Diyanet-sen Genel Merkezinin Açılışı

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, demokratikleşme paketi'ne ilişkin, "Kıyafet konusunda sadece başörtülü insanlarımızın değil başı açık insanlarımızın da yaşam tarzına müdahale eden, ayakkabısından tutun da eteğinin boyuna kadar, giyeceği elbisenin her tür özelliğini tarif eden şekilci, tek tipçi, kişinin yaşam alanına müdahale eden anlayışı ortadan kaldırdık" dedi.

Bozdağ, Diyanet-Sen Genel Merkezinin açılışındaki konuşmasında, sendikanın çalışma hayatında mümtaz bir yere sahip olduğunu belirtti.

Başarılı çalışmalarından dolayı sendika yetkililerini kutlayan Bozdağ, açılışın Camiler ve Din Görevlileri Haftası'na denk getirilmesinin de önemli olduğunu söyledi.

Hükümet olarak sendikalaların çalışmalarına, çalışanların hak arama mücadelelerine büyük önem verdiklerini ifade eden Bozdağ, attıkları adımları bu sözlerinin tanığı olarak gösterdi.

Düzenlemeyle kamu çalışanlarına toplu sözleşme hakkını getirdiklerini ifade eden Bozdağ, sendikalaşmanın önündeki birçok engeli de kaldırdıklarını söyledi.

Yapılan düzenlemeler hakkında bilgi veren Bozdağ, 1 Mayıs'ı bayram ilan ettiklerini, 1977'den sonra işçilere Taksim'i açan ilk Hükümet olduklarını da vurguladı. Bu konularda samimi adımlar attıklarını dile getiren Bozdağ, gerek çalışanları gerek sendikalar güçlendirmek için adımlar atmayı sürdüreceklerini söyledi.

Din ve vicdan özgürlükleri konusunda da önemli adımları hayata geçirdiklerini belirten Bozdağ, "Din ve vicdan özgürlüğünün alanının genişletmek adına son Demokratikleşme Paketinde de önemli ve tarihi adımlar var" diye konuştu.

Türkiye'de yıllar yılı yaşam tarzına müdahale tartışmalarının yapıldığını ifade eden Bozdağ, şunları söyledi:

"Hükümetimizi de bu noktada haksız yere eleştirenler, iftira atanlar oldu. Ama biz kişilerin bireysel tercihleriyle kendi yaşam tarzlarına ilişkin bütün hayata geçirmek istedikleri hususların tamamını yasal güvenceye kavuşturduk ve atacağımız bu yeni adımla çıkacak yasayla kişilerin dininden, siyasi, felsefi görüşünden anlayışından dolayı farklı tercihlerini teminat altına aldık, buna kim müdahale etmek isterse, kim engel olmak isterse onu 1-3 yıl arasında hapis cezasıyla değiştiren düzenlemeyi getiriyoruz.

Bir başka adım da atıldı bu çerçevede, ayrımcılık maddesi kapsamında, toplu ibadet yapma imkanı vardı bizim yasalarımızda da ama bireysel olan güvence altında değildi. Bir toplu ibadetin yanında bireysel olarak ibadetleri güvence altına alan bir adım attık. Kişilerin inancının gereğini yapmalarını engellemeyi suç haline getiren başka bir adım attık. Bu yaptığımız iki düzenlemenin tamamı da bu ülkede yaşayan hangi inanca, dine veyahutta din içinde hangi farklı yorumlara sahip olursa olsun bütün vatandaşlarımızın inançlarını ve bunun gereklerini yapmalarını teminat altına alan bir düzenlemedir."

