Başar Kaddumi’den Bir Yıldır Haber Alınamıyor
Suriye’de, Cüneyt Ünal ile birlikte kaçırılan El Hurra muhabiri Başar Kaddumi’den bir yıl geçmesine rağmen hâla haber alınamadı.
Başar Kaddumi’nin eşi Arzu Kaddumi, eşinden ümidini kesmediğini belirterek, “Eşimi bir yerlerde muhafaza ediyorlar. Tek isteğim onun hayatta olduğu bilgisine ulaşabilmektir” dedi.
Tam bir yıl önce yaşanan iç savaşı takip için gittikleri Suriye’de Cüneyt Ünal ile birlikte kaçırılan El Hurra muhabiri Başar Kaddumi’den hâla bir haber alınamadı. Eşi Arzu Kaddumi, çalmadıkları hiçbir kapı kalmadığını ve hiçbir bilgi alamamanın psikolojilerini bozduğunu ama ne olursa olsun hiçbir şekilde ümidini kaybetmediğini belirterek şöyle konuştu: ”Bir yılımız mücadeleyle geçti. Görüşmediğimiz siyasi çalmadığımız kapı kalmadı ama bu bir yılın sonunda hâla elimizde eşimle ilgili hiçbir bilgiye sahip değiliz. Başar Kaddumi’ye ne olduğunu artık Suriye söylesin. Bir yıldır arada kalmak ve hiçbir bilgi alamamak bizim psikolojimizi mahvetti. Artık kocamdan bir haber almak istiyorum. Cüneyt’in açıklamaları kocamla ilgili aldığım tek haber. Cüneyt bu konuda bize olayı anlattığında çatışmanın arasında kaldıklarını ve eşimin yaralandığını söylemişti. Ancak yarasına kendisinin müdahale ettiğini Esad askerleriyle eşimin bir diyalogu olduğunu söyledi.
"
Ümidini muhafaza ettiğini anlatan Arzu Kaddumi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yani eşimin başına bir şey gelmiş olsaydı orada bırakırlardı. Suriye’den Türkiye’ye gelirdi. Eşimi sakladıklarına inanıyorum. Bir cezaevinde ya da bir hastanede muhafaza ettiklerini düşünüyorum. Artık ben Suriye’nin bilgisizliğe son vermesini istiyorum.Ben Başbakanımızla da görüştüğümüzde Dışişleri Bakanımıza da söyledim tek istediğim Başar Kaddumi yaşıyor hayatta ve tutuluyor bilgisinin alınmasıdır. Yetkililer bu konuda ısrarcı olsun.”
Arzu Kaddumi, eşinin sadece haber yapmak için orada olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Bir yıldır bir gazeteciden haber alınmıyor. Mesleği sadece habercilik olan bir gazeteci, Suriye’de tutsak. Onun bir ailesi, eşi ve çocukları var. Ben buradan bir şeyler yapabilecek olup yapmayan insanların vicdanına sesleniyorum. Bizim durumumuzu görsünler kocam için bir şeyler yapsınlar. Bir yıl içerisinde bize kocamla ilgili çok haber geldi. Hep ümitle endişe arasında gidip geldim. Bazı günler oldu sabah telefonum çaldığında ‘Başar vefat etmiş’ diye telefon aldım. Aynı günün akşamında ‘gözünüz aydın Başar’ın şurada olduğunu öğrendik’ diye telefonlar aldım. Artık neye inanacağımı şaşırdım.”
“TEĞMENİN SÖYLEDİKLERİ ARAŞTIRILMALI”
Arzu Kaddumi, birkaç ay önce operasyona katılan bir teğmenin açıklamalarını hatırlatarak sözlerini şöyle tamamladı: "Fakat bu hiç araştırılmadı. Teğmen operasyona katıldığını ve diğer üst rütbeli askerlerin isimlerini verdi. Bu verdiği isimler gerçekten Suriye ordusunda görev başında olan askerlerin isimleriydi. O eşimi bilmiyor ama anlattıklarında yaralanan bir kişinin olduğunu ve bacağından yaralı olduğunu ciddi bir şeyi olmadığını söylüyordu. Ölen bir Japon ve hiçbir yara almayan bir Türk’ten bahsetti ve o iki kişinin bir helikopterle Şam’a götürüldüğünü söyledi.
