Cumhurbaşkanı Gül, Öğrencileri Kabul Etti
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Her yerde çocuklar hep geleceği müjdeliyorlar. Bizlerin de görevi sizlere daha güzel Türkiye ve daha güzel dünya hazırlamak. Ne kadar çok başarılı olursak, siz o kadar güzel şartlarda yetişeceksiniz. Bunun için de çok uğraşılıyor" dedi.
Gül, Çankaya Köşkü'nde, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla; Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, Bakanlık Müsteşarı Mehmet Emin Zararsız ve Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık ile Ankara Hasan Tanık İlkokulundan Cennet Bengisu Kostak, Çanakkale Adatepe İlkokulundan Hüsamettin Aktaş-, Reyhan Deniz Arı, Iğdır Bulakbaşı Ortaokulundan Yusuf Çelikçi, Dilek Çelik, Doğan Büyükkaras, İçel Yenişehir Barbaros Ortaokulundan Ahmet Kağan Tunçez, Ceren Üzülmez, İçel Öz -Akdeniz İleri Ortaokulu öğrencisi Uday Can, Sinop Boyabat Cumhuriyet Ortaokulu'ndan Esra Cemile Arı, Sinop İstiklal Ortaokulu'ndan Aslı Bingöl ve Boyabat Özel Yıldız Ortaokulu'ndan Cevat Eren Demircan'ı kabul etti. Aralarında şehit ve gazi yakınları da bulunan çocuklara Gül, iPod shuffle ile dijital çerçeve hediye etti.
Çocuklarla tek tek tokalaşarak anı fotoğrafı çektiren Gül, çocukların Köşk'e neşe doldurduklarını belirtti.
Gül, "Küçükleri nerede görürsek neşe dolarız zaten. Evin içinde de, okulda da, burada da. Baktım Türkiye'nin dört bir yanından gelenler var" diye konuştu.
-"Hepimiz sizin için varız"-
Gül, Iğdır, Çanakkale, Sinop, İçel ve Ankara'dan gelen çocukların el kaldırmasını isteyerek, "Yani Türkiye'nin doğusundan, batısından, kuzeyi, güneyi ve ortası. Güzel iyi organize etmişsiniz. Bugün herkes, bütün büyükler sizin için konuştu.
Biraz önce TBMM'deydik. Orada merasim oldu. Bütün siyasi parti başkanları, herkes Türkiye'yi sizler için nasıl hazırladıklarını hep anlattılar. Biz de hepsini dinledik. Dolayısıyla hepimiz sizin için varız. İleride de sizler bizim gibi olacaksınız, inşallah. Tabi 23 Nisan'ı Atatürk sizlere armağan etmiş, bu da büyük bir şey" ifadesini kullandı.
Gül, bu bayramın dünyada bir örneğinin bulunmadığına dikkati çekerek, "Onun için bugün biz de mutluyuz, sizler de mutlusunuz" diye konuştu.
Çocukların kendilerini tanıtmalarının ardından Gül, "Türkiye'nin her tarafı birbirinden güzel. Sizler de her taraftan gelen çiçekler gibi burada bir güzel buket oldunuz. Ankara'ya ilk defa geldi herhalde, herkes. Burayı da güzelce gezeceksiniz. İleride büyüyünce artık hangi okullarda okursunuz, üniversitelerde, Ankara'ya mı gelirsiniz- Şehrinizdeki okullarda mı okursunuz- Bakalım kader kısmet ne gösterecek- Değil mi-" değerlendirmesinde bulundu.
Hüsamettin Aktaş'a yaşını soran Gül, "7" yanıtını alınca "Maşallah kocaman olmuşlar" yorumunu yaptı.
-Çocuklar geleceği müjdeliyorlar-
Gül, çocukların her yerde neşe saçtıklarının altını çizerek, şöyle konuştu:
"Her yerde çocuklar hep geleceği müjdeliyorlar. Bizlerin de görevi sizlere daha güzel Türkiye ve daha güzel dünya hazırlamak. Ne kadar çok başarılı olursak, siz o kadar güzel şartlarda yetişeceksiniz. Bunun için de çok uğraşılıyor. İşte görüyorsunuz, eskiden sizin büyükleriniz, yani babalarınız, anneleriniz bizim yaşımızda veya dedeleriniz, daha büyükleriniz onlar daha zor şartlar altında yaşadılar. Onların okulları sizin okullarınız gibi değildi. Onlar böyle Ankara'ya gelemiyorlardı, değil mi- Onların evleri de şimdi sizin evleriniz gibi değildi. Her sene daha güzel oluyor Türkiye. İnşallah siz büyüdüğünüzde her şey bugünkünden de çok farklı olacak."
Gül, Avcı'dan çocukların programları hakkında bilgi aldıktan sonra çocuklara Köşk'teki müzeyi ve bahçelerini gezdirmelerini istedi. Çocukların fotoğraflarının çekilerek gönderilmesini isteyen Gül, Avcı'nın çocukların arkadaşlık grubu oluşturarak mektuplaşacaklarını söylemesi üzerine, "Mektup yazacaksınız veya biraz büyüdükten sonra mektup yerine artık mail yazacaklar herhalde. Yoksa şimdiden onu yazmaya başlamışlar mı- Önce mektup yazmayı öğrenin" tavsiyesinde bulundu.
Çocuklara portakal suyu ikram eden ve birlikte içen Gül, "Herhalde öğrencilere gittikleri yerlerde güzel hediyeler veriliyordur, değil mi" diye sordu.
