Leyla Yalçınkaya'nın Güvenlik Güçlerine Hakaret ve Yaralama Davasında Karar
Tortum ilçesinde hidroelektrik santrali çalışmalarını protesto sırasında güvenlik güçlerine hakaret ettiği ve taş atarak yaraladığı iddiasıyla hakkında 6 aydan 9 yıla kadar hapis cezası istenen Leyla Yalçınkaya, delil yetersizliğinden beraat etti.
Tortum Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki tutuksuz sanık Yalçınkaya'nın katılmadığı duruşmada, avukatlar Ercüment Şenol ve Eşber Yağmurdereli hazır bulundu.
Sanık avukatlarından Şenol, HES barajlarının kurulduğu bölgede, Pehlivanlı, Serdarlı ve Bağbaşı beldelerinin bulunduğunu, söz konusu bölgeden geçen dere suyunun yöredeki 18 bin dönüm bağ ve bahçenin bulunduğu arazinin sulanmasında kullanıldığını söyledi.
Şenol, deredeki su kaynağının HES'lerde kullanılacağı, bu nedenle suyun kesileceği iddiasıyla bölgede yaşayanların Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na istinaden yasal haklarını kullanarak, HES'lerin yapıldığı inşaat alanlarında çevreye ve doğaya zarar veren yapıları protesto ettiklerini, polis ve askere direnmediklerini vurgulayarak, müvekkili Leyla Yalçınkaya'nın da söz konusu grup arasında yer aldığını söyledi.
Yalçınkaya'nın iddia edildiği gibi taş atarak iki askerin yaralanmasına neden olmadığını savunan Şenol, teskeresini alan askerlerin ifadelerinde müvekkili Yalçınkaya'dan şikayetçi olmadıklarını ifade ettiklerini belirterek, ''Leyla, 17 yaşında bir köylü kızı, askere ve polise taş atıp yaralanmalarına yol açması imkansız. Basının komuoyuna mal ettiği Leyla, bu olayların kahramanı haline getirilmek istenmiştir. Ancak bu süreç, müvekkilime zarar vermiş, psikolojisini bozmuştur'' diye konuştu.
Avukat Şenol, hiçbir maddi delile dayandırılmadan açılan bu hakaret davasının Yalçınkaya'nın lehine sonuçlanmasını beklediklerini, mahkemeden müvekkili hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.
Sanık Yalçınkaya'nın diğer avukatı Eşber Yağmurdereli de meslaktaşının savunmasına katıldığını belirterek, Leyla Yalçınkaya'nın beraatini istedi.
Mahkeme başkanı Mehmet Şengil, Yalçınkaya hakkında, ''devletin kolluk kuvvetlerine direnme, hakaret ve yaralama'' suçundan beraatına karar verildiğini açıkladı.
-Avukatların duruşma sonrası görüşleri
Avukat Eşber Yağmurdereli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yalçınkaya'nın delil yetersizliğinden beraat ettiğini anlatarak, "Leyla, yargılanan yüzlerce insandan biriydi. O bu davaların sembol kişisiydi. Bu davanın beraatle sonuçlanması ve Danıştay'ın konuyla ilgili kararı, bu insanların kullandığı tarlayı, yaşadıkları çevreyi, kullandıkları suyu, ekip biçtikleri tarlaları ve kullandıkları meralarının yok edilmesine engel teşkil etmiş olacak. Bu örnek kararlar umarım ki Türkiye'nin birçok yerinde yapılan HES'lere de örnek teşkil eder. Bu tür kararlarla umarım toplumun vicdanı az da olsa rahatlar" dedi.
Avukat Ercüment Şenol ise davanın hakimlerinin bugün son sözlerini söylediklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Adalet bir gün tecelli eder diye bir şey varsa evet bugün Tortum'da adalet Leyla Yalçınkaya üzerinden tecelli etmiş bulunuyor. Bugün yapılan yargılamanın sonucunda gördük ki Türkiye'de adil hakim ve savcıların olduğu inancımız bir kez daha yenilenmiştir. Bir hukukçu olarak ülkede hukuk işlediği zaman biz mutlu oluyoruz. Toplumunda adalete olan inancı bu tür adli kararlarla pekişmektedir. 16-17 yaşında bir köylü çocuğu olan müvekkilim, devletin güvenlik güçlerine mükavemeti gibi son derece komik ve dayanıksız iddialarla suçlanmıştır. Bu yönde açılan davanın sonucunda adil hakimler son sözünü söylemişlerdir. Müvekkilim delil yetersizliğinden beraat kararı verilmiştir."
