Aspir Hasat Günü

YOZGAT - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Türkiye, aspirin neredeyse tamamına yakınını ithal ediyor. O yüzden alıcı derdi olmayan, pazarı hazır olan bir ürün. Çiftçilerimiz bu konuda adım attığı taktirde karşısında alıcısını hazır bulabilecek, hem de ikinci ve daha verimli ve daha karlı ürünü ekme imkanı bulabilecek" dedi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile Yozgat'ın Yenifakılı ilçesi Fehimli köyünde Aspir Hasat Günü'ne katılan Bozdağ, törende yaptığı konuşmada, Türkiye'de aspir konusunda atılan tarihi adımın başlangıcının Yozgat'ta yapıldığını söyledi.

Çiftçinin daha az emekle daha fazla üretip daha fazla kazanabileceğini ifade eden Bozdağ, Yozgat'ın toprak yapısı ve ikliminin bu ürünün geliştirilebilmesi adına da son derece önemli olduğunu vurguladı.

Aspirin yetiştirilip ülke ekonomisine kazandırılmasının da son derece önemli olduğuna dikkati çeken Bozdağ, şunları kaydetti:

"Bu gün bu aspir ürününü ofis almıyor ama Türkiye'nin ihtiyacı, ofisin alımına ihtiyaç göstermeyecek durumda. Türkiye, aspirin neredeyse tamamına yakınını ithal ediyor. O yüzden alıcı derdi olmayan, pazarı hazır olan bir ürün. Çiftçilerimiz bu konuda adım attığı taktirde karşısında alıcısını hazır bulabilecek, hem de ikinci ve daha verimli ve daha karlı ürünü ekme imkanı bulabilecek. Aspire verilen destek toplam maliyetin neredeyse yüzde 70'ine tekabül ediyor. Diğer ürünlerle mukayese edildiğinde bir pozitif ayrımcılık yapılıyor."

Türkiye'de her alanda olduğu gibi tarım alanında da çok büyük gelişmeler yaşandığını belirten Bozdağ, doğrudan gelir desteğinin 2002 yılında 1,5 milyar civarında olduğunu, 2012 yılında ise 2,2 milyar lira civarına yükseldiğini söyledi.

Fark ödemesi desteklerinin de 2002 yılında 186 milyon lirayken, 2012 yılında 2,4 milyar lira olduğunu vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Hayvancılık destekleri Türkiye genelinde 2002 yılında sadece 83 milyon liraydı ama 2012 rakamı 2,2 milyar lira. Değişim oranlarına baktığınızda yüzlerce kat arttığı görülebiliyor. Tarımsal sigorta yoktu ilk defa hükümetimiz döneminde getirildi.

Telafi edici ödemeler 2002 yılında 40 milyon lira civarındaydı 2012 yılında 99 milyon lirayı geçti, 2013'ün ilk 6 ayında ise 104 milyonu geçmiş durumda. Kırsal kalkınma amaçlı destekler ilk defa ortaya konuldu. Hayvancılık ve diğer alanlarda önemli destekler ortaya konuldu. Türkiye 2002 yılında 1,9 milyar lira tarımsal destek verirken 2012 yılında 7,6 milyar lira tarımsal destek verdi. Artış tam yüzde 300. Üretimlerde de çok büyük artışlar yaşandı. Hayvansal hasıla 2002 yılında 5,9 milyar dolar iken şimdi 19,3 milyar dolar. Süt üretimi 2002'de 8,4 milyon tondu, 2012'de 17,4 milyon ton oldu. Kırmızı et üretimi 2002'de 421 bin ton iken 2012 yılında 916 bin ton olarak gerçekleşti, yüzde 118 artı. Her alanda büyük bir gelişmenin, değişmenin olduğunu görüyoruz."

-Aspirin anavatanlarından biri de Türkiye

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker de Anadolu'nun buğdayın anavatanı olduğunu, aspirin de yer yüzündeki anavatanlarından birisinin Arap yarımadası ve Hindistan'la Türkiye olduğunu ifade etti.

Aspirin kurağa dayanıklı yetişen bir bitki olduğunu, içindeki tohumun, çekirdeğin ortalama yüzde 40'ının yağ olduğunu belirten Eker, Türkiye'nin coğrafyası itibarıyla aspir yetiştirilmesine uygun olduğunu bildirdi.

Kanola, soya gibi yağlı tohumların çok su istediğini ve Türkiye'de yetiştirilmesinin çok mümkün olmadığını ifade eden Eker, "Türkiye'de her yıl 4,5-5 milyon hektar arazi, yani 50 milyon dönüm araziyi biz nadasa bırakıyoruz. Topraklar çorak, 2 sene üst üste buğday vermiyor. Şimdi biz bu aspiri nadasa bırakmadan hasat ettiğimiz buğdayın üstüne ekebiliyoruz. Bunun makinesine de yine yüzde 50 destek getirdim. Böylelikle maliyetinin yüzde 70'ini destek olarak ödüyorum. Bir yıl tarla boş kalmayacak. Ayrıca çiftçi anızla uğraşıp onu yakmak zorunda kalmayacak. Anızın üzerine aspir ekin hiçbir problem yok. Bu vesileyle toprak, buğday ve arpa hasadından sonra boş kalmayacak, aspir ekilecek tekrar seneye buğday, arpa ekilebilecek" diye konuştu.

Çiftçinin haklı olarak aspiri ektikten sonar satma endişesi olduğuna değinen Eker, şunları söyledi:

"Aspirin alıcısı hazır, bu konuda endişeye gerek yok. Çünkü Türkiye bu yağı zaten dışarıdan alıyor. Dışarıdan yağ alacağına Anadolu bozkırlarında yetişen kendi ürünümüzü, kendi yağımızı neden kullanmayalım. En çok destek verdiğim ürün aspir. Kilogram başına 45 kuruş prim desteği var. Kilogram başına 5-6 kuruş da diğer destekler var. Bir kilogram aspir için verilen destek 50 kuruşu geçiyor. Aspir dönüm başına 120-150 kilo veriyor. Bunu suladığınız zaman 250 kiloya kadar çıkar. Burada zaten kurak şartlarda buğday ektiğinizde de dönüm başına alacağınız verim 150-200 kilogram. Buğdaydan daha fazla geliri olan, daha fazla para kazandıran bir bitki. Türkiye'de 4,5-5 milyon hektar alan, yaklaşık 50 milyon dönümlük alan her sene boş yatıyor, nadasa bırakılıyor. Biz bunun 1 milyon hektarına yani 5'te birine aspir eksek ki çok rahat yapabiliriz. Türkiye'nin yağ ihtiyacının önemli bir kısmını çözeriz. Artık ithalat yapmak durumunda kalmayız."

Eker, aspirin üzerindeki sarı kırmızı renkli çiçeklerin de safran gibi yemeklerde kullanıldığına işaret ederek, gıda ve kimya sanayinde de kullanıldığını ancak en önemli kullanım alanının yağ sanayi olduğunu vurguladı.

Konuşmaların ardından Bozdağ ve Eker, aspir eken çiftçilere plaket taktim etti.

İlçe Müftüsü Mükremin Çabuk'un hasat duasının ardından Bozdağ ve Eker, biçerdövere binerek aspir hasadı gerçekleştirdi.

Kaynak: AA