Soma'da Madencilerin İşten Çıkarılması
Türkiye Maden-İş Ege Bölgesi 3 No'lu Şube Müteşebbis Heyet Başkanı Cafer Bülbül, Soma'da 301 işçinin ölümüyle sonuçlanan facianın meydana geldiği Eynez ocağında çalışan işçilerin bazılarının işten çıkarılmasıyla ilgili, "Devletin bu saatten itibaren yapacağı tek bir şey var; bu işçileri kendi bünyesine alıp kamuda istihdam etmeli, yeni sahaları üretime açarak bu işçilere iş imkanı sağlamalı" dedi.
Bülbül, sendika binasında gazetecilere yaptığı açıklamada, Eynez'deki facianın ardından yaşanan süreçte işçiler olarak pek çok sorunla karşılaştıklarını ancak en büyüğünün Soma Kömürleri AŞ'de çalışan yaklaşık 3 bin işçinin, şirketin almış olduğu kararla işten çıkarılması olduğunu söyledi.
Madencilerin, işsiz kalma tehlikesini olayın ilk gününden itibaren dile getirdiklerini ve bunun önlenmesi için yeni projeler, yeni maden sahaları üretilmesi gerektiğini savunduklarını, ancak bu uyarılarının dikkate alınmadığını ifade eden Bülbül şunları kaydetti:
"Biz bu sorunu o günlerde gördük ama bizden başka bunu gören olmadı. Devletin düşündüğü, 'ben bu sorun karşısında, işçilerin belirli bir kısmını Demir Export'a, belirli bir kısmını da İmbat AŞ veya diğer şirketlerde değerlendiririm' şeklinde ama bizim talebimiz o yönde değil. Devletin bu saatten itibaren yapacağı tek bir şey var; bu işçileri kendi bünyesine alıp kamuya alıp istihdam etmeli, yeni sahaları üretime açarak bu işçilere iş imkanı sağlamalı."
-"Benim hakkımı bana vererek mağduriyet giderilemez"
Bülbül, işten çıkarmalar karşısında "işçinin kıdem ve ihbar tazminatları ödenecek kimse mağdur edilmeyecek" söylemini kabul etmeyeceklerini belirterek, şunları söyledi:
"Yıllardır bu işçi arkadaşların üzerinden çok güzel paralar kazanıldı. Kurumlar vergisinde dereceye girdi. Düşük ücretle çalıştırıldılar, şimdi bu arkadaşlarımız sokağa atıldı. Devlet burada acilen bu sorunları çözmeli. 'Tazminatını ödettireceğiz veya biz ödeyeceğiz, mağdur olmayacak' zihniyeti yanlış çünkü o benim hakkım. Sen benim hakkımı bana vererek, işçiyi mağdur etmedim diyemezsin. Bana iş imkanı sağlamak zorundasın."
Kaynak: AA
Madencilerin, işsiz kalma tehlikesini olayın ilk gününden itibaren dile getirdiklerini ve bunun önlenmesi için yeni projeler, yeni maden sahaları üretilmesi gerektiğini savunduklarını, ancak bu uyarılarının dikkate alınmadığını ifade eden Bülbül şunları kaydetti:
"Biz bu sorunu o günlerde gördük ama bizden başka bunu gören olmadı. Devletin düşündüğü, 'ben bu sorun karşısında, işçilerin belirli bir kısmını Demir Export'a, belirli bir kısmını da İmbat AŞ veya diğer şirketlerde değerlendiririm' şeklinde ama bizim talebimiz o yönde değil. Devletin bu saatten itibaren yapacağı tek bir şey var; bu işçileri kendi bünyesine alıp kamuya alıp istihdam etmeli, yeni sahaları üretime açarak bu işçilere iş imkanı sağlamalı."
-"Benim hakkımı bana vererek mağduriyet giderilemez"
Bülbül, işten çıkarmalar karşısında "işçinin kıdem ve ihbar tazminatları ödenecek kimse mağdur edilmeyecek" söylemini kabul etmeyeceklerini belirterek, şunları söyledi:
"Yıllardır bu işçi arkadaşların üzerinden çok güzel paralar kazanıldı. Kurumlar vergisinde dereceye girdi. Düşük ücretle çalıştırıldılar, şimdi bu arkadaşlarımız sokağa atıldı. Devlet burada acilen bu sorunları çözmeli. 'Tazminatını ödettireceğiz veya biz ödeyeceğiz, mağdur olmayacak' zihniyeti yanlış çünkü o benim hakkım. Sen benim hakkımı bana vererek, işçiyi mağdur etmedim diyemezsin. Bana iş imkanı sağlamak zorundasın."