''elektronik Sigara ve Mentol Konusunda Gerekli Adımlar Atılmalı''

Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi Birliği Avrupa Temsilcisi Prof. Dr. Elif Dağlı, Türkiye'nin sigara içerikleri ve katkı maddeleri konusunda başarılı bir noktada olmadığını belirtirken, ''Avrupa Birliği, yeni direktifiyle bu konuda bizim önümüze geçmiş oluyor, mentolün yasaklanıyor olması son derece önemli, Türkiye kendine bu noktayı örnek almalıdır'' dedi.

Prof. Dr. Dağlı, AA muhabirine Avrupa Birliği'nin üzerinde uzun süredir tartıştığı, tütün ürünlerinin nasıl üretileceği ve satılacağı konusunda daha sıkı kurallar getiren yeni direktifi konusunda değerlendirmelerde bulunurken, sigara firmalarının olumsuz müdahalelerine rağmen, beklentilerden daha iyi bir uzlaşı ile karşılaştıklarını belirtti.

Direktifte Türkiye'nin zaten başardığı paket üzeri resimli uyarılar hususu olduğuna ancak Türkiye'nin zayıf noktası olan sigara içerikleri ve katkı maddeleri konusunda da cesur adımlar bulunduğuna dikkati çeken Dağlı, bunların başında katkı maddeleri ve mentollü sigaraların geldiğini söyledi.

Mentollü sigaraların ilk Almanya'da yasaklandığını hatırlatan Dağlı, AB'de de 2020'ye kadar bunların kullanımının kalkacağını belirtti.

Türkiye'nin sigara tatlandırıcıları ve akciğerdeki soluk borularını uyuşturarak daha fazla dumanın içeri çekilmesini kolaylaştıran mentol konusunda adım atmak durumunda olduğunu bildiren Dağlı, şunları kaydetti:
''Türkiye'de sigara içerikleri ve katkı maddeleri konusunda başarılı noktada değiliz. Türkiye'de mentol yasak değil. Katkı maddeleri arasında olan mentol, akciğerin içinde soluk borularını uyuşturuyor, sigara dumanının daha fazla akciğere ulaşmasına sebep oluyor, dolayısıyla bağımlığı artırıyor. Hafif bir sigaraymış gibi daha çok kadınların tercih ettiği mentollü sigaralar aslında insanın daha fazla bağımlı olmasını sağlayan bir sigara endüstrisi taktiğidir. Dolayısıyla mentolün yasaklanıyor olması son derece önemlidir. Türkiye kendine bu noktaya örnek almalıdır.
TAPDK'nın katkı maddeleri içerikleri konusundaki yönetmeliği maalesef bilimin bize gösterdiği ideal normları taşımıyor. Sigaranın içimini teşvik eden, kolaylaştıran ve bırakmayı zorlaştıran çeşitli kimyasalların sigaraya katıldığını biliyoruz, bunların denetim altında tutulması ve bilimin gösterdiği doğrularla bu yönetmeliklerde yer alması son derece önemli. Avrupa bu konuda bizim önümüze geçmiş oluyor.''
-Parfüm, ruja benzeyen kutularda sigara satılmayacak-
AB direktifiyle 20'den daha az sigara içeren ve parfüm, ruj paketine benzeyen üzerindeki uyarı resimlerini görüntüsünün azaltacak paketlerin de yasaklandığını anlatan Dağlı, dolayısıyla standart bir paketleme yönteminin getirildiğini, bunun da son derece önemli bir gelişme olduğunu söyledi.

AB'nin yasa dışı ticareti önlemek amacıyla sigaraların üzerinde bandrol ile takip ve izlemeyi mümkün kılacak yöntemleri benimsemesinin zaten Türkiye'nin başardığı başka bir unsur olduğuna işaret eden Dağlı, ''AB ayrıca üyelerin standart paketleme yapmasını mümkün kılıyor. Yani ülkeler düz paket, tek tip paket, kara paket dediğimiz sigara firmalarının isimlerinin logolarının renklerinin bulundurmayacak tek tip paketleme yaparsa, bunu teşvik ederiz diye bir madde koyuyor. Böylelikle sigara paketi artık reklam unsuru olmaktan çıkıyor. Bu da Türkiye için bir girişim olabilir'' şeklinde konuştu.

-''Elektronik sigara konusunda Türkiye kendi normlarını uygulamalı''
Elektronik sigaranın da son derece hassas bir konu olduğunu ifade eden Dağlı, elektronik sigaraları aşağı yukarı bütün sigara firmalarının üretmeye başladığını, 2017 tarihine kadar elektronik sigara üretmeyen sigara firmasının kalmayacağını söyledi.

Elektronik sigaranın zararları konusunda yeterince bilgi olmadan pazarlanmasına izin verilmesinin tehlikeli olduğunu vurgulayan Dağlı, Avrupa Birliği'nin yüksek nikotin içeren elektronik sigaraların ilaç gibi denetimine, düşük nikotin içeriklilerin ise sigara gibi kontrol edilmesine karar verdiğini bildirdi.
Türkiye'de ise Sağlık Bakanlığının bir komisyon kararı ile elektronik sigaraların satış ve reklamını kısıtladığını, bunun bir sigara bırakma ürünü olarak satılamayacağına karar verdiğini hatırlatan Dağlı, şöyle devam etti:
''Ümit ediyoruz ki, AB direktifi Türkiye'de elektronik sigara satışını serbest kılmaz. Şu anda İskoçya, Belçika, Fransa, İtalya'da elektronik sigara reklamları almış yürümüş vaziyette. Tütün ürünlerinin reklamı yasak ama bu tütün ürünü değil, nikotin ürünü biz bunu reklam ederiz diye çıkıyorlar. AB direktifi bunun pazarlamasına kısıtlama getiriyor, bu sevindirici bir şey. Ancak Türkiye'de bütün kanunları tütün ürünleri olarak yapmışız, şimdi elektronik sigaranın içinde tütün olmayınca bütün kanunlar işlevsiz hale gelecek. Bu yeni bir endüstri taktiğidir buna karşı çok uyanık olmak lazım. Bu konuda Türkiye'nin kendi normlarını uygulaması lazım''
-''Kapalı alanda yasaklarken, yasallaştırmış oluyoruz''
Torba yasa tasarısıyla elektronik sigaranın kapalı alan yasası kapsamına alınmasını eleştiren Dağlı, ''Kapalı alanda elektronik sigara içilmez diye yazarsanız Meclis, elektronik sigarayı yasal bir bir ürün olarak kabul etmiş oluyor, dolayısıyla kendi bacağınıza ateş ediyorsunuz. Sağlık Bakanlığı, bunu yasaklamışken Sağlık Komisyonu, oraya elektronik sigara ibaresi yazarsa elektronik sigara yasallaşmış olur'' diye konuştu.

Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk da Avrupa topluluğunun yeni düzenlemeler konusunda anlaşmaya varmasının önemli bir gelişme olduğunu belirtirken, konunun Türkiye'de sivil toplum ve resmi kuruluşlar tarafından yakından takip edilerek, hızla yeni uygulamaya girecek kararların adapte edilmesi gerektiğini söyledi.

Kaynak: AA