Ceo Club Toplantısı

Sabancı Holding Üst Yöneticisi Zafer Kurtul, Sabancı Holding olarak 2013'ün kendileri için iyi bir yıl olduğunu belirterek, " 2013'te Carrefour'da yönetim kontrolünü aldık. Fazla büyüme potansiyeli göremediğimiz için DiaSA'dan çıktık. En önemli atılımı enerjide yaptık" dedi.


Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda, Capital ve Ekonomist dergileri öncülüğünde düzenlenen CEO Club buluşmaları çerçevesinde gerçekleştirilen "CEO Ajanda 2014" paneline Sabancı Holding Üst Yöneticisi Zafer Kurtul, Borusan Holding Üst Yöneticisi Agah Uğur, Doğan Holding Üst Yöneticisi Yahya Üzdiyen ve Doğuş Holding Üst Yöneticisi Hüsnü Akhan katıldı.

Toplantıda konuşan Kurtul, 2013'ü iki bölümde ele almak gerektiğini belirterek, ilk yarının oldukça pozitif geçtiğini iki kurumun Türkiye'nin notunu yatırım yapılabilir seviyeye çıkardığını söyledi.

Kurtul, "Yılın ilk 6 ayı çok iyi geçti diyebiliriz. Fed'in açıklamalarının ardından ortam gelişmekte olan ülkeler için oldukça karamsarlaştı. Daralmadan en çok etkilenen ülkelerden biri de Türkiye olabilir. Çünkü Türkiye'nin büyümesi dış borca bağlı. Tasarruflarımız az" dedi.

Kurtul, Türkiye'nin yüzde 5'in üstünde büyümesinin arzu edildiğini dile getirerek, "Bu potansiyelde var aslında ülkemizde. Ancak yapısal sorunlarımız var. Türkiye'nin hızlı büyümesi için her yıl yatırımlarına devam etmesi lazım. Milli gelirin yüzde 22'si oranında yatırım yapıyoruz ancak tasarruf oranımız yüzde 12, 5. Aradaki farkı borçlanmak zorundayız. Bu da bizim dış borcumuzu yükseltiyor" diye konuştu.

2014'te Fed'in parasal genişlemeyi azaltmayı zamana yayarak yapacağını düşündüğünü aktaran Kurtul, Fed'in parasal genişletmeyi azaltmasının yan etkilerinin mutlaka Türkiye'nin karşısına çıkacağına işaret etti. Kurtul, bu nedenle faizlerin yükseleceğini, gelişmekte olan ülkelere para akışının yavaşlayacağını kaydetti.

- "Tasarrufun arttırılması için herkese önemli görevler düşüyor"

Kurtul, eskisi gibi ucuz ve bol paranın bulunamayacağına vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cari açık nedeniyle Türkiye bu durumdan daha fazla etkilenecek. Faizin yükselmesi ve doların kuvvetlenmesi nedeniyle emtia fiyatlarında düşüş de bekleyebiliriz. Petrol fiyatlarında istikrara bağlı bir düşüş bekleyebiliriz. Çünkü Türkiye emtiada çok ithalatçı bir ülke. Ekonomik ve politik istikrar anlamında son 10 yılda çok gelişmeler kaydettik. Bunu korumamız lazım. Tasarrufun arttırılması için tedbirler almak ve ihracat ürünlerine daha fazla katma değer katmak gibi konularda herkese önemli görevler düşüyor."

Sabancı Holding olarak 2013'ün kendileri için iyi bir yıl olduğunu anlatan Kurtul, buna rağmen karlılıkta hala istenilen seviyede olmadıklarını söyledi.

Kurtul, performansı küçük işlerden çıkmak ve sermayelerini karlılığı daha yüksek işlere aktarmak istediklerini belirterek, "Bu anlamda 2013'te Carrefour' da yönetim kontrolünü aldık. İyi bir işlem yaptığımızı düşünüyorum. Onu da diğer Sabancı şirketleri gibi daha iyi performans gösteren şirket yapmamız lazım. İkinci olarak fazla büyüme potansiyeli göremediğimiz için DiaSA'dan çıktık. Bunu portföyden çıkarmamız bizim için iyi bir işlemdi. Belki en önemlisini enerji alanında yaptık" şeklinde konuştu.

- "Topluluk olarak her yıl 2 milyar dolar gibi bir yatırım yapıyoruz"

Kurtul, topluluk olarak her yıl 2 milyar dolar gibi bir yatırım yaptıklarını belirterek, "2013'te enerji şirketimiz iki dağıtım bölgesini aldı. AYEDAŞ ve Toroslar, holding için enerji de önemli bir atılım oldu. Pazar payımız yüzde 20'yi geçiyor. 9 milyon haneye elektrik satıyoruz" dedi.