Bu araştırılmalıdır.”
Kaynak: İHA
Tam bir yıl önce yaşanan iç savaşı takip için gittikleri Suriye’de Cüneyt Ünal ile birlikte kaçırılan El Hurra muhabiri Başar Kaddumi’den hâla bir haber alınamadı. Eşi Arzu Kaddumi, çalmadıkları hiçbir kapı kalmadığını ve hiçbir bilgi alamamanın psikolojilerini bozduğunu ama ne olursa olsun hiçbir şekilde ümidini kaybetmediğini belirterek şöyle konuştu: ”Bir yılımız mücadeleyle geçti. Görüşmediğimiz siyasi çalmadığımız kapı kalmadı ama bu bir yılın sonunda hâla elimizde eşimle ilgili hiçbir bilgiye sahip değiliz. Başar Kaddumi’ye ne olduğunu artık Suriye söylesin. Bir yıldır arada kalmak ve hiçbir bilgi alamamak bizim psikolojimizi mahvetti. Artık kocamdan bir haber almak istiyorum. Cüneyt’in açıklamaları kocamla ilgili aldığım tek haber. Cüneyt bu konuda bize olayı anlattığında çatışmanın arasında kaldıklarını ve eşimin yaralandığını söylemişti. Ancak yarasına kendisinin müdahale ettiğini Esad askerleriyle eşimin bir diyalogu olduğunu söyledi.
"
Ümidini muhafaza ettiğini anlatan Arzu Kaddumi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yani eşimin başına bir şey gelmiş olsaydı orada bırakırlardı. Suriye’den Türkiye’ye gelirdi. Eşimi sakladıklarına inanıyorum. Bir cezaevinde ya da bir hastanede muhafaza ettiklerini düşünüyorum. Artık ben Suriye’nin bilgisizliğe son vermesini istiyorum.Ben Başbakanımızla da görüştüğümüzde Dışişleri Bakanımıza da söyledim tek istediğim Başar Kaddumi yaşıyor hayatta ve tutuluyor bilgisinin alınmasıdır. Yetkililer bu konuda ısrarcı olsun.”
Arzu Kaddumi, eşinin sadece haber yapmak için orada olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Bir yıldır bir gazeteciden haber alınmıyor. Mesleği sadece habercilik olan bir gazeteci, Suriye’de tutsak. Onun bir ailesi, eşi ve çocukları var. Ben buradan bir şeyler yapabilecek olup yapmayan insanların vicdanına sesleniyorum. Bizim durumumuzu görsünler kocam için bir şeyler yapsınlar. Bir yıl içerisinde bize kocamla ilgili çok haber geldi. Hep ümitle endişe arasında gidip geldim. Bazı günler oldu sabah telefonum çaldığında ‘Başar vefat etmiş’ diye telefon aldım. Aynı günün akşamında ‘gözünüz aydın Başar’ın şurada olduğunu öğrendik’ diye telefonlar aldım. Artık neye inanacağımı şaşırdım.”
“TEĞMENİN SÖYLEDİKLERİ ARAŞTIRILMALI”
Arzu Kaddumi, birkaç ay önce operasyona katılan bir teğmenin açıklamalarını hatırlatarak sözlerini şöyle tamamladı: "Fakat bu hiç araştırılmadı. Teğmen operasyona katıldığını ve diğer üst rütbeli askerlerin isimlerini verdi. Bu verdiği isimler gerçekten Suriye ordusunda görev başında olan askerlerin isimleriydi. O eşimi bilmiyor ama anlattıklarında yaralanan bir kişinin olduğunu ve bacağından yaralı olduğunu ciddi bir şeyi olmadığını söylüyordu. Ölen bir Japon ve hiçbir yara almayan bir Türk’ten bahsetti ve o iki kişinin bir helikopterle Şam’a götürüldüğünü söyledi.
Bu araştırılmalıdır.”