Mustafa Kaplan: Yapının tepesindekiler taşeron
Paralel mağduru olan yazar Mustafa Kaplan, 17 ve 25 Aralık darbe süreçlerinin dünyayı idare eden bir güç tarafından planlandığını ifade ederek paralel yapının sadece taşeron olduğunu söyledi. Kaplan cemaatin samimi isimlerine de mesaj gönderdi.
“PİYASAYA ÇIKMAYAN KİTAP DELİL SAYILDI”
Paralel mağduru olan Kaplan, yazılma aşamasında olan bir kitabın delil olarak gösterildiğini söyledi. Kitap piyasa çıkmadan suç unsuru tespit edildiğini belirten Kaplan, “Bu nasıl bir yapıdır, bu nasıl bir mantıktır? Biz legal bir yayıneviyiz. Kitaplarımızın hepsi devletin kontrolünde. Her çıkardığımız kitabı devletin basın savcısına teslim ediyoruz. Basın savcılığı yapmak polisin görevi mi?” dedi.
“TEHLİKE ÇOK DAHA BÜYÜK”
Kendisine yöneltilen “40 yıldır bugünü bekledim dediniz. Neyi beklediniz?” sorusuna “Şu harekata karşı bu ülkeden bir sağduyu sesinin çıkmasını bekledim” cevabını veren kaplan, “Bu ahtapot ülkenin her tarafını ele geçirirken devlet neredeydi? Yalnız kaldık yalnız. Çareyi bu kitapları çıkartmakta bulduk. Derdimizi anlatacak kimseyi bulamıyoruz. Bütün yayın organları, dini gruplar, siyasi partiler ve devlet mekanizmaları kontrol altına alınmış. Sayın Erdoğan ve Başbakan'ın bu yapı hakkında söyledikleri kitleler için bir şey ifade etmiyor. Çok zayıf kalıyor. Gerçekten çok daha tehlikeli bir durum var.” ifadelerini kullandı.
“YAPININ TEPESİNDEKİLER TAŞERON”
Sözlerinin devamında Sabah gazetesinin “Kardeşlerine tuzak kurdular” manşetini hatırlatan Kaplan, “Bir Müslüman kardeşine tuzak kurmaz. Bu arkadaşlar bize tuzak kurdular.” dedi. Paralel yapının darbe girişiminde başarılı olacağını düşündüğünü de ekleyen Kaplan, “Benim kast ettiğim bütün dünyayı idare eden bir üst akıldır. Bunlar taşerondur. Bunlarda bunu yapacak akıl yok. Bunlarda bu zeka yok. Dünyayı idare eden bir güç bu planları yapıyor. Bu yapının tepesindekiler taşeron.” şeklinde konuştu.
“ARTIK YETER UYANIN”
Gülen cemaatinin içinde samimi Müslümanların olduğunu da belirten Kaplan o isimlere şu şekilde seslendi: Onların uyanması gerek. Artık yeter. Kur'an'a dönün. Bu ülkenin menfaatlerine dönün. Başka ülkelerin menfaatleri için çalışanların güdümünden kurtulun. Beyninizle düşünün. Başkaların yönlendirmesiyle hareket etmeyin. Yazıktır. Kendinize gelen. Hem bu ülkeye hem de inancınıza zarar veriyorsunuz. Müslüman'ın zekatını aldınız Kur'an'ın emretmediği yerlere verdiniz. Yeter artık. Uyanın kardeşim. Sizin hem paranızı hem hizmetinizi alıyorlar. Bizim kapımız açık. Kur'an hizmetini beraber yapalım.