Portföylerinde Akbank'ın ağırlığının yüzde 50'nin üzerinde olduğunu vurgulayan Kurtul, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Enerji yüzde14-15 civarında. Bunu yüzde 20 seviyesine yükseltmeyi hedefliyoruz. 2020'ye kadar 7 bin 500 megavata çıkmak istiyoruz. Güçlü bir şirket yaratma hedefindeyiz. Halka açılma konusunda AvivaSA ve Enerjisa ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Her şirketin karlılık içinde büyümesi ve inovasyona önem vermesi için uğraşıyoruz. İnsan kaynakları konusunda yatırım yapmaya devam ediyoruz. 60 bin kişiye ulaşıyoruz önümüzdeki yıl."

Kurtul, gelecek yılın bir seçim yılı olduğunu hatırlatarak, politik istikrarı koruyarak 2014'ün geçirilmesini beklediğini vurgulayarak, 2013 ve 2014 için büyüme beklentilerinin yaklaşık yüzde 3,5 olduğunu, gelecek yıl için de yüzde 7,5 gibi bir enflasyon tahmin ettiklerini kaydetti.

Enerjide mevcut yatırımlarının zamanında bitmesini arzu ettiklerini ve şuan yaklaşık 14 inşaat alanları olduğunu ifade eden Kurtul, bu kadar projeyi aynı anda yürütmenin kolay olmadığını dile getirdi.

Kurtul, Türk lirası kaynaklarını daha çok kullanmak için çalışma yaptıklarını vurgulayarak, özelikle enerji yatırımları konusunda buna daha ağırlık vermek istediklerini söyledi.

- "Avrupa büyük pazar ve toparlanma sinyalleri veriyor"

Daha sonra sorularını cevaplayan Sabancı Holding Üst Yönetici Zafer Kurtul, "Nasıl tasarruf yapabiliriz ve Avrupa'daki karanlık tablo ne zaman dağılır?" şeklindeki soru üzerine şunları söyledi:

"Şirket karlılıkları çok düşük bu nedenle şirketlerin daha çok tasarruf etmesi lazım. Bu şirket karlılıkların artması zamanla bireylere de yansıyacak. Kamunun da tasarruf etmesi lazım. Tasarruf konusu Ar-Ge ve inovasyona yapılacak yatırımlarla zaman içinde düzelecek bir konu.Avrupa konusunda çok karamsar değilim. Avrupa büyük pazar ve toparlanma sinyalleri veriyor. Pozitif gelişmeler olabilir. Avrupa konusunda biraz daha olumlu düşünüyorum. Son zamanlarda Çin ile ilgili verilerde önemli gelişmeler var."

Kurtul, katılımcıların cari açığı kapatmak için şirket olarak neler yaptıkları yönündeki soru karşısında da şu açıklamayı yaptı:

"Birincisi cari açıkla ilgili ihracatımızı nasıl artırabiliriz buna bakıyoruz. Mesela Brisa'nın yaptığı ikinci fabrika yatırımı ihracatımıza katkı sağlayacak, 300 milyon dolarlık bir yatırım. Bunun bir özelliği de, ortağımız Bridgestone olduğu için ülkemize yabancı sermayeyi de bu şekilde getirebiliyoruz.

Yaptığımız çalışmaların ikincisi ve en kritik konu, enerji tasarrufu. Şirketlerimizde bu enerji tasarrufunu nasıl yaygınlaştırabiliriz onun çalışmalarını yapıyoruz. Özellikle bizim çimento tarafı, çok yoğun enerji kullanan bir sektör. Burada atık enerjiyi nasıl kullanabiliriz, atık maddeleri nasıl enerjiye dönüştürürüz bu konularda önemli gelişmeler kaydettik. Bazı fabrikalarımız atık kullanımında yüzde 20'ye yaklaştı. Bir de atık ısıyı tekrar elektriğe dönüştürüp kullanıyoruz. Oralarda da önemli gelişmeler kaydettik."

Üçüncü çalışmalarını ise yenilenebilir enerji olarak anlatan Kurtul, "Enerji üretiminde kapasitenin yarısı yenilenebilir enerji. Yani hammaddeye bağlı olmayan enerji, bunlar hidrolar, rüzgar ve şimdi inşaat safhasında olan linyit lokal kömür kullanan santral. Bu şekilde de cari açığa katkı sağlamaya çalışıyoruz. En önemli kritik faktör şirketlerin inovasyona önem vermesi, yenilikçi ve verimli çalışması. Bu, ülkemiz için çok önemli" ifadelerini kullandı.

Kurtul, "Kamuya ihaleleri lira cinsinden yapılması konusunda neden baskı yapmıyorsunuz" sorusunu ise şu şekilde yanıtladı:

"Özelleştirmelerin Türk Lirası olması çok daha iyi olurdu. Çünkü özelleştirmenin bittiği tarih ile işin kapanması arasında bayağı tarih geçiyor. Bu tarihler arasında da kurda önemli oynamalar olabiliyor. Ama ikinci olarak da şöyle bir şey var; finansmanda esneğiz, istersek Türk lirası cinsinden finansman yapılabilir. Örneğin bu son dağıtım bölgesinin tüm finansmanını biz Türk Lirası yaptık."

Kaynak: AA