Gördes'teki Nikel İşleme Tesisine Bakan Desteği
MANİSA - TOLGA ALBAY - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Manisa'nın Gördes ilçesinde Meta Nikel Kobalt AŞ tarafından yapımı süren nikel işleme tesisinin Türkiye için önemli ihracat imkanı sunacağını belirtti.
Türkiye'nin en önemli nikel madenlerinden Gördes ilçesindeki Meta Nikel Kobalt AŞ'nin inşa ettiği nikel işleme tesisinde incelemelerde bulunan ve Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu ile tesis yetkililerinden bilgi alan Bakan Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin en önemli maden yataklarından birini incelediğini ifade etti.
Nikelin teknolojik uç ürünlerin üretilmesinde çok kullanılan, en kıymetli madenlerden biri olduğunu vurgulayan Yıldız, "Bulunduğumuz bölgede bunlar çıkartılacak ve Türkiye'nin ihracatına 600 milyon dolar katkı koyacak. Türkiye'nin siyasi istikrarına güvenen özel sektörümüzü tebrik ediyoruz" dedi.
Tesisin çevreye duyarlı olarak kurulduğunu, kurulum aşamasında hiç ağaç kesilmediği bilgisinin verildiğini anlatan Yıldız, tesisin "çevreye rağmen" değil çevreyle birlikte üretim yapacağını söyledi.
Tesiste maden ayrıştırma işleminin 580 ton ağırlığındaki, içi özellikli malzemelerle kaplanan bir tankta yapılacağına dikkati çeken Taner Yıldız, şunları kaydetti:
"Burası faaliyete geçtiğinde çevreye rağmen değil çevreyle beraber üretim yapan, Türkiye'nin ihracat kalemlerini artıran, önümüzdeki yıllarda da ithalat kalemlerini azaltan önemli bir sanayi merkezimiz olacak. Bu yatırımları desteklediğimizi peşinen ifade etmek istiyorum. Bu yatırıma iyi niyetli olarak, yalnızca çevreye olan duyarlılığı vesilesiyle itiraz koyanları tenzihen söylüyorum. Ama tepki koyanların önemli bir kesiminin, gerek HES'lerde gerek enerji yatırımlarında ve buradaki sanayi tesisi yatırımlarında olsun, kalkınmaya bir itirazı olduğunu söyleyebilirim.
Dünyanın her yerinde bu tip tepkilerin olduğunu görüyoruz. Türkiye büyüyor son 10 yılda enerji sektörüyle ilgili yapılanma 2 katına, GSMH 3 katına çıktı. Bunları karşılayacak büyüyen Türkiye'nin küçülen enerji sektörü olmaz. Biz hep beraber büyüyeceğiz. Burada oluşan gelirlerin 76 milyon insana dağıtıldığını bilmemiz lazım. Burası üretime geçtiğinde her birimizin daha çok kazanacağı bir yapıyı hep beraber göreceğiz. Buradaki yatırımın Türkiye'nin lehine olan bir yatırım olduğunu söylememiz gerekiyor."
-"Çevreye duyarlı"
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu ise nikel işleme tesisinde Türkiye'de ilk kez çevreye duyarlı kapalı sistem kullanıldığını dile getirdi.
Nikelin çok değerli bir maden olduğunu anlatan Zorlu, "Biz bunu değerlendirip üç yıl içinde yıllık 600 milyon dolar ihracat yapacağız. Hem de hiç dışa bağımlı olmadan. Bu tesis 300 milyon dolara mal oldu. Yüzde 50-60 yerli malzeme ve tasarımla yapıyoruz. Yalnızca otoklav ithal edildi. Yerli malzemeyle yapılmış öz kaynaklarımızı değerlendiriyoruz" diye konuştu.
Tesisin çevreye etkileri konusunda tartışmalar bulunduğunun hatırlatılması üzerine Zorlu, ayrıştırma işleminin kapalı sistem içinde yapılacağını belirtti.
