Erzurum'daki Toprak Kayması
DİYARBAKIR - Diyarbakır Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Harun Yalçınkaya, 20 Haziran'da Erzurum'un Hınıs ilçesine bağlı Kongur köyünde meydana gelen toprak kaymasına ilişkin, "Jeolojik tehlike karşısında bulunan bölge 'afet bölgesi' olarak ilan edilmeli ve derhal boşaltılmalıdır" dedi.
Yalçınkaya, odada düzenlediği basın toplantısında Kongur köyündeki toprak kaymasının ardından odadan bir heyet olarak Muş Jeoloji Mühendisleri Odası ile köye giderek incelemelerde bulunduklarını bildirdi.
"80 hane ve 850 nüfusa sahip köy heyelan nedeniyle çok ciddi risk altında" diyen Yalçınkaya, gerçekleştirdikleri inceleme sonucunda toprak kaymasının meydana geldiği yerin eski bir heyelan alanı olduğunu tespit ettiklerini belirtti.
Yalçınkaya, bölgenin MTA'nın jeolojik çalışmalarında da heyelan bölgesi olarak gösterildiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Volkanik kaya, parçalı blok ve kil gibi malzemelerden oluşan yamaç molozu ve heyelan alanında yer alan köyde vatandaşların mera olarak kullandığı alanlar bulunuyor. Heyelan alanı üzerinde Kongur köyü yakınlarında 4, kayan kütlenin üst kesimlerinde ise 2 heyelan gölü bulunuyor. Kayan kütle yaklaşık 3 bin metre uzunluğunda yaklaşık bin metre genişliğindedir. Bölgenin sorunlu jeolojik yapısı, arazi eğimi ve hidro-jeolojik koşulları dikkate alınmaksızın köy yerleşim yeri heyelan riski taşıyan alana kurularak afete adeta davetiye çıkarılmıştır. Kayan kütlenin üst sınırı Yayla Gölü'ne 200 metre mesafededir. Bu gölün kayması ve suyunun boşalması durumunda toprağın hareket etmesine yol açar ve Kongur köyü için büyük tehlike oluşturur. Bu jeolojik tehlike karşısında bulunan bölge 'afet bölgesi' olarak ilan edilmeli ve derhal boşaltılmalıdır. İnsanların can ve mal güvenliklerini tehdit etmeyen yerleşime uygun alanlarda iskan edilmeleri sağlanarak, heyelan sonucu oluşan zararları tazmin edilmelidir."
Kaynak: AA
"80 hane ve 850 nüfusa sahip köy heyelan nedeniyle çok ciddi risk altında" diyen Yalçınkaya, gerçekleştirdikleri inceleme sonucunda toprak kaymasının meydana geldiği yerin eski bir heyelan alanı olduğunu tespit ettiklerini belirtti.
Yalçınkaya, bölgenin MTA'nın jeolojik çalışmalarında da heyelan bölgesi olarak gösterildiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Volkanik kaya, parçalı blok ve kil gibi malzemelerden oluşan yamaç molozu ve heyelan alanında yer alan köyde vatandaşların mera olarak kullandığı alanlar bulunuyor. Heyelan alanı üzerinde Kongur köyü yakınlarında 4, kayan kütlenin üst kesimlerinde ise 2 heyelan gölü bulunuyor. Kayan kütle yaklaşık 3 bin metre uzunluğunda yaklaşık bin metre genişliğindedir. Bölgenin sorunlu jeolojik yapısı, arazi eğimi ve hidro-jeolojik koşulları dikkate alınmaksızın köy yerleşim yeri heyelan riski taşıyan alana kurularak afete adeta davetiye çıkarılmıştır. Kayan kütlenin üst sınırı Yayla Gölü'ne 200 metre mesafededir. Bu gölün kayması ve suyunun boşalması durumunda toprağın hareket etmesine yol açar ve Kongur köyü için büyük tehlike oluşturur. Bu jeolojik tehlike karşısında bulunan bölge 'afet bölgesi' olarak ilan edilmeli ve derhal boşaltılmalıdır. İnsanların can ve mal güvenliklerini tehdit etmeyen yerleşime uygun alanlarda iskan edilmeleri sağlanarak, heyelan sonucu oluşan zararları tazmin edilmelidir."