Katalonya, İspanya'ya Rağmen ''Bağımsızlık'' Arıyor

BARCELONA - Katalonya'nın 1714 yılında Bourbon ordularına yenilip Barcelona'nın düştüğü tarih olan 11 Eylül'ü ulusal gün olarak kutlayan Katalonya özerk yönetimi, bu yılki etkinlikliklerini bağımsızlık talepleri üzerinde yoğunlaştırdı.

İngiltere ve İskoçya örneğini vererek, İspanyol hükümetinden ''daha demokratik bir adım atmasını ve müzakere masasına oturmasını'' isteyen Katalan hükümeti, bu zamana kadar girişimlerinde hiçbir sonuç elde edemedi.

Katalonya'daki bağımsızlık yanlısı girişimlere büyük tepki verip ortamı germekten çekinen İspanyol hükümeti buna rağmen basın tarafından bir soru yöneltilmesi halinde Katalonya'da 2014'te yapılmak istenen referanduma müsade etmeyeceğini açık bir şekilde dile getirdi.

İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Garcia Margallo, son yaptığı açıklamada, ''Anlaşmalı bir referandum yapılması imkansız'' diyerek, İspanya'nın bir hukuk devleti olduğunu ve anayasanın bu tip bir referanduma yapılmasına olanak tanımadığını söyledi.

Margallo, 1977 yılında belirlenen İspanya'daki 17 özerk yönetimin statülerinin revize edilebileceği önerisini ortaya atsa da Katalan hükümeti şimdiye kadarki söylemlerinde bağımsızlık kozunu kullanmakta ısrarlı olduğunu gösterdi.

Geçtiğimiz yılki Diada etkinliklerinde ''Katalonya, Avrupa'nın yeni devleti'' başlığı altında Barcelona sokaklarında yürüyen yaklaşık 1 milyon kişinin oluşturduğu etkiyi bu kez Madrid'e karşı daha büyük bir baskı haline dönüştürmeyi amaçlayan, ayrılıkçılık yanlısı Katalan sivil toplum örgütleri, Katalonya'nın 400 kilometrelik kıyı şeridinde insan zinciri oluşturacak.

-"2014'te referandum hedefinden sapma yok"

İnsan zinciri eylemine bizzat katılmasa da destek verdiğini açıklayan Katalonya özerk yönetim başkanı Artur Mas, ''Sosyal adalet, demokrasi, barış ve özgürlüğü ifade edecek, binlerce insanın katılacağı bu insan zinciri halkalarının medeniyet, vatanseverlik ve yükümlülüklerin göstergesi olmasını umuyorum'' dedi.

''Bağımsızlığa doğru Katalan yolu'' adlı insan zinciri eyleminin, ''dünyada şaşkınlık yaratacağına emin olduğunu'' kaydeden Mas, ''Katalanların ülkelerinin özgürlüğünü savunmak için birleşeceğini'' söyledi.

Katalonya başkanı olarak her Diada'da yapılan Katalan halkına yönelik konuşmada ''bağımsızlık'' veya ''devlet'' kelimelerini kullanmayan Mas, buna rağmen 2014 yılında yapılması öngörülen, Katalan halkının kendi geleceğine karar verme hakkının savunulduğu referandumun gerçekleşmesinde ısrarcı olmaya devam ettiğini vurguladı.

Mas, ''Katalonya halkı, siyasi geleceğine karar vermek için gelecek yıl halk oylamasına gitmelidir. Vadettiğim, kendi geleceğine karar verme hakkı konusundaki kararlılığım aynen devam etmektedir ve Katalonya halkının ülke olarak geleceğine karar verebilmesini sağlayabilmek için elimde olan tüm yasal ve demokratik unsurları kullanmaya hazırım. İyi çizilmiş bir yol haritamız var ve halk aynı ruhla devam ettiği sürece bunu izlemeye devam edeceğiz'' ifadelerini kullandı.

Katalonya'daki bağımsızlık akımı ile 1963'te ABD'de Martin Luther King'in öncülüğündeki Amerikan yurttaş hakları hareketi arasında bağlantı kuran Mas, ''O dönemde 200 bin kişi toplanıp hak istemişse, Katalonya şimdi çok daha fazla bir kalabalıkla kendini dünyaya gösterebilir. 21. yüzyıl Katalonya'nın özgürlüğünü tekrardan kazandığı bir yüzyıl olacak'' şeklinde konuştu.