Ahmet Zorlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bir açık sistem olsaydı Zorlu Grubu olarak buna katiyen girmezdik. Tesisi yaparken bir tek ağaç dahi kesmedik. Bu ülkenin kalkınmasında, ileri gitmesinde böyle tesislerin daha çoğalması lazım. 76 milyon olan nüfusumuz 100 milyon olacak, neyle geçineceğiz? Bu tesisleri o yapmayacak bu yapmayacak kim yapacak? Bakın biz Zorlu Grubu olarak bu tesisi bu dağın başına yapıp bu kadar parayı gömmek yerine, gidip faizde paramızı tutabiliriz. Ama bu ülkeye istihdam olmaz, ihracat olmaz. Her kurduğumuz tesisin yaptığı üretimin en az yüzde 50'si ihracattır, bu tesisin üretiminin yüzde 100'ünü ihraç edeceğiz. Doğal kaynaklarımızı kullanıyoruz, çevreye zarar vermiyoruz. Çevreye zarar vererek menfaat elde etmeyi vicdani olarak, bir Türk vatandaşı olarak kabullenemem."
Zorlu, tesiste kullanılacak "otoklav" adı verilen dev kazanın Gördes'e taşınması sırasında bazı kesimlerin bu kazana "cehennem kazanı" ismini taktığını hatırlatarak, "Bunun içerisinde 10 santimetre demir, onun içinde de titanyum kaplaması var. Bunu Türkiye'de yapamadılar. Dışarıya sızıntı vermemesi, çevreye zarar vermemesi için bu tank yurt dışında yapıldı. Buna 'cehennem kazanı' dediler ama bu tank 'dost kazanı ',çevreye duyarlı bir kazandır" dedi.
Değeri yaklaşık 10 milyar doları bulan tahmini 500 bin ton nikel rezervinin bulunduğu sahadan çıkarılan nikelin katma değeri yüksek olarak ihracatının yapılabilmesi amacıyla başlatılan 10 bin ton kapasiteli nikel işleme tesisinin bu yıl içinde hizmete girmesi bekleniyor.
Tesisin en önemli parçalarından olan otoklav ismi verilen basınçlı dev kazan Çin'de üretilmiş, Aliağa Petkim Limanı'ndan Gördes'e 264 tekerlekli özel tasarlanan bir aracın üzerinde 55 gün süren bir yolculuk sonrası getirilmişti. Dev kazan, bazı ilçelerdeki geçişi sırasında çevreci örgütler tarafından protesto edilmiş, "cehennem kazanı" olarak adlandırılmıştı.
Kaynak: AA
Nikelin teknolojik uç ürünlerin üretilmesinde çok kullanılan, en kıymetli madenlerden biri olduğunu vurgulayan Yıldız, "Bulunduğumuz bölgede bunlar çıkartılacak ve Türkiye'nin ihracatına 600 milyon dolar katkı koyacak. Türkiye'nin siyasi istikrarına güvenen özel sektörümüzü tebrik ediyoruz" dedi.
Tesisin çevreye duyarlı olarak kurulduğunu, kurulum aşamasında hiç ağaç kesilmediği bilgisinin verildiğini anlatan Yıldız, tesisin "çevreye rağmen" değil çevreyle birlikte üretim yapacağını söyledi.
Tesiste maden ayrıştırma işleminin 580 ton ağırlığındaki, içi özellikli malzemelerle kaplanan bir tankta yapılacağına dikkati çeken Taner Yıldız, şunları kaydetti:
"Burası faaliyete geçtiğinde çevreye rağmen değil çevreyle beraber üretim yapan, Türkiye'nin ihracat kalemlerini artıran, önümüzdeki yıllarda da ithalat kalemlerini azaltan önemli bir sanayi merkezimiz olacak. Bu yatırımları desteklediğimizi peşinen ifade etmek istiyorum. Bu yatırıma iyi niyetli olarak, yalnızca çevreye olan duyarlılığı vesilesiyle itiraz koyanları tenzihen söylüyorum. Ama tepki koyanların önemli bir kesiminin, gerek HES'lerde gerek enerji yatırımlarında ve buradaki sanayi tesisi yatırımlarında olsun, kalkınmaya bir itirazı olduğunu söyleyebilirim.
