Yok Olmuş El Sanatları Yeniden Hayat Buluyor

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) bünyesinde açılan "El Sanatları Merkezi" ile kentin ve bölgenin yok olmuş el sanatları yeniden hayat buluyor.

YYÜ kampüsünde faaliyet gösteren El Sanatları Merkezi, başta Van ve Hakkari yöreleri olmak üzere, Doğu Anadolu Bölgesi'nde unutulmuş ve unutulmaya yüz tutan dokuma ve işleme sanatlarını tekrar ortaya çıkaracak.
Merkezde, kilim, halı, savatlı gümüş işlemeciliği, çanak, çömlek ve seramik gibi unutulmaya yüz tutmuş el sanatları, akademik bakış açısıyla yeniden yaşama kazandırılıyor.
400 metrekarelik sergi salonu, 7 atölye ve 2 deponun bulunduğu merkezde, 8 dokumacı, 3 memur ve 2 akademisyen görev yapıyor.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı, Türk El Sanatları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yr. Doç. Dr. Mehmet Kulaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurdukları merkezle birçok projeyi gerçekleştirdiklerini söyledi.

Ürettikleri projelerle Van ve Hakkari illerinde dokunan orijinal el dokuma halıları yeniden ürettiklerini belirten Kulaz, merkezdeki eserlerin Türkiye'nin sayılı kilim koleksiyonlarından biri olduğunu kaydetti.

El sanatlarını yaygınlaştırmayı ve merkezi üniversiteye bağlı bir kültür müzesi konumuna getirmeyi hedeflediklerini ifade eden Kulaz, şöyle devam etti:
"Dokuma ağırlıklı bir arşive sahibiz. Elimizde yaklaşık 150 çeşit kilim mevcut. Bunların tamamı birbirinden farklı ve orijinal. Hatta bu örneklerden bazılarını günümüzde bulmak mümkün değil. Çünkü artık dokunmuyorlar. Özellikle sumak dokuma tekniğiyle dokunan kilimler artık üretilmiyor. Çalışmalarımız ile merkezimize 40 kadar orijinal halı kazandırdık. Onları da kısa zamanda sergileyeceğiz. Bunun dışında Van'ın eski el sanatlarından savat gümüşçülük ile ilgili bir proje yürütüyoruz. Atölyemizi kurduk ancak üretim için uzman bulduğumuzda bunu da faaliyete geçireceğiz. Yine kentin en önemli el sanatlarından olan çömlekçilik ve seramikle ilgili de ayrı bir çalışma yürütüyoruz. Ürettiklerimiz el sanatlarını satışa sunarak üniversitemizin döner sermayesine katkıda bulunmayı da düşünüyoruz."
- Kilimler kadınların duygularının yoluydu
Gerek erkekler, gerek aile fertlerine karşı duygularını dile getiremeyen ve özellikle kırsal kesimlerde yaşayan kadınların kilimlere, sevgilerini, nefretlerini, üzüntülerini, yaşantılarını, dini inançlarını aktardığını belirten Kulaz, bu nedenle yörede üretilen kilimlerin çok özel olduğunu ifade etti.

Kilim dokunurken ülkenin birçok bölgesinde birbirine benzer motifler kullanıldığını anlatan Kulaz, şunları dile getirdi:
"Özelikle evlenme çağına gelmiş genç kızlar, evlenmek istediklerini motifler aracılığıyla kilime işlerdi. Gelinlik kızlar, anne, babasına veya yakın çevresine evlenmek istediği mesajını bu sayede verirdi. Kullanılan motifler bir evlenme isteği aracısı konumundaydı. Gelinler ise motifleri, kaynanalarına karşı duygularını aktarmak için kullanırdı. Örneğin, küpe motifi güzelliği, akrep kötülüğü, koç boynuzu gücü simgeler. Hayat ağacı motifi ise İslam öncesinde şamanizm döneminde çok önemli bir yere sahip. Bu motif İslam'da ahiret inancını simgeler. Motifler genel olarak duyguların dilini oluşturur. Ayrıca kilimler dokuma tekniklerine göre de yöreleri, aşiretleri temsil edebiliyor. Kilimlerin, dokunma stiline göre hangi bölgeye ait olduğunu anlayabiliyoruz. Yani her motifin, ayrı bir özelliği, konusu ve lisanı var."
Kilime kültür varlığı gözüyle baktıklarını, kilimin yörenin kültürünü nesillerden nesile aktaran ve geçmişi hatırlatan birer belge niteliğinde olduğunu söyleyen Kulaz, el sanatlarının her birinin kültür ürünü olduğunu ve bunları korunmanın, gelecek nesillere aktarmanın büyük önem taşıdığını ifade etti.

- Çömlekçilik yeniden canlanacak
Yakın zamana kadar sadece merkeze bağlı Bardakçı köyünde çanak, çömlek yapıldığını ancak bu köyde de üretimin durduğunu anımsatan Kulaz, bu çerçevede de çalışmalar yürüttüklerini belirtti.

Çömlekçilik için YYÜ Rektörlüğünün sağladığı destekle fırın temin ettiklerini ifade eden Kulaz, "Bunun için malzeme talebinde bulunduk. Talebimiz olumlu görüldü.

Bunun yaşama geçmesiyle kentin çanak, çömlek ve seramik tarihini yeniden canlandıracağız. Merkezde görevli ve daha önce çanak, çömlek işi yapmış Bardakçı köylüleri bize destek verecek. Bu vatandaşlarımızın desteği ile ölen bir tarihi tekrar canlandıracağız. Bu iş bize ayrı bir heyecan veriyor. Merkeze getireceğimiz çömlek çarkı ile meraklı ziyaretçilerimize çömlek yapma imkanı sunacağız" diye konuştu.

Kaynak: AA