Almanyalı Türkler Gençlik Dairelerindeki Çocuklara Sahip Çıkıyor

Gençlik dairelerinin el koyduğu çocukların Müslüman olmayan ailelerde köklerine yabancı olarak yetiştirilmesi karşısında Almanyalı Türkler seferber oldu.

Umut Yıldızı Derneği Başkanı Kamil Altay, Frankfurt, Essen ve Nürnberg'deki gençlik dairelerinin Türk ailelerin koruyucu aile olmak için yaptığı başvurulara yetişmekte zorlandığını söyledi.

Almanyalı ve HollandaTürkler, gençlik dairelerinin sorunlu gördüğü Türk ailelerinin çocuklarını Müslüman olmayan koruyucu ailelere vermesi karşısında seferber oluyor. “Ailenizde bana da yer var mı?” projesini yürüten Umut Yıldızı Derneği Başkanı Kamil Altay, Türk ailelerin “koruyucu aile” olmak için kentlerdeki gençlik dairelerine akın ettiğini açıkladı.

Bakıcı aile olmak isteyen çok sayıda Türk ailenin başvurusu üzerine Frankfurt Gençlik Dairesi Müdürü'nün kendilerini aradığını bildiren Altay, Nürnberg ve Essen'de de aynı ilginin olduğunu açıkladı.

Altay, bir Umut Yıldızı Derneği'nin de Hollanda'da kurulduğunu haber verdi. Derneğin bakıcı aile uzmanı Gülsüm Yalçınöz, “Türk aileler koruyucu aile olmaya o derece ilgi göstermeye başladı ki, telefonlara yetişemiyoruz, beni gece yarısı arayanlar bile var.” dedi.

Derneğin Köln Başkonsolosluğu Konferans Salonu'nda düzenlediği ‘Koruyucu Ailelik Müessesi' konulu konferansa da Türk ailelerin ilgisi büyük oldu. Programda tecrübelerini paylaşan ‘koruyucu anne' Zübeyde Öztürk, “Koruyucu aile olun, zamanla çocuğun size kendi çocuğunuzdan farksız geldiğini göreceksiniz. Üstelik birçok avantajınız olacak.” dedi.

Gençlik dairesinin kendisine her konuda destekçi olduğunu söyleyen Öztürk,“Ev bulmada öncelik bana veriliyor, diş fırçasına kadar çocuğun bütün masrafları hemen ödeniyor. Size karşı güven oluştuktan sonra ev ziyaretine bile gelmiyorlar, size her yerde öncelik tanınıyor.” diye konuştu.

Uzman Gülsüm Yalçınöz ise bir uyarıda bulunarak, “Koruyucu aile için başvurduğunuzda hemen ‘Ben Türk çocuk istiyorum' demeyin. Çocuklarımız artık çifte vatandaş olduğu için, ‘Elimizde Türk çocuğu yok' diyebiliyorlar. Türk çocuğu istediğinizi en son dile getirin.” açıklamasını yaptı.Dernek Başkanı Altay bir diğer önemli konunun da ‘vasilik' olduğunu söyledi.

El konan çocukların yüzde 85'inin vasiliğinin akrabaları yerine gençlik dairelerine kaldığına dikkat çeken Altay, vasiliğin bu işin panzehiri olduğu vurgusunu yaptı. Diğer STK'ların konuya ilgisizliğini de eleştiren Altay, “Koruyucu aile projesi başladığından itibaren bir tane STK çıkıp ‘Ben de varım, destekliyorum' demedi. Bağlı olduğunuz STK'lara sorun. Bölgemizde kaybedilen çocukların vebali bizim de üzerimizdedir.” diye konuştu.

Gençlik dairelerinin bir Türk çocuğu alınınca kendilerini aradığını belirten Altay, yurtlarda ise çocuklara düzgün bakılmadığını aktardı. Çocukların mutlaka cami, cemevi gibi yerlere gönderilip inançlı yetiştirilmesi tavsiyesinde bulunan Altay, “Oralara göndermezseniz çocuk kötü alışkanlıklar edineceği yerlere gider. Ailelerimizden kaynaklanan sorunlar da çok. Özellikle boşanan eşler birbirine zarar vermek adına çeşitli suçlamalarda bulunup maalesef çocukların alınmasına yol açabiliyor.” ifadesini kullandı.Proje uzmanı Gülsüm Yalçınöz, gençlik dairelerinin bakılan her çocuk için aylık 600 ile 800 Euro arası ücret ödediğini hatırlattı .