BDP'li Kaplan’ın Basın Toplantısı

BDP Şırnak Miletvekili Hasip Kaplan, Başbakan Erdoğan'ın '2014'te 3 sandık olabilir' açıklamasını, "Anayasa referandumu mutlaka başkanlık sisteminden önce olmalıdır" sözleriyle değerlendirdi.

Kaplan, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.

Üyesi olduğu TBMM Yasadışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu'nun raporunu yazdığını belirten Kaplan, BDP olarak raporda yer almasını istedikleri önerileri hakkında bilgi verdi. Araştırmalar sonucu ortaya çıkan gerçeklerin dehşet verici olarak nitelendiren Kaplan, “Yurttaştan Başbakan'a, Cumhurbaşkanı'na, Genelkurmay başkanlarına, Anayasa Mahkemesi dahil üst yargı kurumlarına, medyaya, siyasi partilere ve sivil toplum örgütlerine kadar herkes dinlenmekte, haberleşme özgürlüğü ve özel hayatın gizliliği ortadan tamamen kalkmış bulunmaktadır” dedi.

Kaplan dinlemelerin yüzde 80'ini devletin resmi görevlileri Emniyet, Jandarma ve istihbarat görevlilerin yaptığını, gizli dinlemelerin geri kalan yüzde 20'sinin yabancı ülke faaliyetleri, içeride çeteler ve organize suç örgütleri tarafından yapıldığını söyledi.

Devletin görevlilerinin elindeki cihazların kayıt dışı olduğunu gördüklerini ifade eden Kaplan, “Sorularımızın çoğu, gizli ya da devlet sırrı gerekçesiyle yanıtsız bırakıldı Bize sadece 1 araç gösterildi, 12 araç ise ortada yok, Kolluk güçlerinin ve MİT'in yaptığı bu tür dinlemelerde yargı kararı yok. 81 ilde her emniyet müdürü veya komutan, dinleme kararı alabiliyor, denetimi yok. Kayıtlar silinmiyor, özel yetkili mahkemeler bunları delil olarak kullanabiliyor. Rahatlıkla medyaya sızdırılabiliyor” diye konuştu.

Kaplan, basın toplantısında soruları da yanıtladı. Başbakan Erdoğan’ın “2014’te 3 sandık olabilir” açıklamasının anımsatılması üzerine Kaplan, şunları söyledi:
“12 Eylül darbe anayasasını değiştirmeden yeni bir seçime gitmek, Parlamentodaki dört siyasi parti açısından kabul edilemez. Barış ve çözüm süreci de dikkate alınarak mutlaka seçimler öncesinde anayasa ve yol temizliği dediğimiz yasal değişiklikler mutlaka yapılmalı. Seçim olabilir ama Anayasa referandumu mutlaka Başkanlık Sistemi'nden önce olmalı. Yerel seçimler 29 Mart, Mayıs ayında anayasa referandumu ve Ağustos ayında da Cumhurbaşkanı seçimi yapılabilir.”
Bir gazetecinin 'Yani başkanlık sistemine sıcak bakmıyor musunuz?' sorusu üzerine Kaplan, "Biz başından beri hiçbir pazarlık içinde olmadığımızı söylüyoruz. Meclis’te demokrasiyi ödünsüz savunan, merkezi diktatörlüğe karşı olan bir partiyiz. Ama sistem olarak da isteyen buyursun tartışalım. İşte Amerika’da başkanlık sistemi var. Başka örnekler de var. Fransa’da yarı başkanlık sistemi var. Her nedense başkanlık sisteminden bahsedenlerin hiçbirisi bölge parlamentolarının olduğunu varsaymıyor ve bir başka şeyi de varsaymıyor; bu yerlerde çok kültürlü, çok dilli bir demokrasinin olduğunu da yok sayıyor. Bir gerçeği daha söyleyeyim; bütün buralarda İngiltere, Fransa, Amerika incelemelerde bulunduk, hepsinde çift meclis var, senato var. İkisinin birlikte toplandığı kongre var. Kimse Türkiye’de çift Meclis sisteminden de bahsetmiyor. Burada asıl olan demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile işlemesi, güçler ayrılığının oturması, Parlamento’nun gerçek anlamda işlevini yapmasıdır. Şimdi Amerika’da bir başbakan gidip Meclis’te oturamıyor, ama Fransa’da yarı başkanlık sisteminde başbakanı Meclis’te soru cevaba tabi tutuyorlar ve Parlamento canlı yayında hesap soruyor. Başbakan ve bakanlar cevap veriyor Mutlaka Parlamento gücü, muhalefet denetimi ve yasa yapma süreci korunmalı. Bizim yüz yıl sonra ne imparatorluğa ne saltanata ne de krallığa dönecek halimiz var, ama her sistemi özgürce tartışmaktan yanayız" ifadesini kullandı.

Çözüm Komisyonu’nun Ak Partili üyesi Halil Ürün’ün PKK’lılar için helalleşelim, tövbe edeni affedelim’ yönündeki açıklamalarının anımsatılması üzerine Kaplan, bireysel konuşmaların kendilerini bağlamadığını söyledi.

Kaplan, "İngiltere Parlamentosu'nda ne yapıldıysa onu yaparız, Güney Afrika ve çatışma süreci yaşayan ülkelerde en etkili sonuç nasıl alındıysa onu yaparız” dedi

Kaynak: İHA