Gezi Parkı Odaklı Olayları

Açba, AK Parti İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, "Öncelikle şunu sormak lazım: Gezi Parkı eylemleri masum eylemler miydi? Ağaçtan, yeşilden başladı.

Daha sonraki gelişmelere bakınca ağacın bahane olduğunu gördük" dedi.

Gezi Parkı olayları başladığında Türkiye'nin genel fotoğrafını çekmek gerektiğini belirten Açba, bu fotoğrafı çok iyi şekilde görmek lazım AK Parti iktidarı ile Türkiye'de ciddi bir değişim ve dönüşüm olduğunu gördüklerini söyledi.

Alışılmış olan pek çok müessesede de değişim ve dönüşüm sağlandığını belirten Açba, şöyle konuştu:

"Türkiye'de, askeri vesayet dönemine son verildi.

Türkiye demokrasisi açısından çok önemli bir gelişim. İstanbul odaklı dev projeler var, sadece ülkeyi ilgilendirmiyor. Bu projeleri gerçekleştirirseniz uluslararası pazarda bazı ülkeler ticaretten zarar görebiliyor. 10 milyon yolcu kapasiteli üçüncü havaalanı, yirmi üçüncü nükleer santral imzası var, üçüncü köprü var, Kanal İstanbul projesi var. Çözüm süreci var. Ağaçların sökülürken çevre severler, geldiler tepkilerini koydular diyorlar. Bu iş spontane olarak başladı gibi değerlendirmeler var. İşin spontane olmadığı açık. İş organize bir iş. Hem içeride, hem uluslararası alanda, iç çevrelerin ilişki kurmak suretiyle bir işbirliği var. Amaç, Türkiye'nin gelişmesini tökezletmek. Yeşili herkes sever. Gezi olayları ile birlikte polisin müdahalesi var. Sadece Türkiye'de değil pek çok ülkede orantısız güç kullanılır. Kitleler karşısında polis görevini yaparken bazen ölçüyü aşabiliyor. Gezi olaylarında alevlenmenin olduğunu görüyoruz bu müdahalelerden sonra. Bu olaylardan sonra öyle bir kitle katılıyor ki, 30'a yakın illegal örgütün işin içine girdiğini görüyoruz."

-Gezi Parkı olaylarında geniş bir eylemci profili var-

Açba, "Ulusalcı sol eğilimler var. CHP ve İşçi Partisi seçmenleri var. Türkiye'de Beyaz Türkler olarak nitelendirilecek kitle var. Gezi Parkı eylemcileri arasında yapılan araştırmada eylemcilerin yüzde 42'sinin CHP'li ve yüzde 2'sinin AK Partili olduğu tamamıyla ortaya çıkmıştır" dedi.

Açba, şöyle devam etti:

"TKP var, ÖDP, EMEP var, DHKP-C gibi yasa dışı örgütler var. Marjinal kesimler var. Mesela anarşistler var, feministler var. Alevi yurtaşlarımızdan biraz önce saydığımız gruplara yakın olanlar var. Kendilerini antikapitalist olarak öngören bazı gruplar var. İslamcı devrimci nitelendirilen gruplar var. Kriminal ve maceraperest gruplar da işin içine girmiş durumda. 18 yaşın altında da çok sayıda genç var. Gezi Parkı eylemcilerinin bulunduğu Taksim Platformu'nun taleplerine bakıldığında taleplerin çevreden başka, ülkenin menfaatlerine karşı taleplerin olduğu ortaya çıktı. Türkiye'nin vizyonuna uygun talepler değil, akıl sahibi insanların onurlu insanların destekleyebileceği talepler değil. Uzunca süredir Türkiye'de yaşam tarzıyla ilgili haberler basın yayın organlarında sürekli olarak çıkıyor. Yaşam tarzına müdahale ediliyor deniliyor. Zina ile ilgili, kürtaj ile ilgili düzenlemeler, alkolle ilgili yapılan düzenlemeler var Meclis'te, 3 çocuk, dindar gençlik ifadesi, Çamlıca ve Taksim'e cami yapılması gibi konular, ajite edilmek suretiyle gündeme geliyor. Bunlar değerlendirilebilir. Alkol yasağı diyoruz. Parlamentoda çıkardığımız o yasak Batı ülkelerinde yapılan düzenlemelerin aynısıdır. Hatta gerisindedir. Daha yapmamız gereken şeyler var. Toplumu korumak için bu düzenlemeler yapılır. Alkolün faydalı olduğunu kimse iddia edemez, alkolün zararı var. Önemli olan bu zararı asgariye indirmek. Yoksa yasak diye bir şey yok. 10 yıldır AK Parti iktidarı var, AK Parti'de içen de var içmeyen de var. AK Parti milletvekilleri arasında o tip tercihleri olan insanlar da var. Kimse kimseyi tercihinden dolayı sorgulamıyor. Bunlar maalesef sürekli işleniyor, toplumu öfkelendirmeye çalışan kesimler var."

Toplantıya, Açba'nın yanı sıra AK Parti Milletvekili Halil Ürün, AK Parti İl Başkanı Mehmet Zeybek ve Merkez İlçe Başkanı Bülent Eser katıldı.