Rahat Bir Nefes İçin Bin 600 Metre Rakımlı Yaylada Yalnız Yaşıyor
Burdur - Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı bulunan 59 yaşındaki Bayram Gencel, sağlığına kavuşmak için Karamanlı ilçesindeki Eşeler Yaylası'nda 10 yıldır yalnız olarak yaşıyor.
Uzun yıllar Antalya'daki bir taş ocağında çalışan Bayram Gencel, taş ocaklarının tozuna, içtiği sigaranın da zararları eklenince halk arasında nefes darlığı olarak bilinen KOAH'a yakalanmış.
Sağlığına kavuşmak için doktorların da tavsiyesiyle, yüksek rakımlı temiz havada yaşamayı seçen Gencel, çocukluğunda çoban olarak yaşadığı Karamanlı Eşeler Yaylası'na bir kulübe yaparak yaşamaya başlamış. Bin 600 rakımlı Eşeler Yaylası'ndaki kulübesinde, yılın 6-7 aylık bölümünü 10 yıldır yalnız olarak geçiren Gencel'in eşi ve çocukları, işleri sebebiyle Antalya'da yaşıyor. Bayram Gencel, arada sırada ilçe merkezine inerek gerekli erzaklarını alıp tekrar yaylaya çıkıyor.
Emekli olmadan önce Antalya'daki bir taş ocağında çalıştığını ifade eden Gencel, AA muhabirine yaptığı açıklamada hem toz hem de sigara sebebiyle KOAH'a yakalandığını belirterek, "Doktor, sağlığım için yüksek rakımlı yerlerde, temiz havada yaşamamı söyledi.
Ben de çocukluğumun geçtiği yaylamızda bütün bunların var olduğunu düşünerek, 2003 yılında bu kulübeyi yaptım. 2003 yılından beri yalnız başıma yılın 6-7 ayını burada geçiriyorum. Herkes burada zamanımı nasıl geçirdiğimi merak ediyor. Halbuki yaylada zaman çok güzel geçer" dedi.
Sabahları kalktığında ilk iş olarak günlük ihtiyacı olan odun için Orman Bölge Müdürlüğünün budama faaliyetleri sonrasında çıkan atık odunları toplamaya çıktığını ifade eden Gencel şöyle konuştu: "Kullanacağım suyu yakındaki pınardan almaya gidiyorum. Nefes açma için günlük yürüyüşler yapıyorum. Çocukluğumda da bu bölgede çobanlık yaptığım için bölgeyi iyi tanıyorum ve çam kokusunu çok seviyorum. Dağ bayır, dere tepe geziyorum. El feneri ve korunma amaçlı tüfeğim dışında kulübemde hiçbir teknolojik cihaz yok. Yemeklerimi sobada yapıyorum. Zaman zaman bölgede ağaçlandırma çalışması yapıyorum. Bölgeye gelen ormancılarla ve çobanlarla sohbet ediyorum. Bu hayatı çok seviyorum."
Tilki ve kurt dışında kendisini tehdit edecek herhangi bir yabani hayvan görmediğini anlatan Gencel, kulübesinin etrafını tel çitle çevirdiğini kaydetti.
Yayla yaşantısı sayesinde sağlığının düzeldiğini ifade eden Gencel, "Bu tür rahatsızlığı olan herkese, yüksek rakımlı temiz havalı yayla ortamında yaşamalarını tavsiye ederim" diye konuştu.
Bayram Gencel'i sık sık ziyaret eden aile dostu Nedim Çiftçi, "Yaylaya ziyaretlerimiz sırasında mutlaka Bayram amcamızın yanına uğruyoruz. Çünkü burası bir nevi Bayram amcamızın ev sahipliğini yaptığı yayla durumunda. O buranın ev sahibi aslında. Nasıl bir Manisa Tarzanı varsa, bir Robinson Crusoe varsa, Bayram Amca da bizim yaylalarımızın Robinson Crusoe'su diyebiliriz" diye konuştu.
Kaynak: AA
Sağlığına kavuşmak için doktorların da tavsiyesiyle, yüksek rakımlı temiz havada yaşamayı seçen Gencel, çocukluğunda çoban olarak yaşadığı Karamanlı Eşeler Yaylası'na bir kulübe yaparak yaşamaya başlamış. Bin 600 rakımlı Eşeler Yaylası'ndaki kulübesinde, yılın 6-7 aylık bölümünü 10 yıldır yalnız olarak geçiren Gencel'in eşi ve çocukları, işleri sebebiyle Antalya'da yaşıyor. Bayram Gencel, arada sırada ilçe merkezine inerek gerekli erzaklarını alıp tekrar yaylaya çıkıyor.
Emekli olmadan önce Antalya'daki bir taş ocağında çalıştığını ifade eden Gencel, AA muhabirine yaptığı açıklamada hem toz hem de sigara sebebiyle KOAH'a yakalandığını belirterek, "Doktor, sağlığım için yüksek rakımlı yerlerde, temiz havada yaşamamı söyledi.
Ben de çocukluğumun geçtiği yaylamızda bütün bunların var olduğunu düşünerek, 2003 yılında bu kulübeyi yaptım. 2003 yılından beri yalnız başıma yılın 6-7 ayını burada geçiriyorum. Herkes burada zamanımı nasıl geçirdiğimi merak ediyor. Halbuki yaylada zaman çok güzel geçer" dedi.
Sabahları kalktığında ilk iş olarak günlük ihtiyacı olan odun için Orman Bölge Müdürlüğünün budama faaliyetleri sonrasında çıkan atık odunları toplamaya çıktığını ifade eden Gencel şöyle konuştu: "Kullanacağım suyu yakındaki pınardan almaya gidiyorum. Nefes açma için günlük yürüyüşler yapıyorum. Çocukluğumda da bu bölgede çobanlık yaptığım için bölgeyi iyi tanıyorum ve çam kokusunu çok seviyorum. Dağ bayır, dere tepe geziyorum. El feneri ve korunma amaçlı tüfeğim dışında kulübemde hiçbir teknolojik cihaz yok. Yemeklerimi sobada yapıyorum. Zaman zaman bölgede ağaçlandırma çalışması yapıyorum. Bölgeye gelen ormancılarla ve çobanlarla sohbet ediyorum. Bu hayatı çok seviyorum."
Tilki ve kurt dışında kendisini tehdit edecek herhangi bir yabani hayvan görmediğini anlatan Gencel, kulübesinin etrafını tel çitle çevirdiğini kaydetti.
Yayla yaşantısı sayesinde sağlığının düzeldiğini ifade eden Gencel, "Bu tür rahatsızlığı olan herkese, yüksek rakımlı temiz havalı yayla ortamında yaşamalarını tavsiye ederim" diye konuştu.
Bayram Gencel'i sık sık ziyaret eden aile dostu Nedim Çiftçi, "Yaylaya ziyaretlerimiz sırasında mutlaka Bayram amcamızın yanına uğruyoruz. Çünkü burası bir nevi Bayram amcamızın ev sahipliğini yaptığı yayla durumunda. O buranın ev sahibi aslında. Nasıl bir Manisa Tarzanı varsa, bir Robinson Crusoe varsa, Bayram Amca da bizim yaylalarımızın Robinson Crusoe'su diyebiliriz" diye konuştu.