'tükenmişlik Sendromu'İş Yaşamını Vuruyor

Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç. Dr. Evrim Güleryüz, “Tükenmişlik, çalışanın iş yerini değiştirmesinden mesleğini bırakmasına kadar uzanan bir dizi olumsuz sonuçlar doğurabilir” uyarısında bulundu.

'tükenmişlik Sendromu'İş Yaşamını Vuruyor
İşverenler tarafından çalışanların stres düzeyini azaltacak bazı destek programları uygulanması gerektiğini savunan Güleryüz, işinde mutsuz bireyler için de öneriler sundu.

TALEBİ KARŞILAYAMAZ HALE GELİYORLAR
Avrupa Depresyon Birliği tarafından yapılan anket araştırmasına göre, Türkiye’de çalışanların yüzde 25’inin depresyon nedeniyle izin kullandığını hatırlatan Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Evrim Güleryüz, “Mesleki tükenmişlik, insanlarla yüz yüze ilişki gerektiren işlerde çalışan bireylerde gözlenen duygusal tükenme, hizmet verilen kişilere karşı duyarsızlaşma ve kişisel başarı duygusunda azalma özellikleri ile karakterize bir durumdur. Bu üç faktörden en önemlisinin duygusal tükenme olduğu çünkü tükenmişliğin duygusal tükenme ile başladığı biliniyor. Duygusal tükenme yaşayan çalışanlar işlerinden soğuduklarını ve bu işi bir gün daha kaldıramayacaklarını düşünürler. Kendisini duygusal olarak tükenmiş hisseden birey, diğer insanların taleplerini karşılamak ve sorunlarını çözmek için gerekli gücü kendinde bulamaz ve kaçış yolunu duyarsızlaşma da bulur. Hizmet verme durumunda olduğu kişilere karşı soğuk ve kayıtsız bir tavır takınır, bu kişilerle ilişkileri en az düzeye indirir ve onları iş gereği ilişki kurulan nesneler gibi görmeye başlar.”

İŞ YAŞAMINIZI KONTROL EDİN
Çalışanların hem işlerindeki hem de yaşamlarındaki kontrollerinin mesleki tükenmişlikle ilişkili olduğunu ifade eden Güleryüz, “Çalışanın işiyle ilgili görevlerinin yapılış şeklinin, sırasının, zamanın ve çalışma hızının kendi kontrolünde olduğunu düşünmesi tükenmişlik yaşama olasılığını azaltır. Ayrıca, unutmayalım yaşamımızdaki olayları kontrol etme isteğimiz ne kadar yüksek olursa mesleki tükenmişlik yaşama ihtimalimiz de o kadar yüksek olacaktır” dedi.

ÇALIŞANLAR İÇİN STRESLE BAŞ ETME YÖNTEMLERİ
"Egzersizi yaşamınızın bir parçası haline getirin.

- Arkadaşlarınız veya ailenizden destek alın. Sorunlarınızı onlarla paylaşın.

- Taze meyve, sebze tüketin. B vitamini açısından zengin gıdalarla beslenin. Bol bol su tüketin.

- Gülmenin kalp üzerindeki olumlu etkileri oldukça fazla. Kendinizi ya bir komedi filmiyle ödüllendirin ya da bir gösteri şovuna gidin, zihninizi stres kaynaklarından bir süreliğine uzaklaştırın.

-Sorunlarınızı çözmek için üzerinize düşen sorumluluğu alın."

İŞVERENLER ÇALIŞANLARI İÇİN NE YAPABİLİR
Güleryüz, işverenlerin ne yapabileceğini şöyle açıkladı:
"Çalışma saatlerinin esnek olmaması ya da iş seyahatlerinin yoğun olması kişilerin aile yaşantılarını olumsuz etkiler. Çalışanlar arasında adaletli bir program uygulayın.

-Çalışanlarınız için kurumunuza bağlı çocuk bakım merkezleri ve yaşlı bakım merkezlerini hizmete açın.

-Çalışanlarınızın işin nasıl ve hangi sırayla yapılacağı konusunda daha fazla inisiyatif almalarına olanak sağlayın.

-ABD ve Avrupa’da örnekleri olduğu gibi bazı iş kollarında kişinin ofiste bulunacağı mesai saatleri konusunda esnek olun.

- Çalışanlarınızın kurumunuzda egzersiz yapmalarına olanak sağlayın.

- Çalışanlarınızın banka veya kişisel işleri için her ayın yarım günü izinli olmaları gibi esneklikleriniz olsun."

FIRSATIM OLSA İŞİ BIRAKIRIM
Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası tarafından yapılan Türkiye’de Sağlık Çalışanları Tükenmişlik Araştırması sonuçlarına göre;
"Türkiye’deki sağlık çalışanları, ‘Fırsatınız olsa, mesleğinizi değiştirir miydiniz?’ sorusuna yüzde 60,8 ile evet, yüzde 39,2 ile hayır cevabını verdi.

- Türkiye’deki sağlık çalışanları ‘Fırsatınız olsa çalıştığınız hastaneyi veya sağlık kuruluşunu değiştirir miydiniz?’ sorusuna yüzde 55,5 ile evet, yüzde 44,5 ile hayır cevabını verdi.
Kaynak: İHA