Zeka ve Yetenek Kongresi

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Bize düşen özel yetenekli çocuklara ulaşmak ve potansiyellerini en üst düzeyde kullanacakları imkan ve fırsatları sunmak, özel yeteneklerinin fark edilmesini ve gelişmesini sağlamaktır" diye konuştu.

Zeka ve Yetenek Kongresi TBMM Tören Salonu'nda gerçekleştiriliyor.
Kongrenin açılışında konuşan Milli Eğitim Bakanı Avcı, özel yeteneklere ve zekaya sahip olanlar açısından Türkiye'nin önemli bir tecrübeye ve birikime sahip olduğunu söyledi.

Özel yeteneklerin eğitimi ve öğretimi konusunda ilk ve öncü uygulamalardan birinin Enderun Mektepleri olduğunu ifade eden Avcı, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar bu alanda pek çok yasal düzenleme yapılmış olsa da daha atılması gereken çok adım olduğunu kaydetti.

Tüm dünyada özel yetenekli bireylerin eğitiminin 1960'lı yıllardan sonra hızla arttığını belirten Avcı, Türkiye'de de o yıllarda bazı çalışmaların yapıldığını, ancak bu çalışmaların çeşitli nedenlerden dolayı uzun ömürlü olmadığını ve bir çoğundan vazgeçildiğini söyledi.

Avcı, bu çalışmalardan yalnızca Fen Liselerinin günümüze geldiğini dile getirdi.
Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinin yanı sıra Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinin özel yetenekli çocuklara eğitim veren kurumlar olduğunu anlatan Avcı, 1990'lı yıllarda da bilim ve sanat merkezlerinin açıldığını, bugün 66 ilde 70 kadar bilim ve sanat merkezi bulunduğunu bildirdi.
Özel yetenekliler için strateji ve uygulama planının devreye alındığını belirten Avcı, bunun, insanlığın gelişimine katkı sağlayacak bilim insanlarını, sanatçıları, sporcuları yetiştirmede önemli olacağını dile getirdi.
Avcı, "Sorunları, çözüm yollarını birlikte tartışmalı, haritalarımızı birlikte gözden geçirmeli ve birlikte yenileyebilmeliyiz" dedi.

Yüz bebekten ikisinin özel yetenekle doğduğunun söylendiğini ifade eden Avcı, "Bize düşen bu çocuklara ulaşmak ve potansiyellerini en üst düzeyde kullanacakları imkan ve fırsatları sunmak, özel yeteneklerinin fark edilmesini ve gelişmesini sağlamaktır" diye konuştu.

Avcı, terminoloji konusunda bazı farklılıkların olduğunu belirterek, "üstü zeka" kavramının içerdiği hiyerarşi nedeniyle kendisine çok sıcak gelmediğini söyledi.

Avcı, "Ben de hepimiz gibi her çocuğun kendine özgü, özel yetenekleri olduğunu, herhangi bir zeka türünün, zihinsel başarının, diğerlerinden öne çıkartılmasını ve diğerleriyle hiyerarşik bir ilişkiye sokulmasını doğru bulmuyorum" dedi.

Bu tanımlamaya muhatap olan çocukların ve ailelerinin de zorlandığını vurgulayan Avcı, "Aileler de sanki diğer çocuklardan her bakımdan farklı bir çocukla meşgul oluyorlarmış gibi çocuklarının en doğal haklarını bile kısıtlamaya gidebiliyorlar" diye konuştu.


-"Özel programla takip edilmeli"-

Türkiye Zeka Vakfı Başkanı Emrehan Halıcı, vakfın çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Üstün zekaya ve yeteneğe sahip olan insanların sadece kendi ülkelerinin değil bütün dünyanın hazineleri olduğunu ifade eden Halıcı, "Hayatımıza kolaylıklar ve renkler katan tüm gelişmeleri bu insanlara sayesinde görüyoruz ve yaşıyoruz" dedi.

Dünyanın 2, 3 sene önceki halinin bugünkü durumda kıyaslandığında akıl almaz bir değişiklik yaşandığının görüleceğini belirten Halıcı, son 200 yılda yaşanan değişikliklerin milyarlarca yılda olan değişikliklerden çok fazla olduğuna dikkati çekti. Halıcı, "Bu değişiklikler, artan hızla devam edecek. Bu gelişmeleri çok az sayıda olan üstün yetenek ve zekaya sahip olan insanlara borçluyuz" diye konuştu.

Halıcı, farklı yetenek ve becerilerin ortaya çıkarıldığı bir eğitim sisteminin hedeflenmesi gerektiğini dile getirerek, üstün zekaya sahip olan çocukların özel bir programla takip edilmesi gerektiğini kaydetti.

Kaynak: AA