmuş bir adamdır bu adam. Bundan dolayı Türk kamuoyundan özür dilemesi gerekiyor. Bu adamın sokağa çıkamaması gerekiyor. Ama bu adam halen gazetecilik yapıyor. Bir defa ortada böyle bir cürüm var. Bu cürümün altına imza atmış bir adamsın sen.

Ne oluyor, gemileri yakıyorlar da? Bir mahalle adına racon mu kesiyorsun? O mahallenin masumiyeti senden mi soruluyor?
Bu ülkenin seçimle gelmiş bugüne kadarki en meşru Cumhurbaşkanı'nın davetine icabet ediyor o ünlüler. Nereye gidiyorlar? Senin, oy versen de vermesen de bu ülkenin cumhurbaşkanına saygı göstermen gerekmez mi?"