Bu arada geçtiğimiz hafta yaptığı bir açıklamada, 2014 yılındaki referandumun İspanya merkezi hükümeti tarafından engellenmesi halinde 2016 yılında plebisite gidilebilceğini söyleyen Mas, ERC kanadından gelen tepkiler üzerine 2014'teki referandum hedefinden ''bir milimetre bile sapma olmadığını'' dile getirdi. Gelecek yılın sonlarına doğru yapılmak istenen referandumun tarihi ve yöneltilecek soru henüz netlik kazanmazken, Katalan özerk meclisinde kurulan Ulusal Geçiş Konseyi'nin eylül ayı sonuna kadar tarih ve soruyu netleştirmesi ve Katalan hükümetine sunması gerekiyor.

-Katalanlar bölündü

Bu arada insan zinciri eyleminin perde arkasında, bağımsızlık yanlısı referandumun 2014 yılı sonunda yapılması şartıyla hükümete dışarıdan destek veren Katalonya Cumhuriyet Solu bulunurken, ERC tam kadro eylemlerde yer alacağını duyurdu.

İktidardaki Yönelim ve Birlik Koalisyonu üyelerini eyleme katılıp katılmamakta serbest bırakırken, CIU lideri ve Katalonya başkanı Artur Mas eyleme katılmasa da Katalan hükümetinden temsilcilerin yer alacağı açıklandı. Ayrıca CIU içindeki Hristiyan Demokratlar kanadının lideri Duran Lleida'nın insan zincirine katılmayacağını bildirmesi de dikkat çekti.

Ana muhalefette olan ve özerk haklarını artıran federal bir Katalonya'yı savunan Katalonya Sosyalist Partisi de ''kendi geleceğine karar verme hakkını'' desteklese de insan zinciri eylemini eleştirdi.

PSC lideri Pere Navarro, ''İnsan zincirinden konuşulurken, yapılan kesintiler unutuluyor'' diyerek, ekonomik kriz karşısında etkili bir siyaset uygulayamayan Katalan hükümetini gündemi başka yere çekmek ve ERC'ye boyun eğmekle suçladı.

İnsan zinciri eylemine karşı çıkan diğer siyasi partiler de Katalonya'nın İspanya içinde kalmasını savunan Katalonya Halk Partisi ve Ciutadan's olarak öne çıktı.

Katalonya'da 2012 Kasım ayında yapılan seçimlere göre yüzde 13'lük bir oy oranına sahip olan, İspanya merkez hükümetindeki iktidar partisinin Katalonya'daki kolu PPC'nin lideri Alicia Sanchez Camacho, ''Katalan hükümeti, Diada'yı bölünmüş bir ulusal gün haline getirdi", PPC'nin Barcelona Belediyesi'ndeki temsilcisi Alberto Fernandez de ''Ne Mas Luther King ne de Diada bir Bağımsızlık Günü'' diyerek, Katalonya başkanının sözlerini eleştirdi.

PPC'ye yakın olan bir sivil toplum örgütünün Kutsal Aile Kilisesi'nde İspanya'nın bütünlüğünü savunan bir eylem yapma girişimi ise daha sonra güvenlik gerekçeleriyle iptal edildi.

1714 yılına atıfla yerel saatle 17.14'te başlayacak ve 18.00'e kadar sürecek insan zinciri eylemi Katalonya'nın 400 kilometrelik kıyı şeridinde bağımsızlık yanlılarını el ele tutuşturacak. Barcelona'nın Kutsal Aile Kilisesi, Nou Camp Stadı gibi önemli yerlerinden de yapılacak eylemlerde güvenliği sağlamak için 2 bin 500'den fazla polis görev yapacak.

İspanyol hükümeti, insan zinciri eyleminin ''İspanya'da ifade özgürlüğünün bir göstergesi'' olarak değerlendirse de, bunun ''İspanya'nın dış imajına fayda sağlayamayacağına'' vurgu yaptı.

Kaynak: AA