Gül, öğrencilerin eve döndüklerinde "heybelerinin dolu olması" gerektiğinin altını çizerek, çocukların misafir edildikleri yeri sordu. Gül, bütün okulların Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olduğunu Avcı'nın da "en büyük öğretmen" olduğunu dile getirerek, çocuklara, okullar ve öğretmenlerle ilgili işlemleri Avcı'nın yaptığını ve okullarının eksiklerini anlatmalarını istedi.
Bakan Avcı da kabulde yaptığı konuşmada, çocuklar adına Gül'e teşekkür ederek, öğrencilerin 3 gündür Ankara'da bulunduklarını ve belirli program çerçevesinde kent gezisi yaptıklarını anlattı.
Muhabir: Yusuf Çelebi
Yayıncı: Ebubekir Gülüm
Kaynak: AA
Çocuklarla tek tek tokalaşarak anı fotoğrafı çektiren Gül, çocukların Köşk'e neşe doldurduklarını belirtti.
Gül, "Küçükleri nerede görürsek neşe dolarız zaten. Evin içinde de, okulda da, burada da. Baktım Türkiye'nin dört bir yanından gelenler var" diye konuştu.
-"Hepimiz sizin için varız"-
Gül, Iğdır, Çanakkale, Sinop, İçel ve Ankara'dan gelen çocukların el kaldırmasını isteyerek, "Yani Türkiye'nin doğusundan, batısından, kuzeyi, güneyi ve ortası. Güzel iyi organize etmişsiniz. Bugün herkes, bütün büyükler sizin için konuştu.
Biraz önce TBMM'deydik. Orada merasim oldu. Bütün siyasi parti başkanları, herkes Türkiye'yi sizler için nasıl hazırladıklarını hep anlattılar. Biz de hepsini dinledik. Dolayısıyla hepimiz sizin için varız. İleride de sizler bizim gibi olacaksınız, inşallah. Tabi 23 Nisan'ı Atatürk sizlere armağan etmiş, bu da büyük bir şey" ifadesini kullandı.
Gül, bu bayramın dünyada bir örneğinin bulunmadığına dikkati çekerek, "Onun için bugün biz de mutluyuz, sizler de mutlusunuz" diye konuştu.
Çocukların kendilerini tanıtmalarının ardından Gül, "Türkiye'nin her tarafı birbirinden güzel. Sizler de her taraftan gelen çiçekler gibi burada bir güzel buket oldunuz. Ankara'ya ilk defa geldi herhalde, herkes. Burayı da güzelce gezeceksiniz. İleride büyüyünce artık hangi okullarda okursunuz, üniversitelerde, Ankara'ya mı gelirsiniz- Şehrinizdeki okullarda mı okursunuz- Bakalım kader kısmet ne gösterecek- Değil mi-" değerlendirmesinde bulundu.
Hüsamettin Aktaş'a yaşını soran Gül, "7" yanıtını alınca "Maşallah kocaman olmuşlar" yorumunu yaptı.
-Çocuklar geleceği müjdeliyorlar-
Gül, çocukların her yerde neşe saçtıklarının altını çizerek, şöyle konuştu:
"Her yerde çocuklar hep geleceği müjdeliyorlar. Bizlerin de görevi sizlere daha güzel Türkiye ve daha güzel dünya hazırlamak. Ne kadar çok başarılı olursak, siz o kadar güzel şartlarda yetişeceksiniz. Bunun için de çok uğraşılıyor. İşte görüyorsunuz, eskiden sizin büyükleriniz, yani babalarınız, anneleriniz bizim yaşımızda veya dedeleriniz, daha büyükleriniz onlar daha zor şartlar altında yaşadılar. Onların okulları sizin okullarınız gibi değildi. Onlar böyle Ankara'ya gelemiyorlardı, değil mi- Onların evleri de şimdi sizin evleriniz gibi değildi. Her sene daha güzel oluyor Türkiye. İnşallah siz büyüdüğünüzde her şey bugünkünden de çok farklı olacak."
Gül, Avcı'dan çocukların programları hakkında bilgi aldıktan sonra çocuklara Köşk'teki müzeyi ve bahçelerini gezdirmelerini istedi. Çocukların fotoğraflarının çekilerek gönderilmesini isteyen Gül, Avcı'nın çocukların arkadaşlık grubu oluşturarak mektuplaşacaklarını söylemesi üzerine, "Mektup yazacaksınız veya biraz büyüdükten sonra mektup yerine artık mail yazacaklar herhalde. Yoksa şimdiden onu yazmaya başlamışlar mı- Önce mektup yazmayı öğrenin" tavsiyesinde bulundu.
Çocuklara portakal suyu ikram eden ve birlikte içen Gül, "Herhalde öğrencilere gittikleri yerlerde güzel hediyeler veriliyordur, değil mi" diye sordu.
Gül, öğrencilerin eve döndüklerinde "heybelerinin dolu olması" gerektiğinin altını çizerek, çocukların misafir edildikleri yeri sordu. Gül, bütün okulların Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olduğunu Avcı'nın da "en büyük öğretmen" olduğunu dile getirerek, çocuklara, okullar ve öğretmenlerle ilgili işlemleri Avcı'nın yaptığını ve okullarının eksiklerini anlatmalarını istedi.
Bakan Avcı da kabulde yaptığı konuşmada, çocuklar adına Gül'e teşekkür ederek, öğrencilerin 3 gündür Ankara'da bulunduklarını ve belirli program çerçevesinde kent gezisi yaptıklarını anlattı.
Muhabir: Yusuf Çelebi
Yayıncı: Ebubekir Gülüm