'Bardakla Müzik'Ten 213 Bin Liralık Müzik Atölyesine
Kepsut ilçesindeki 125'inci Yıl Yatılı Bölge Ortaokulunun müzik öğretmeni Nuri Dağdelen ile bazı öğrencileri tarafından kurulan "Hayatın Ritmini Yakala Grubu", enstrüman yokluğu nedeniyle bardakla başladıkları çalışmaları sayesinde okullarına maliyeti 213 bin lira olan atölye kazandırdı.
Dağdelen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleğinde 7'nci yılı geride bıraktığını belirterek, şimdiki okulunda ise 3'üncü senesinde olduğunu söyledi.
Okulda sosyal aktivite olması amacıyla yaklaşık iki yıl önce müzik grubu kurmaya karar verdiklerini anlatan Dağdelen, "Okulda eğitim gören çocukların neredeyse tamamı kırsaldan geliyor. Bu çocukları biraz daha yaşamın içine katmayı, sosyal etkinliklerle eğitim öğretimi keyifli hale getirmeyi hedefledik" dedi.
Grubu kurarken tek eksiklerinin müzik aleti olduğunu dile getiren Dağdelen, köy çocuklarına hizmet etme, "kardelenler" yetiştirme hedefleri bulunduğunu ifade etti.
Özel okullarda ya da maddi imkanları iyi olan eğitim kurumlarında bu işleri yapmanın çok daha kolay olduğunu vurgulayan Dağdelen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiçbir şey yokken, çaresizlikler ve imkansızlıklar, mucizeleri doğurur. 'Nasıl yapabiliriz?' diye düşünürken babamın dükkanı aklına geldi. Züccaciyeci olan babamın dükkanından bardak aldım. Grubun ilk enstrümanı bu bardaklar oldu. Bardaklarla ritim tuttuk, müzik yaptık. Ardından çok da kaliteli olmayan darbukalar aldık. Bardaklarla başladığımız yolculuğumuzda sloganımızı ve grubumuzun adının 'İmkan Yok Ritim Çok' olarak belirledik. Büyük bir yankı uyandırdı. İstediğimiz şekilde hayatın ritmini yakalamıştık. Bu yüzden grubun adını bugünkü haliyle Hayatın Ritmini Yakala olarak belirledik."
- Grup, emanet darbukalarla "en iyiler" arasına girdi
Bardağı, kaşık, darbuka ve tefle birleştirdiklerini aktaran Dağdelen, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Sahnesi 7'nci Ulusal ve 8'inci Uluslararası Vurmalı Çalgılar Festivali'nde en iyi 12 grup arasına girdikleri bilgisini verdik.
Emanet birkaç darbuka ve bardakla katıldıkları bu festivalde büyük ilgi gördüklerini bildiren Dağdelen, "Bu yılın başında da darbuka sayımız 7 oldu. Koreografileri kendimiz oluşturduk. O dönemde grupta 8 öğrencimiz vardı. İkisi Güzel Sanatlar Lisesini kazanınca ayrılmak zorunda kaldı. Şu anda 6 kişiyle ritim tutuyor, müzik yapıyoruz" ifadesini kullandı.
Dağdelen, grup adına Güney Marmara Kalkınma Ajansına bir proje sunduklarını ve dünyada örnek olacak ahşap müzik atölyesi kurulmasının amaçlandığı bu çalışmanın maliyetinin 213 bin lira olduğunu anlattı.
Projenin kabul edildiğini ve atölyenin okul bahçesine kurulmaya başlandığına değinen Dağdelen, şunları kaydetti:
"Bu 213 bin liranın bir bölümü müzik atölyesinin inşaatına gidecek. Proje kapsamında 167 bin liralık ses sistemi ve enstrümanlar da okulumuza geldi. Bardakla başladığımız bu yolda şimdi tef, org, gitar, bağlama, yan flüt, bateri, elektro gitar, bas gitar gibi 55 enstrümanımız oldu. Bu müzik aletlerini bütün okul öğrencileri kullanacak. Zaten amaç burası yatılı okul olduğu için sosyal işler yapmak. Öğrencilerin bir şeylerle uğraşmaları gerekiyor. Bunların başında spor ve müzik geliyor. Müziğin derslere çok fazla katkısı var. Bunu öğrenciler bizzat pratikte gördü. Hepsinin derslerinde ilerleme oldu. Aileleri de bu konuda mutlu. Müzik atölyesinin ahşap olması hem görünüm hem sağlık hem de sesi yutması bakımından avantajlı."
- Feshane'de de sahne aldılar
Kepsut Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Konuk da grubun, İstanbul'daki Feshane Uluslararası Fuar Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Balıkesir Tanıtım Günleri'nde gönüllerde taht kurduğunu söyledi.
Grubun daha iyi ve güzel yerlere gelmesi için desteklerinin süreceğini dile getiren Konuk, "Grup sayesinde Kepsut'un tanıtımı daha iyi yapılabilecek. İlçemizi temsil eder oldular. Çocukların geleceği bakımından da bu faaliyet çok önemli" değerlendirmesinde bulundu.
Öğrencilerden Merve Bozbek, grupta yer alan ağabeyinin, Güzel Sanatlar Lisesini kazanması nedeniyle ayrıldığını belirtti.
