Balıkesirli Zooteknistten Tavuk Üretimine Destek

Susurluk Meslek Yüksek Okulu Müdürü Zooteknist Mikail Arslan, tavuk üretiminde kuluçka süresinin düşmesine yönelik çıkan haberlere tepki göstererek, "Tavuklar kesinlikle herhangi bir kimyasal madde verilerek bu kiloya getirilmiyor. Genetik ağırlık ve yemden yararlanmada kalıtım özelliğinin yüksek olmasından dolayı hayvanların verim performansları yükseltildi. Bunlarda herhangi bir şekilde hormon, antibiyotik uygulanması gibi insan sağlığına zararlı olabilecek hiçbir uygulama yoktur. 2006 yılından itibaren Türkiye'de antibiyotik yem kullanılması yasaklanmıştır. Avrupa Birliğinde de yasaktır. Sadece Amerika'da yemlerde antibiyotik kullanılması serbesttir" dedi.

Yapılan açıklamaların sektörler arasındaki rekabetten kaynaklanabileceğini ifade eden zooteknist Arslan, "Sektörler arasında, 'Beni tercih et' davası olabilir ama Türkiye'de şu dönemde bıçak sırtı dediğimiz bir özellik var. Özellikle süt sektöründe üreticiler sütün para etmemesi gibi bir yaklaşım içine giriyor. Et sektöründeki fiyatlarda belli bir miktar yükselme olduğu zaman damızlık hayvanların kesimine yol açılabilir. Bu yolun açılması 2009 yılında yaşanan krizi getirir. Daha akılcı, daha mantıklı hareket edilmeli. Yayıncı kuruluşların da açıklama yapan şahısların hangi bilim dalında olduklarına bakarak değerlendirme yapmalarında yarar görüyorum. Antibiyotikler subklinik hastalıkların ortaya çıkmadan önce kullanılıyordu. 2006'da yasaklandı. Hayvanlarda bir hastalık olduğunda veteriner onayı ile hayvanlarda antibiyotik uygulanmaktadır. Antibiyotiğin etlerden atılım süresi bitinceye kadar yani antibiyotiğin niteliğine göre, bir haftalık bir süre kesimi yasak bir noktaya gelmektedir. Böyle bir antibiyotik kalıntısı olan hayvanın etini tüketme olmamalıdır. Basında gördük, 17 günlük kuluçka süresinden bahsediliyor. Kesinlikle tavuğun dışında kuluçka süresinin 21 günün altında olma ihtimali yok. Kuluçka döneminin kısalmasına herhangi bir çalışmada rastlanmadı" diye konuştu.

Türkiye'nin tavukçuluk sektörünün AB standartlarında üretim yaptığını ifade eden Arslan, şunları söyledi: "Tavukçuluk sektöründe Avrupa ile yarışıyoruz. Üretimler sağlıklı ve AB standartlarına uygundur. Dünyadaki damızlık şeklinin aynısı, hatta daha ileri teknolojinin uygulandığı bir bölgede yaşamaktayız. Ben güvenle tavuk etini tüketiyorum. Tüketilmesinde de bir sakınca görmüyorum. Bugün dünya ortalamasının altında bir hayvansal protein tüketimimiz var. Dünya ortalaması günlük 30 gram hayvansal protein tüketimi, bizde 27 gram. Tavuk etini oranı da bunun içinde ve yüksek. Tavuk etine olumsuz bakarsak günlük protein oranımız düşecek ve insanlarımız dengesiz beslenmiş olacaktır. "