Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, Adana'da

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Demokratikleşme Paketi ile ilgili olarak, "11 yıllık demokratikleşme süreci, belli bir etnik gruba, belli bir bölgeye, belli bir dini gruba yönelik süreç değildir. Demokratikleşme, AK Parti açısından bir Türkiye projesidir" dedi.

Bakan Çelik, partisinin Seyhan İlçe Teşkilatınca düzenlenen Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 2023 hedefi doğrultusunda her geçen gün kendini yenilediğini, kendinde daha büyük enerji bulduğunu söyledi.

Avrupa'da ekonomik kriz yaşandığını, Ortadoğu'da demokrasi sorunu başgösterdiğini anlatan Çelik, Türkiye'nin ise hem ekonomi hem de demokrasi alanında cazibe merkezi konumunda olduğunu vurguladı.

Türkiye'de 11 yıl önce askeri veya sivil bürokrasinin siyasete müdahale ettiğini anımsatan Çelik, "İki siyasi beyanatla insanlar ceplerindeki kazançları kaybeder, bir gecede faizler fırlar, fakirleşirlerdi. Türkiye, siyasi krizlerle enerjisi tüketilen, hırpalanan, örselenen, ötekileştirilen, rencide edilen bir ülke olmaktan çıkmıştır. Türkiye artık gündemini demokratikleşme paketleriyle, ekonomide kırılan rekorlarla, dünyadaki yepyeni organizasyonlara, hedeflere aday olmasıyla adını duyuran bir ülke olmuştur" diye konuştu.

Açıklanacak yeni Demokratikleşme Paketi ile ilgili eleştirilere değinen Bakan Çelik, şunları kaydetti:

"Gazetelerde, televizyonlarda çeşitli yorumlar görüyorsunuz. Deniliyor ki 'Şu düzenleme yapılacak, bu düzenleme olmazsa paket eksik kalır '.AK Parti açısından baktığınızda 11 yıllık demokratikleşme süreci, belli bir etnik gruba, belli bir bölgeye, belli bir dini gruba yönelik süreç değildir. Demokratikleşme, AK Parti açısından bir Türkiye projesidir. Nasıl ki güneş ışınları herkesin üzerine eşit düşüyorsa AK Parti'nin demokratikleşme vizyonu da tıpkı bunun gibidir. Türkiye'deki bütün etnik gruplara, bütün ekonomik ve sosyal gruplara, bütün dini gruplara dokunan, onların hayatında iyileştirme yapan, onları, toplumsal yaşamın öznesi konumunda siyasal sistemi derinleştiren, güçlendiren bir program olarak ortaya çıktı."

Meselelere sadece belli bir etnik kimlik siyasetinden bakanların, o kimlikle ilgili radikalizm ürettiklerini ifade eden Çelik, bu radikalizmin tatmin edilmemesi durumunda da demokratikleşme paketinin eksik kalacağını savunduklarını belirtti.

Herhangi bir radikalizmi tatmin eden paketin, demokratikleşme paketi olmaktan çıkacağına işaret eden Bakan Çelik, "Radikalizmi tatmin eden bir paket, demokrasi iddiasını kaybeder. Herhangi bir dini, sosyal grubu, ekonomik çıkar grubunun zaviyesinden bakanlar, 'bu demokrasi paketinde şunlar olmazsa bu paket eksik kalır' diyorlar. Onlar, Türkiye'yi tek bir kimlik içerisinde tanımlıyorlar, Türkiye'nin bütün demokratikleşme sürecini tek bir kimliğin içerisine sığdırmaya çalışıyorlar, o kimliğin içerisinde Türkiye'yi boğmaya çalışıyorlar. Ondan sonra da demokratikleşme paketlerinin onların tek tipçi kimlik taleplerinin gereklerini karşılamasını istiyorlar" dedi.

-"11 yıl önce demokrasi vardı, şimdi mi yok?"

