Myanmar'da İnsan Hakları İhlalleri
Myanmar Kadınlar Birliği Örgütü, ülkede askeri cuntanın görevi bırakmasının üzerinden dört yıl geçmesine rağmen Myanmar ordusunun ülkedeki etnik azınlıklara karşı "tecavüz"ü sistematik ve yaygın şekilde kullanmaya devam ettiğini bildirdi.
Örgüt tarafından yayınlanan raporda, etnik bölgelerdeki kadınların ve kadın hakları savunucularının askerler tarafından taciz ve eziyete maruz kaldığı belirtilerek, Myanmar hükümetine bölgelerdeki birlikleri derhal geri çekmesi çağrısında bulunuldu.
Raporda, yerel milislerle ateşkes anlaşmalarının imzalandığı bölgelerdeki dahil, ordu birlikleri tarafından 118 tecavüz, toplu tecavüz ve cinsel saldırı girişiminde bulunulduğu belirtildi. Bu sayının vakaların sadece bir bölümü olduğu düşünüldüğü, bu ihlallerin savaş suçu ve insanlığa karşı işlenmiş suç kapsamına girebileceği ifade edildi.
Grubun genel sekreteri Tin Tin Nyo, "Hükümet, reform çabalarını tüm dünyaya göstermek için çok çalıştı ancak ordunun cinsel şiddeti Burma'nın etnik azınlıklarına ait kadınları için tehdit olmaya devam ediyor" dedi.
Nyo, ordunun sivil denetim altına alınması ve ülkedeki iç çatışmaların etnik azınlıklara eşitlik veren bir barış anlaşmasıyla sonlandırılması gerektiğini söyleyerek, bu adımların atılmaması durumunda devlet destekli cinsel şiddetin asla durmayacağını savundu.
Kabine üyelerinin çoğunlukla eski generallerden oluştuğu Myanmar'da hükümet gelecek yıl düzenlenecek genel seçimler öncesi ülkedeki etnik azınlıklarla barış anlaşması imzalamaya çalışıyor ancak müzakereler durmuş vaziyette. Myanmar ordusunun sistematik insan hakları ihlalleri yaptığına dair güçlü kanıtlar bulunmasına rağmen ordunun tam dokunulmazlığı var.
Resmi olarak tanınan sekiz etnik grubun bulunduğu Myanmar'daki en büyük etnik grubu Burmalılar oluşturuyor. Karen, Şah, Arakan, Mon, Rohingya, Çin, Kaçin ve diğer azınlıklar nüfusun yüzde 32'sini oluşturuyor.
Kaynak: AA
Raporda, yerel milislerle ateşkes anlaşmalarının imzalandığı bölgelerdeki dahil, ordu birlikleri tarafından 118 tecavüz, toplu tecavüz ve cinsel saldırı girişiminde bulunulduğu belirtildi. Bu sayının vakaların sadece bir bölümü olduğu düşünüldüğü, bu ihlallerin savaş suçu ve insanlığa karşı işlenmiş suç kapsamına girebileceği ifade edildi.
Grubun genel sekreteri Tin Tin Nyo, "Hükümet, reform çabalarını tüm dünyaya göstermek için çok çalıştı ancak ordunun cinsel şiddeti Burma'nın etnik azınlıklarına ait kadınları için tehdit olmaya devam ediyor" dedi.
Nyo, ordunun sivil denetim altına alınması ve ülkedeki iç çatışmaların etnik azınlıklara eşitlik veren bir barış anlaşmasıyla sonlandırılması gerektiğini söyleyerek, bu adımların atılmaması durumunda devlet destekli cinsel şiddetin asla durmayacağını savundu.
Kabine üyelerinin çoğunlukla eski generallerden oluştuğu Myanmar'da hükümet gelecek yıl düzenlenecek genel seçimler öncesi ülkedeki etnik azınlıklarla barış anlaşması imzalamaya çalışıyor ancak müzakereler durmuş vaziyette. Myanmar ordusunun sistematik insan hakları ihlalleri yaptığına dair güçlü kanıtlar bulunmasına rağmen ordunun tam dokunulmazlığı var.
Resmi olarak tanınan sekiz etnik grubun bulunduğu Myanmar'daki en büyük etnik grubu Burmalılar oluşturuyor. Karen, Şah, Arakan, Mon, Rohingya, Çin, Kaçin ve diğer azınlıklar nüfusun yüzde 32'sini oluşturuyor.