Dünyanın her yerinde bu tip tepkilerin olduğunu görüyoruz. Türkiye büyüyor son 10 yılda enerji sektörüyle ilgili yapılanma 2 katına, GSMH 3 katına çıktı. Bunları karşılayacak büyüyen Türkiye'nin küçülen enerji sektörü olmaz. Biz hep beraber büyüyeceğiz. Burada oluşan gelirlerin 76 milyon insana dağıtıldığını bilmemiz lazım. Burası üretime geçtiğinde her birimizin daha çok kazanacağı bir yapıyı hep beraber göreceğiz. Buradaki yatırımın Türkiye'nin lehine olan bir yatırım olduğunu söylememiz gerekiyor."
-"Çevreye duyarlı"
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu ise nikel işleme tesisinde Türkiye'de ilk kez çevreye duyarlı kapalı sistem kullanıldığını dile getirdi.
Nikelin çok değerli bir maden olduğunu anlatan Zorlu, "Biz bunu değerlendirip üç yıl içinde yıllık 600 milyon dolar ihracat yapacağız. Hem de hiç dışa bağımlı olmadan. Bu tesis 300 milyon dolara mal oldu. Yüzde 50-60 yerli malzeme ve tasarımla yapıyoruz. Yalnızca otoklav ithal edildi. Yerli malzemeyle yapılmış öz kaynaklarımızı değerlendiriyoruz" diye konuştu.
Tesisin çevreye etkileri konusunda tartışmalar bulunduğunun hatırlatılması üzerine Zorlu, ayrıştırma işleminin kapalı sistem içinde yapılacağını belirtti.
Ahmet Zorlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bir açık sistem olsaydı Zorlu Grubu olarak buna katiyen girmezdik. Tesisi yaparken bir tek ağaç dahi kesmedik. Bu ülkenin kalkınmasında, ileri gitmesinde böyle tesislerin daha çoğalması lazım. 76 milyon olan nüfusumuz 100 milyon olacak, neyle geçineceğiz? Bu tesisleri o yapmayacak bu yapmayacak kim yapacak? Bakın biz Zorlu Grubu olarak bu tesisi bu dağın başına yapıp bu kadar parayı gömmek yerine, gidip faizde paramızı tutabiliriz. Ama bu ülkeye istihdam olmaz, ihracat olmaz. Her kurduğumuz tesisin yaptığı üretimin en az yüzde 50'si ihracattır, bu tesisin üretiminin yüzde 100'ünü ihraç edeceğiz. Doğal kaynaklarımızı kullanıyoruz, çevreye zarar vermiyoruz. Çevreye zarar vererek menfaat elde etmeyi vicdani olarak, bir Türk vatandaşı olarak kabullenemem."
Zorlu, tesiste kullanılacak "otoklav" adı verilen dev kazanın Gördes'e taşınması sırasında bazı kesimlerin bu kazana "cehennem kazanı" ismini taktığını hatırlatarak, "Bunun içerisinde 10 santimetre demir, onun içinde de titanyum kaplaması var. Bunu Türkiye'de yapamadılar. Dışarıya sızıntı vermemesi, çevreye zarar vermemesi için bu tank yurt dışında yapıldı. Buna 'cehennem kazanı' dediler ama bu tank 'dost kazanı ',çevreye duyarlı bir kazandır" dedi.
Değeri yaklaşık 10 milyar doları bulan tahmini 500 bin ton nikel rezervinin bulunduğu sahadan çıkarılan nikelin katma değeri yüksek olarak ihracatının yapılabilmesi amacıyla başlatılan 10 bin ton kapasiteli nikel işleme tesisinin bu yıl içinde hizmete girmesi bekleniyor.
Tesisin en önemli parçalarından olan otoklav ismi verilen basınçlı dev kazan Çin'de üretilmiş, Aliağa Petkim Limanı'ndan Gördes'e 264 tekerlekli özel tasarlanan bir aracın üzerinde 55 gün süren bir yolculuk sonrası getirilmişti. Dev kazan, bazı ilçelerdeki geçişi sırasında çevreci örgütler tarafından protesto edilmiş, "cehennem kazanı" olarak adlandırılmıştı.