Kurban Satıcılarının Zorlu Yaşamı

Türkiye'nin çeşitli illerinde uzun uğraşlar sonucu hayvanlarını yetiştiren besiciler, büyükşehirlerde kurbanlıklarını satmak için çaba gösteriyor. Elektriksiz, susuz, tuvaletsiz ortamlarda kurbanlıklarla yaşayan satıcılar, saman balyalarını yatak olarak kullanıyor. Özellikle Ağrı, Kars, Muş, Bitlis gibi illerde yaylalarda yıllarca yetiştirip büyüttükleri hayvanları yurdun batı bölgesine getiren satıcılar, zorlu koşullar içinde emeklerinin karşılığını almaya çalışıyor.

Doğu ve İç Anadolu bölgelerinden İzmir'e gelen ve Yeşildere Hayvan Pazarı'nda kurbanlıklarını satmaya çalışanlar, koyun, dana, düve ve inek için kurdukları çadırlarda hayvanların arasında yaşıyor. Saman balyalarını yatak olarak kullanan besiciler, tuvalet ihtiyaçlarını ise bölgeye yakın bir camide gidermeye çalışıyor.

Kars'tan İzmir'e ineklerini getiren Erdoğan Alkaya, hayvanların yanı başında saman üzerinde yatıp kalktıklarını ifade ediyor. Bölgedeki hayvan pazarında elektrik, içme suyu, tuvalet ve duş alma yerinin olmamasının sıkıntısını yaşadıklarını dile getiren Alkaya, "4 gündür kıyafetimi çıkarmadım, duş almadım. Ancak yemek saatlerinde satın aldığımız içme suyuyla elimi yıkama imkanı bulabiliyorum. Yetkililerden tuvalet ve duş yeri istiyoruz" diyor.

Ağrı Patnos'tan gelen İsmet Deniz ise "Her yıl hayvan pazarının yeri değiştiriliyor. Sabit bir yer oluşturulmasını istiyoruz. Ahırı, tuvaleti, duşu olsun, biz de insanız" diyerek sitemini dile getiriyor.

-Hayvanlarla duygusal yakınlık

Ağrı'dan gelen Erdoğan Zengin ise yıllarca büyüttüğü hayvanlarla arasında farklı bir duygusal yakınlığın olduğunu ifade ediyor. Yıllarca birlikte vakit geçirdiği ve büyüttüğü hayvanları satmakta zorlandığını dile getiren Zengin, "Ağrı'nın yaylarında büyüttüğüm hayvanlarla aramızda duygusal bir bağ var. Hayvanların hepsini tanıyorum. Bütün hayvanlarımı tanırım. Kimine boz, kimine sarı, kimine siyah, beyaz diye sesleniyorum" ifadelerini kullanıyor.

-Kredi kartıyla satış

Bazı besiciler ise teknolojinin imkanlarını kullanarak alıcılara kolaylık sağlıyor. Hayvan çadırına pos cihazı getiren Adnan Zengin, müşteriye 3 taksit imkanı sağlıyor.

Ağrı'dan 100'ün üzerinde hayvan getirdiğini, alıcıların geçen yılın fiyatlarıyla ürün satın almak istediğini sitemkar dille anlatan Zengin, "Geçen yıl karkas et 14,5 lira iken bu yıl 16,5 lira. Üreticinin de giderlerini düşünmek lazım. Alıcılar geçen yılın fiyatlarıyla almak istiyor ancak maliyetler çok arttı. Kiminin yanında parası oluyor, kiminin o anda olmuyor. Biz de kredi kartına 3 taksit imkanı yaptık" diyerek sorunlarını anlatıyor.

-En büyük sıkıntı fiyat

Besicilerin en büyük sıkıntısı ise fiyat. Hemen hemen bütün üreticiler, alıcıların malları düşük fiyattan almak istemesinden dert yanıyor. Ağrı Patnos'tan 40 hayvan getiren İsmet Deniz, şöyle anlatıyor:

"40 hayvanı 4-5 bin liraya tırla getirdik. Kurban işi çok zor. Masrafları çok fazla. Belki de bu işi bırakacağım. Çok küçük kar oranlarıyla hayvanlarımızı satmak istiyoruz ama alıcılar hemen bırakıp gidiyor. Yıllarca besledik, büyüttük. Satmaya çalışıyoruz ama yok parasına almak istiyorlar. Şu anda ancak 2 tane satabildim. 900 kiloluk bir hayvana 7 bin 500 lira dedik, alıcı "Oooo, bir araba fiyatı" diyerek çekip gitti. Daha ne olacak ki? Bu kadar da fiyat düşürülmeye çalışılmaz. Bizim de emeklerimizi düşünsünler. Satamazsak hayvanlar elimizde kalacak ve zarar ederek memlekete gideceğiz. Geçen yıl 10-15 tane elimizde kaldı. Memlekete götürdük, zararına sattık."

Ramazan Adıgüzel isimli besici de vatandaşların hayvan pazarlarından ürünlerini almalarını tavsiye ediyor ve ekliyor:

"Malı yüklediğimiz yerde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nden veterinerler inceleme yapıyor ve hayvanın sağlıklı olup olmadığını tespit edip, küpe takıyor. Burada satılan bütün hayvanlar kurbanlık için uygun. Hayvan pazarı dışında alınan ürünlerde çeşitli hastalıklar, gebe olma gibi durumlar çıkabilir. Alıcılar bunları göz önüne almalı."

Kaynak: AA