Konya'da Öldürülen Gülşah Öğretmen Davasında Karar
KONYA - Öğretmen Gülşah Aktürk'ü silahla öldüren sanığa, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi, mahkeme cezada indirim hakkını kullanmadı.
Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen cinayet duruşmasına, tutuklu sanık Hakan Başar,sanık avukatı, müşteki avukatları ve Aktürk'ün ailesi katıldı.
Müşteki olarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin de bulunduğu duruşmada, karar öncesi son sözü sorulan sanık Başar, Gülşah'ı çok sevdiğini ve birliktelikleri boyunca çok az ayrı kaldıklarını söyledi.
Aynı şekilde Gülşah Aktürk'ün de kendisini çok sevdiğini düşündüğünü belirten Başar, "Başımıza gelen kötü bir durum. Hala yaşananları anlamıyor, çözümleyemiyorum. Bunları kabul etmiyorum. Böyle bir insan değilim. Bir seferinde motosikletten inerken Gülşah'ın ayak bileği incinmişti, bileğini bile öptüm" dedi.
-"Onun öldüğünü ifade etmeyin"
Gülşah Aktürk'ü sınırsız sevdiğini, kelimelerle bile bu durumu açıklayamadığını ifade eden Başar, şunları kaydetti:
"Bana en ağır cezayı verebilirsiniz. Yüksek ceza almam vatana, millete hayırlı olacaksa, en yüksek cezayı verin. Buna razıyım. Siz de onun öldüğünü ifade etmezseniz sevinirim. Her gün ağlıyorum. Onun öldüğünü kabul etmiyorum. Gülşah'ın öldüğü ifadelerine maruz kalmak istemiyorum. Ondan hiçbir kötülük görmedim. Gülşah'ı çok sevdim. Hala da seviyorum. Beni hırsızlıkla suçlamasına rağmen, onu üzmemek için bu durumu bile kabullendim. Her şey tamamen tesadüf oldu. Öldürdüğümü düşünmüyorum."
Mahkeme heyeti, sanık Başar'a "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, "ruhsatsız silah bulundurmaktan" ise 1 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Heyet, olayın gerçekleşme süreci ve sanığın mahkemedeki durumu nedeniyle cezalarda indirime gitmedi. Öte yandan sanık Başar'ın, duruşmada ara sıra ağlaması dikkati çekti.
Duruşma sonunda baba Haşim Aktürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, kararın bundan sonraki bu tür olaylara örnek olması temennisinde bulundu.
"Keşke idam kalkmasaydı" diyen Aktürk, "Kızım ölmüş, benim normal bir hayat sürmem mümkün değil. Onun acısını içimizde taşıyacağız. Çünkü biri nefes alıyor, diğeri almıyor. Bu konularda devlet, özellikle hiçbir şey yokken canı elinden alınan insanlar için daha caydırıcı cezalar verebilirse, bu işlerin düzeleceğini tahmin ediyorum" diye konuştu.
-Olayın geçmişi ve iddianame
Van'da görev yapan genç kadın öğretmen Gülşah Aktürk'ün, geldiği Konya'da, ayrıldığı sevgilisi Hakan Başar tarafından 6 Aralık 2012'de silahla öldürüldüğü iddia edilmiş, kaçan Başar ise tutuklanmıştı. Baba Haşim Aktürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, Hakan Başar tarafından sürekli rahatsız edilen kızının Konya'ya yanlarına geldiğini, bu durumu savcılığa da bildirdiklerini söylemişti.
''Tasarlayarak adam öldürme' ',''ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma ve taşıma'' suçundan hazırlanan ve mahkemeye sunulan iddianame kabul edilmişti.
İddianamede; ''para göndereceğim'' diyerek Aktürk'ün evden çıkmasını sağlayan Başar'ın, silahla yaralandıktan sonra ''beni kurtarın'' diye bağırıp yere düşen genç öğretmenin başına tekrar ateş ettiği ifade edilmişti.
