Babacan'dan 'büyüme Rakamlarına' İlişkin Açıklama
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2013 yılı ikinci çeyreğindeki 'büyüme rakamlarına' ilişkin, "GSYH, 2013 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre reel olarak beklentilerin üzerinde bir artış göstermiş ve büyüme hızı yüzde 4,4 seviyesinde gerçekleşmiştir" dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, '2013 yılı ikinci çeyreğine ilişkin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) büyüme rakamlarına' ile ilgili yazılı açıklama yaptı. GSYH'nin, 2013 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre reel olarak beklentilerin üzerinde bir artış gösterdiğini ve büyüme hızının yüzde 4,4 seviyesinde gerçekleştiğini hatırlatan Babacan, ikinci çeyrekte bir önceki çeyreğe göre mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış büyüme hızının yüzde 2,1 olduğunu belirtti.
Bu gelişmeler sonucunda, 2013 yılı ilk yarısında bir önceki yılın aynı dönemine göre GSYH reel olarak yüzde 3,7 oranında büyüme kaydettiğini bildiren Babacan, "2013 yılı ilk yarısında toplam iç talep reel olarak yüzde 5,4 seviyesinde güçlü bir artış gösterirken, dış talebin zayıf seyri büyümeyi sınırlandırmıştır. Yılın ilk yarısında toplam nihai yurtiçi talep büyümeye 4,3 yüzde puan katkı yaparken; net dış talep negatif 1,8 yüzde puan katkı yapmıştır. Bu gelişmede özellikle 2012 yılındaki altın ihracatının yüksek baz etkisi ve 2013 yılı ilk yarısında yapılan altın ithalatındaki artış etkili olmuştur. Yılın ikinci yarısında özellikle Avrupa Birliği'ndeki görece toparlanmanın etkisiyle altın hariç ihracatımızın büyümeye yaptığı pozitif katkıyı arttırması beklenmektedir" dedi.
On beş çeyrektir aralıksız büyüyen Türkiye ekonomisinde, 2013 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre 848 bin kişi ilave istihdam oluşturulduğuna dikkati çeken Babacan, açıklamasında şunları kaydetti: "Böylece 2009 yılından itibaren oluşturulan ilave istihdam 4 milyon 635 bin kişiye ulaşmıştır. 2013 yılı ikinci çeyreğinde, işgücüne katılım oranındaki artışa rağmen işsizlik oranı yüzde 8,8 seviyesinde gerçekleşmiştir. Yılın ilk yarısındaki yüzde 3,7 oranındaki büyüme Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri çerçevesinde gerçekleşmiştir. Dün açıklanan veriler sanayi üretimindeki artış hızının Temmuz ayında da beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini ortaya koymuştur. Küresel ve bölgesel olumsuz konjonktüre rağmen GSYH, sanayi üretimi ve istihdamda sağlanan bu büyüme oranları, son 11 yıllık dönemde gerçekleştirdiğimiz reformlar sonucunda Türkiye ekonomisinin kazanmış olduğu dayanıklılık, esneklik ve dinamizmi ortaya koymaktadır."
Kaynak: İHA
Bu gelişmeler sonucunda, 2013 yılı ilk yarısında bir önceki yılın aynı dönemine göre GSYH reel olarak yüzde 3,7 oranında büyüme kaydettiğini bildiren Babacan, "2013 yılı ilk yarısında toplam iç talep reel olarak yüzde 5,4 seviyesinde güçlü bir artış gösterirken, dış talebin zayıf seyri büyümeyi sınırlandırmıştır. Yılın ilk yarısında toplam nihai yurtiçi talep büyümeye 4,3 yüzde puan katkı yaparken; net dış talep negatif 1,8 yüzde puan katkı yapmıştır. Bu gelişmede özellikle 2012 yılındaki altın ihracatının yüksek baz etkisi ve 2013 yılı ilk yarısında yapılan altın ithalatındaki artış etkili olmuştur. Yılın ikinci yarısında özellikle Avrupa Birliği'ndeki görece toparlanmanın etkisiyle altın hariç ihracatımızın büyümeye yaptığı pozitif katkıyı arttırması beklenmektedir" dedi.
On beş çeyrektir aralıksız büyüyen Türkiye ekonomisinde, 2013 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre 848 bin kişi ilave istihdam oluşturulduğuna dikkati çeken Babacan, açıklamasında şunları kaydetti: "Böylece 2009 yılından itibaren oluşturulan ilave istihdam 4 milyon 635 bin kişiye ulaşmıştır. 2013 yılı ikinci çeyreğinde, işgücüne katılım oranındaki artışa rağmen işsizlik oranı yüzde 8,8 seviyesinde gerçekleşmiştir. Yılın ilk yarısındaki yüzde 3,7 oranındaki büyüme Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri çerçevesinde gerçekleşmiştir. Dün açıklanan veriler sanayi üretimindeki artış hızının Temmuz ayında da beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini ortaya koymuştur. Küresel ve bölgesel olumsuz konjonktüre rağmen GSYH, sanayi üretimi ve istihdamda sağlanan bu büyüme oranları, son 11 yıllık dönemde gerçekleştirdiğimiz reformlar sonucunda Türkiye ekonomisinin kazanmış olduğu dayanıklılık, esneklik ve dinamizmi ortaya koymaktadır."