Kaynak: AA
Sanık avukatlarından Şenol, HES barajlarının kurulduğu bölgede, Pehlivanlı, Serdarlı ve Bağbaşı beldelerinin bulunduğunu, söz konusu bölgeden geçen dere suyunun yöredeki 18 bin dönüm bağ ve bahçenin bulunduğu arazinin sulanmasında kullanıldığını söyledi.
Şenol, deredeki su kaynağının HES'lerde kullanılacağı, bu nedenle suyun kesileceği iddiasıyla bölgede yaşayanların Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na istinaden yasal haklarını kullanarak, HES'lerin yapıldığı inşaat alanlarında çevreye ve doğaya zarar veren yapıları protesto ettiklerini, polis ve askere direnmediklerini vurgulayarak, müvekkili Leyla Yalçınkaya'nın da söz konusu grup arasında yer aldığını söyledi.
Yalçınkaya'nın iddia edildiği gibi taş atarak iki askerin yaralanmasına neden olmadığını savunan Şenol, teskeresini alan askerlerin ifadelerinde müvekkili Yalçınkaya'dan şikayetçi olmadıklarını ifade ettiklerini belirterek, ''Leyla, 17 yaşında bir köylü kızı, askere ve polise taş atıp yaralanmalarına yol açması imkansız. Basının komuoyuna mal ettiği Leyla, bu olayların kahramanı haline getirilmek istenmiştir. Ancak bu süreç, müvekkilime zarar vermiş, psikolojisini bozmuştur'' diye konuştu.
Avukat Şenol, hiçbir maddi delile dayandırılmadan açılan bu hakaret davasının Yalçınkaya'nın lehine sonuçlanmasını beklediklerini, mahkemeden müvekkili hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.
Sanık Yalçınkaya'nın diğer avukatı Eşber Yağmurdereli de meslaktaşının savunmasına katıldığını belirterek, Leyla Yalçınkaya'nın beraatini istedi.
Mahkeme başkanı Mehmet Şengil, Yalçınkaya hakkında, ''devletin kolluk kuvvetlerine direnme, hakaret ve yaralama'' suçundan beraatına karar verildiğini açıkladı.
-Avukatların duruşma sonrası görüşleri
Avukat Eşber Yağmurdereli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yalçınkaya'nın delil yetersizliğinden beraat ettiğini anlatarak, "Leyla, yargılanan yüzlerce insandan biriydi. O bu davaların sembol kişisiydi. Bu davanın beraatle sonuçlanması ve Danıştay'ın konuyla ilgili kararı, bu insanların kullandığı tarlayı, yaşadıkları çevreyi, kullandıkları suyu, ekip biçtikleri tarlaları ve kullandıkları meralarının yok edilmesine engel teşkil etmiş olacak. Bu örnek kararlar umarım ki Türkiye'nin birçok yerinde yapılan HES'lere de örnek teşkil eder. Bu tür kararlarla umarım toplumun vicdanı az da olsa rahatlar" dedi.
Avukat Ercüment Şenol ise davanın hakimlerinin bugün son sözlerini söylediklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Adalet bir gün tecelli eder diye bir şey varsa evet bugün Tortum'da adalet Leyla Yalçınkaya üzerinden tecelli etmiş bulunuyor. Bugün yapılan yargılamanın sonucunda gördük ki Türkiye'de adil hakim ve savcıların olduğu inancımız bir kez daha yenilenmiştir. Bir hukukçu olarak ülkede hukuk işlediği zaman biz mutlu oluyoruz. Toplumunda adalete olan inancı bu tür adli kararlarla pekişmektedir. 16-17 yaşında bir köylü çocuğu olan müvekkilim, devletin güvenlik güçlerine mükavemeti gibi son derece komik ve dayanıksız iddialarla suçlanmıştır. Bu yönde açılan davanın sonucunda adil hakimler son sözünü söylemişlerdir. Müvekkilim delil yetersizliğinden beraat kararı verilmiştir."