Kaçak Avcılara 80 Bin Tl Ceza

Orman ve Su İşleri 11. Bölge Müdürü Emin Karaman, 2012 yılında kaçak avlanmayla ilgili olarak 123 kaçak avcıya yasal işlem yaptıklarını ve toplamda 79 bin 804 TL para cezası kestiklerini söyledi.

Kaçak Avcılara 80 Bin Tl Ceza
2012 yılında yapılan av denetimleri hakkında bilgi veren Orman ve Su İşleri 11. Bölge Müdürü Emin Karaman, “2013 yılı en az kaçak avcı ile karşılaşacağız ve en az cezayı bu yıl kapatacağız diye düşünüyoruz. Kaçak avlananlar da olursa kanun gereğince hepsi karşılığını bulacaklar. Bizler avcılarla doğa dengesinin korunduğuna inanıyoruz. Usulüne uygun avlanan avcılar değil, bohçacılar diye tabir edilen kaçak avcıların doğa dengesini bozduğuna inanıyoruz. Çünkü onların avlanmalarında genellikle sınır, sayı ve yer kavramları olmuyor. Canlarının istediği yerde, dönemde ve istedikleri sayılarda komşularını da yanına alıp avcı sayılarını da çok fazla tutarak katliama yönelik avlanma yapıyorlar. Bunlara rastladığımız zaman kanunlar karşısındaki gerekenler yapılmaktadır ve yapılacaktır. Cezaları merkez ağ komisyonu kararı ile bildiriliyor. Hayvanlara, zamanlara ve yerlere göre değişen cezalar var. 2012 yılında bin 634 avcı kontrol ettik. 123 avcıya yasal işlem yapıldı ve 23 adet tüfeğe el konuldu. Bunlardan dolayı da usulsüz avlananlardan 13 bin 300 TL’lik bir tazminat talebimiz oldu. Ayrıca 1 adet sahipsiz tüfek, 2 adet tor, 5 adet fener ve 4 adet de bıldırcın teyp düzeneğine el konuldu. Bunlarla birlikte 2 tane karaca, 20 tane sakarmeke, 1 tavşan, 2 yaban ördeğine el konuldu. Bunlardan dolayı da 66 bin 504 TL para cezası kesildi. Toplamda 2012 yılında kaçak avlananlardan 79 bin 804 TL para cezası kesildi. Umuyorum ki bu yeni av döneminde de usulsüz avlanmalar olmaz. Hem hayvanlarımız hem de usulünce avlanan avcılarımız bu konuda rahat ederler” dedi.

"YANGINDA KASIT OLABİLİR"
Ağustos ayında Kızılırmak Deltası’nda çıkan yangın hakkında da bilgi veren Karaman, “Bafra’daki yangın ile ilgili soruşturma açıldı ama elimizde henüz net veriler yok. Biz suç duyurusunda bulunurken, faili meçhul olarak suç duyurusunda bulunuyoruz. Bununla ilgili kolluk kuvvetleri veya Cumhuriyet savcılığı bir veriye ulaştığı takdirde onlarda gerekli çalışmalarını yapıyorlar. Biz sadece bunun resmi olarak duyurusunu yapıyoruz. Ondan sonraki çalışmalar onlara ait. Eğer biz herhangi bir veriye ulaşırsak da biz onu kolluk kuvvetlerine ve cumhuriyet savcılığına konuyu intikal ettiriyoruz. Ancak olayın gelişmesi bize kasıt olabileceği yönünde düşünce oluşturuyor. Ama bir şahısa veya kast eden herhangi bir kişiye ulaşabilmiş de değiliz. Yani aynı anda birden fazla noktada yangın çıkması bize kasıt olabileceğini düşündürüyor. Yangın sonrası tespit çalışması için sahayı tam gezmek mümkün değil. Çünkü saha bataklık. Görebildiğimiz kadarıyla herhangi bir yumurtada veya canlıda şuana kadar bir zarar tespit etmiş değiliz. Yangın yumurtalı veya yavrulu döneme denk gelmedi. Daha çok bireylerin uçtuğu döneme denk geldiği için çok da fazla zarar olmadığını düşünüyorum. Zarar sadece sazların yanmasında oluştu. Şuana kadar yaptığımız tespitlerde 8 bin hektarlık bir alanın 10 hektarlık bir alanında yangın çıktı. Dileriz ki daha büyük olaylarla karşılaşmayız. Herhangi bir can kaybı ve teleflere de sebep olmaz” diye konuştu.

"YILDA 15 BİN SÜLÜN ÜRETİYORUZ"
3 yıl içersinde doğaya 45 bin sülün saldıklarını belirten Karaman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 11. Bölge Müdürlüğü olarak Samsun’da 15 bin tane sülün ürettik. Bu sülünleri doğaya salarak doğadaki eksilen ya da bozulmaya yüz tutan dengeyi tekrar kazandırmayı hedefliyoruz. Bakanlığımız Doğayı Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğümüzün yaptığı bir programlar çerçevesinde bu üretimleri yapıyoruz. 2011, 2012 ve 2013 yıllarında 15’er binlik sülün üretimlerimizi tamamladık. Son bin tane sülünlerimizi de önümüzdeki günlerde Kızılırmak Deltasında doğaya salarak yapacağız. Özellikle sahil kesimlerde yok olmaya yüz tuttuğunu düşündüğümüz sülünleri doğaya tekrar kazandırmış olarak doğanın bir yandan bozulmaya başlayan dengesini biz fark ettiğimiz noktadan düzeltmeye çalışmaz isek bu denge olabildiğince artarak bize zarar olarak geri dönmektedir. Doğayı Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün programları çerçevesinde doğanın dengesini düzeltmeye yönelik çalışmalar yapıyoruz. Yanımızdaki illere de göndererek bu sülünleri doğaya tamamlamayı hedefliyoruz. 2013 yılı içersinde 3 bin tane Samsun’a biner adet Giresun, Rize, Ordu ve Trabzon illerine, 2 bin adet Bartın’a, bin 500 adet Düzce’ye, 750 adet Sinop’a, 550 adet İstanbul’a, 350 adet Kahramanmaraş’a ve 150 adet de Ankara’daki 4. Kolordu Komutanlığı Ömer Akıncı Kışlası olmak üzere toplam 12 bin 300 adet sülün gönderdik. Sülünlerin azalmasıyla kenelerin artmasının aynı döneme denk gelmesinde acaba bir bağ var mı diye düşünüyoruz. Yoksa bu konuda elimizde herhangi bir delil veya kanıtlanmış herhangi bir bilgi yok. Tavuklarda ve kekliklerde azalma olduğu dönemlerde Kırım Kongo Kanamalı Ateşli hastalığı taşıyan kenelerin sayılarındaki artışta aynı dönemlere rastlıyor. Bizim de devlet olarak acaba bu konularda ki denge bozulmasına dayanır mı düşüncesini muhafaza ediyoruz. Yoksa bu konuda kanıtlanmış birikim, belge herhangi bir bilgi yok.”
Kaynak: İHA