Bir siyasetçinin, "Ben, AK Parti'nin demokratikleşme paketleriyle Türkiye'ye demokrasi geleceğini zannetmiyorum" dediğini belirten Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu tür siyasetçiler, 10 yıl evvel kendi etnik gruplarının isimlerinin yasaklandığı dönemleri gördüler, ana dillerinin yasaklandığı dönemi gördüler, kültürel kimliklerinin birtakım JİTEM'le, kotrgerilla gruplarıyla, illegal gruplarla nasıl biçildiğini gördüler. Türkiye, bu acı tecrübeleri yaşadı. Türkiye'de hemen her etnik grubun, kimliğin yaşadığı acı tecrübelerdir ama 11 yıl içerisinde asimilasyon politikaları kaldırıldı, ret politikaları kaldırıldı, inkar politikaları kaldırıldı ve bugün kimlikler, özgür bir biçimde kendini ifade edebiliyor. Birisi çıkıp da 'Ben AK Parti'nin demokratikleşme paketleriyle Türkiye'ye demokrasi geleceğine inanmıyorum' diyorsa, o zaman sormak gerekir, 11 yıl önce etnik grubunuzun adı yasakken, ana dilinizle konuşmanız yasakken, kimliğiniz üzerine ret, inkar ve asimilasyon politikaları ağır bir darbe olarak vurulurken Türkiye'de demokrasi vardı da şimdi mi yok?"

AK Parti'nin, demokratik sistem içerisinde kimlik siyaseti yapanlara saygı duyduğunu vurgulayan Çelik, Türkiye'nin, kimlikler üzerinden radikalleştirilen, çatıştırılan, birtakım parçalı yapılar halinde birbiriyle ilişkilendirildiği bir yapıya bürünmesini hiçbir şekilde arzu etmediklerini söyledi.

-"Bir Türkiye perspektifidir"

Birileri, Demokratikleşme Paketinde kendi kimliğiyle ilgili birşey görmek istiyorsa, bunu, Türkiye'nin genel demokratikleşmesi çerçevesinde göreceğini belirten Çelik, şunları kaydetti:

"Sadece belli bir kimliği tatmin eden paket, hiçbir zaman demokratikleşme paketi olmaz. O sebeple AK Parti, ne kimliklerin yasaklanmasından yanadır ne de kimliklerin radikalleşmesinden yanadır. Biz, her kimliğin özgür olmasını istiyoruz ama kimliklerin yasaklanmasına ne kadar karşıysak, kimlik radikalizmine de o kadar karşıyız. Demokratikleşme Paketi düşünülürken herkesin şunu düşünmesi lazım. Başbakanımız 30 Eylül'de açıkladığında da görülecektir ki buradaki perspektif, bir Türkiye perspektifidir. Herhangi bir bölgenin, etnik grubun, dini, ekonomik ve sosyal çıkar grubunun perspektifi değildir. Türkiye'deki sorunlu tüm grupların kamusal alanda yeterince derinleşemeyen, bu alanda kendisine yeterince yer bulamayan bütün kimlik gruplarının, baskı ve sivil grupların kendi taleplerinin karşılandığı bir paket Türkiye'nin önüne konulacaktır. Demokratikleşme Paketi, başı sonu belli olan tek başına bir paket değildir. Çeşitli paketlerle ifade ediliyor ama demokratikleşme, devletin, toplumun talepleri doğrultusunda dönüşüm süreciyle ucu açık bir süreçtir."

Bakan Ömer Çelik, 11 Eylül saldırılarının ardından "güvenlik mi, demokrasi mi?" tartışmasına giren dünyanın, güvenliği tercih edip, demokrasiden taviz verdiğini belirterek, "O dönemde AK Parti'nin ortaya çıkışı, Türkiye'yi güvenlikçi perspektiften çıkarıp, demokratikleşme perspektifine yönlendirmiştir. Bütün dünya demokrasiden taviz verirken, AK Parti sayesinde Türkiye, demokrasinin eksikliklerini gidermiş, demokrasisini güçlendirmiş, sivil siyasetin merkezi olan bir yapı ortaya çıkarmıştır" diye konuştu.

Kaynak: AA