Bitlis’te Jeopark Projesi Hayata Geçiriliyor

Makamında gazetecilere açıklamalarda bulunan Vali Yurdakul, Bitlis ilinde hayata geçirmeye çalıştıkları Jeopark Projesi’nde arayışların devam ettiğini ifade etti.

Jeoparkın dünyadaki yükselen turizm alanlarından bir tanesi olduğuna değinen Vali Veysel Yurdakul, “Yayla, resort ve kış turizmi gibi jeopark turizmi de tercih edilen, özellikle jeolojik oluşumların olduğu yerler dünyadaki belli kültürlü ve bilinçli turistler tarafından ilgi çekiyor. Bunun dünya ve Avrupa ölçeğinde bir networku var. Bizler ilgili arkadaşlarımızla birlikte geçen hafta İtalya’nın Palinuro kentinde, Avrupa ölçeğinde yapılan bu projenin toplantısına katıldık. Oradaki bu işin başındaki Yunanistanlı bilim adamı ile görüştük. Bitlis ilinin bu ağa katılmasını söyledik. Çünkü kaliteli, paralı, yeme, içmeye meraklı zengin turistlerin bölgemize gelmesi söz konusu olacak. Projenin hayata geçmesi için 4-5 yıllık bir zaman alacağını düşünüyoruz. Biz bu süreyi hızlandırmak için bir çaba içerisine girdik. Jeopark denen turizm konseptinin altına her şeyi koyabiliyorsunuz. İnanç, jeosit, kültür turizminden, yemeden içmeden, konaklamadan bu bölgedeki oyunlarla gelen turistleri eğlendirmeye varıncaya kadar. Dolayısıyla Bitlis’te bu konu bizim önem verdiğimiz konu haline geldi. Projenin her ne kadar 5 yılda realize olacağı söylense de, biz bunu 2-3 yılda realize etmeye çalışacağız. Bununla ilgili olarak Türkiye’de Manisa’nın Kula ilçesinde belediye tarafından bir jeopark projesi zorda olsa hayata geçirilmiş durumdadır. Biz buradaki uzman arkadaşlarımızla birlikte çalışmayı düşünüyoruz. Üniversitemizle birlikte çalışarak, inşallah bunu Europen Global Network (EGN) Avrupa Jeolojik Parkları ağına Bitlis’in girmesini sağlayacağız. Bunu gerçekleştirdiğimiz takdirde Türkiye’de Manisa’nın Kula ilçesinden sonra 2’nci jeopark bölgesi olacak” şeklinde konuştu.

Jeopark projelerini Çevre ve Şehircilik Bakanı Veysel Eroğlu’na da anlatacaklarını belirten Yurdakul, “Bakanımızın Bitlis ziyareti sırasında kendisini konu ile ilgili olarak bilgilendireceğiz. Nemrut kalderası bu işin merkezi olacak. Toplantı sırasında yapılan sunumlarda oradaki jeopark bölgelerini görme fırsatı bulduk. Bizden iyi olanlar var. Bizden kötü durumda olanlar da var. Bizim avantajlarımız var. Yanardağ olması, bölgede sıcak su olması, soğuk ve sıcak göllerin bulunması bizim elimizi güçlendiren unsurlar oldu. Diğer elimizi güçlendiren şeyler ise, florası, faunası ve buradaki yiyecek kültürüdür. Bunların hepsini projenin altına koyup, bir turizm alanı haline getirmeye çalışacağız. Özellikle bununla ilgili eğitim programlarını çok önemsiyorlar. Bu bölgede görev alacak turizmciler, aşçılar ve rehberlerin hepsinin bir eğitimden geçirilmesi gerekiyor. Özellikle AB fonları da bu tür projelerde kullanılabiliyor. Bu proje şehrimize bir heyecan verecektir. Ortak bir heyecan içinde bir şehir halkı kümelenmiş olacak. Bu bakımdan barış sürecinde ve barışın kalıcı hale gelmesinde bu tür projelerin çok etkili ve yararlı olacağını düşünüyorum. Çünkü daha fazla iş, istihdam ve daha fazla gençlerin realitesi anlamına geliyor. Bununla ilgili olarak başta üniversitemiz olmak üzere gerekli çalışma gruplarımızı oluşturuyoruz. Projemizi 2-3 yıl içerisinde hayata geçirmiş olacağız. Uzun ve sıkıntılı bir yol. Ancak bunun sonunda Bitlis’in güzel bir noktaya geleceğini düşünüyorum. Daha öncede bahsettiğimiz jeotermal projemizde önümüzdeki günlerde hayata geçecek. Şehir, sera ısıtması, enerji ve termal tesislerinde kullanılabilecek” dedi.