İnek çanı ile tef çaldığını dile getiren Bozbek, "Grupta olduğum için çok mutluyum. Derslerime de olumlu etkileri oldu" diye konuştu.
Zehra Gümüş, Sezer Avcu, Çilem Koçar, Can Demir ve Zeynep Aydoğan ise müzik becerilerini ilerletip bu alanda kendilerini geliştirmek istediklerini ifade etti.
Kaynak: AA
Okulda sosyal aktivite olması amacıyla yaklaşık iki yıl önce müzik grubu kurmaya karar verdiklerini anlatan Dağdelen, "Okulda eğitim gören çocukların neredeyse tamamı kırsaldan geliyor. Bu çocukları biraz daha yaşamın içine katmayı, sosyal etkinliklerle eğitim öğretimi keyifli hale getirmeyi hedefledik" dedi.
Grubu kurarken tek eksiklerinin müzik aleti olduğunu dile getiren Dağdelen, köy çocuklarına hizmet etme, "kardelenler" yetiştirme hedefleri bulunduğunu ifade etti.
Özel okullarda ya da maddi imkanları iyi olan eğitim kurumlarında bu işleri yapmanın çok daha kolay olduğunu vurgulayan Dağdelen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiçbir şey yokken, çaresizlikler ve imkansızlıklar, mucizeleri doğurur. 'Nasıl yapabiliriz?' diye düşünürken babamın dükkanı aklına geldi. Züccaciyeci olan babamın dükkanından bardak aldım. Grubun ilk enstrümanı bu bardaklar oldu. Bardaklarla ritim tuttuk, müzik yaptık. Ardından çok da kaliteli olmayan darbukalar aldık. Bardaklarla başladığımız yolculuğumuzda sloganımızı ve grubumuzun adının 'İmkan Yok Ritim Çok' olarak belirledik. Büyük bir yankı uyandırdı. İstediğimiz şekilde hayatın ritmini yakalamıştık. Bu yüzden grubun adını bugünkü haliyle Hayatın Ritmini Yakala olarak belirledik."
- Grup, emanet darbukalarla "en iyiler" arasına girdi
Bardağı, kaşık, darbuka ve tefle birleştirdiklerini aktaran Dağdelen, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Sahnesi 7'nci Ulusal ve 8'inci Uluslararası Vurmalı Çalgılar Festivali'nde en iyi 12 grup arasına girdikleri bilgisini verdik.
Emanet birkaç darbuka ve bardakla katıldıkları bu festivalde büyük ilgi gördüklerini bildiren Dağdelen, "Bu yılın başında da darbuka sayımız 7 oldu. Koreografileri kendimiz oluşturduk. O dönemde grupta 8 öğrencimiz vardı. İkisi Güzel Sanatlar Lisesini kazanınca ayrılmak zorunda kaldı. Şu anda 6 kişiyle ritim tutuyor, müzik yapıyoruz" ifadesini kullandı.
Dağdelen, grup adına Güney Marmara Kalkınma Ajansına bir proje sunduklarını ve dünyada örnek olacak ahşap müzik atölyesi kurulmasının amaçlandığı bu çalışmanın maliyetinin 213 bin lira olduğunu anlattı.
Projenin kabul edildiğini ve atölyenin okul bahçesine kurulmaya başlandığına değinen Dağdelen, şunları kaydetti:
"Bu 213 bin liranın bir bölümü müzik atölyesinin inşaatına gidecek. Proje kapsamında 167 bin liralık ses sistemi ve enstrümanlar da okulumuza geldi. Bardakla başladığımız bu yolda şimdi tef, org, gitar, bağlama, yan flüt, bateri, elektro gitar, bas gitar gibi 55 enstrümanımız oldu. Bu müzik aletlerini bütün okul öğrencileri kullanacak. Zaten amaç burası yatılı okul olduğu için sosyal işler yapmak. Öğrencilerin bir şeylerle uğraşmaları gerekiyor. Bunların başında spor ve müzik geliyor. Müziğin derslere çok fazla katkısı var. Bunu öğrenciler bizzat pratikte gördü. Hepsinin derslerinde ilerleme oldu. Aileleri de bu konuda mutlu. Müzik atölyesinin ahşap olması hem görünüm hem sağlık hem de sesi yutması bakımından avantajlı."
- Feshane'de de sahne aldılar
Kepsut Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Konuk da grubun, İstanbul'daki Feshane Uluslararası Fuar Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Balıkesir Tanıtım Günleri'nde gönüllerde taht kurduğunu söyledi.
Grubun daha iyi ve güzel yerlere gelmesi için desteklerinin süreceğini dile getiren Konuk, "Grup sayesinde Kepsut'un tanıtımı daha iyi yapılabilecek. İlçemizi temsil eder oldular. Çocukların geleceği bakımından da bu faaliyet çok önemli" değerlendirmesinde bulundu.
Öğrencilerden Merve Bozbek, grupta yer alan ağabeyinin, Güzel Sanatlar Lisesini kazanması nedeniyle ayrıldığını belirtti.
İnek çanı ile tef çaldığını dile getiren Bozbek, "Grupta olduğum için çok mutluyum. Derslerime de olumlu etkileri oldu" diye konuştu.
Zehra Gümüş, Sezer Avcu, Çilem Koçar, Can Demir ve Zeynep Aydoğan ise müzik becerilerini ilerletip bu alanda kendilerini geliştirmek istediklerini ifade etti.