İlk duruşmada, soruşturma aşamasındaki ifadeleri okunan Başar, Mahkeme heyetine, ''Bana o andaki şartları meydana getirin, dünyayı yörüngesinden çıkarayım. Numara yapıyorsam müebbeti şimdi verin'' demişti.
Kaynak: AA
Müşteki olarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin de bulunduğu duruşmada, karar öncesi son sözü sorulan sanık Başar, Gülşah'ı çok sevdiğini ve birliktelikleri boyunca çok az ayrı kaldıklarını söyledi.
Aynı şekilde Gülşah Aktürk'ün de kendisini çok sevdiğini düşündüğünü belirten Başar, "Başımıza gelen kötü bir durum. Hala yaşananları anlamıyor, çözümleyemiyorum. Bunları kabul etmiyorum. Böyle bir insan değilim. Bir seferinde motosikletten inerken Gülşah'ın ayak bileği incinmişti, bileğini bile öptüm" dedi.
-"Onun öldüğünü ifade etmeyin"
Gülşah Aktürk'ü sınırsız sevdiğini, kelimelerle bile bu durumu açıklayamadığını ifade eden Başar, şunları kaydetti:
"Bana en ağır cezayı verebilirsiniz. Yüksek ceza almam vatana, millete hayırlı olacaksa, en yüksek cezayı verin. Buna razıyım. Siz de onun öldüğünü ifade etmezseniz sevinirim. Her gün ağlıyorum. Onun öldüğünü kabul etmiyorum. Gülşah'ın öldüğü ifadelerine maruz kalmak istemiyorum. Ondan hiçbir kötülük görmedim. Gülşah'ı çok sevdim. Hala da seviyorum. Beni hırsızlıkla suçlamasına rağmen, onu üzmemek için bu durumu bile kabullendim. Her şey tamamen tesadüf oldu. Öldürdüğümü düşünmüyorum."
Mahkeme heyeti, sanık Başar'a "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, "ruhsatsız silah bulundurmaktan" ise 1 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Heyet, olayın gerçekleşme süreci ve sanığın mahkemedeki durumu nedeniyle cezalarda indirime gitmedi. Öte yandan sanık Başar'ın, duruşmada ara sıra ağlaması dikkati çekti.
Duruşma sonunda baba Haşim Aktürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, kararın bundan sonraki bu tür olaylara örnek olması temennisinde bulundu.
"Keşke idam kalkmasaydı" diyen Aktürk, "Kızım ölmüş, benim normal bir hayat sürmem mümkün değil. Onun acısını içimizde taşıyacağız. Çünkü biri nefes alıyor, diğeri almıyor. Bu konularda devlet, özellikle hiçbir şey yokken canı elinden alınan insanlar için daha caydırıcı cezalar verebilirse, bu işlerin düzeleceğini tahmin ediyorum" diye konuştu.
-Olayın geçmişi ve iddianame
Van'da görev yapan genç kadın öğretmen Gülşah Aktürk'ün, geldiği Konya'da, ayrıldığı sevgilisi Hakan Başar tarafından 6 Aralık 2012'de silahla öldürüldüğü iddia edilmiş, kaçan Başar ise tutuklanmıştı. Baba Haşim Aktürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, Hakan Başar tarafından sürekli rahatsız edilen kızının Konya'ya yanlarına geldiğini, bu durumu savcılığa da bildirdiklerini söylemişti.
''Tasarlayarak adam öldürme' ',''ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma ve taşıma'' suçundan hazırlanan ve mahkemeye sunulan iddianame kabul edilmişti.
İddianamede; ''para göndereceğim'' diyerek Aktürk'ün evden çıkmasını sağlayan Başar'ın, silahla yaralandıktan sonra ''beni kurtarın'' diye bağırıp yere düşen genç öğretmenin başına tekrar ateş ettiği ifade edilmişti.
İlk duruşmada, soruşturma aşamasındaki ifadeleri okunan Başar, Mahkeme heyetine, ''Bana o andaki şartları meydana getirin, dünyayı yörüngesinden çıkarayım. Numara yapıyorsam müebbeti şimdi verin'' demişti.