-Cezai müeyyide-

Düzenlemeyi son derece önemli demokratikleşme adımı olarak nitelendiren Bozdağ, şöyle konuştu:

"Kıyafet konusunda sadece başörtülü insanlarımızın değil başı açık insanlarımızın da yaşam tarzına müdahale eden, ayakkabısından tutun da eteğinin boyuna kadar, giyeceği elbisenin her tür özelliğini tarif eden şekilci, tek tipçi, kişinin yaşam alanına müdahale eden anlayışı ortadan kaldırdık. Hani 'yaşam tarzına müdahale' diyor ya, işte bu kılık kıyafet yönetmeliği tam da bunun somut örneğiydi. Sadece kadınlar arasında ayrımcılığı getirmiyor ayırdığı kadınların her iki grubuna da ayrı ayrı haksızlık ve baskı uyguluyor. Erkekler bakımından da pek çok haksızlığı barındırıyordu. Şimdi hem erkekler hem kadınlar bakımından eşitliği, hukukun gereğini hayata geçiren bir adımı atmış oluyoruz. Yaşam tarzına devlet eliyle yapılmış ve devam eden bir muameleye son veriyoruz. Bu yönetmelik kalktıktan sonra Ceza Kanunu'nda yapılan düzenlemelerle eski alışkanlıklara devam etmek isteyenlerin karşısına da cezai müeyyideler getirerek bu adımları güvence altına alıyor ve yeni bir hamleyi ülkemizde gerçekleştirmiş oluyoruz."

Demokratikleşme paketinin açıklanmasının ardından çıkan yaklaşımların önemli olduğunu ifade eden Bozdağ,"diyen yaklaşımlar var. Bu Türkiye'nin son 11 yılda yaşadığı demokratik dönüşümün, sağda solda, hangi noktada durursa dursun Türk insanını getirdiği ileri noktanın bir göstergesidir. Bu da bu paketin belki en büyük başarısıdır" dedi.

Diyanet Akademisi adı altında yeni bir adımı da atmayı planladıklarını ifade eden Bozdağ, imamların, müezzinlerin, müftülerin, din hizmeti sunanların doğrudan atanması uygulamasına bu kanunun çıkmasından sonra son verileceğini söyledi.

Söz konusu kişilerin belli bir süre aday ünvanıyla hizmet öncesi eğitime alınacaklarını belirten Bozdağ, bu eğitimlerin başarıyla tamamlanmasının ardından atamaların gerçekleşeceğini söyledi.

Bozdağ, bununla ilgili çalışmaların sürdüğünü de belirtti.

-Alevilere yönelik çalışmalar-

Alevilerin sorunlarıyla ilgili de Hükümet olarak ciddi adımlar attıklarını belirten Bozdağ, bu konuda önemli mesafelerin alındığını söyledi.

Yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Bozdağ, gelecek dönemde de çalışmaların süreceğini belirterek şu açıklamalarda bulundu:

"Demokratikleşme paketi açıklandığında bunların olmaması, bundan sonra olmayacağı anlamına gelmez çünkü yürüyen ayrı bir çalışma var. Ayrı çalışma kapsamında bu konuda adım atacağımızı Türkiye kamuoyuna açıkladık. Bu paketin içine koyacağımıza dair bir açıklamamız olmadı. Bu çalışmalar nihayete erdiğinde onu da bu paketi açıkladığımız gibi Türkiye kamuoyuyla paylaşacak, milletimizin tartışmasına açacak ve ondan sonra da bu konuda atılması gereken adımları atacağız. Kaldı ki bu paketin tamamı Türkiye'de etnik kökeni ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun, din içinde farklı anlayışları ne olursa olsun bütün vatandaşlarımız için adımları içermektedir. Bunu ayırmak, 'falanlar var, filanlar yok' diye değerlendirme yapmak fevkalade yanlış olur."

-Diğer konuşmalar-

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da konfederasyonlarının çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Demokratikleşme paketine "evet ama eksik" dediklerini belirten Gündoğdu, sadece başörtüsüne ilişki alınan kararı bile ayrımcılığın sona erdirilmesi için önemli bir adım olarak nitelendirdi. Gündoğdu, "Başörtüsü Allah'ın bir emridir, demokratik bir tercihtir. Asker bir kardeşimizin başörtüsünün olması, güvenliğe mi engel olur, yargı mensubu bir kardeşimizin başörtüsü olması adaleti mi engeller" diye sordu. Gündoğdu, pakete bu konularda da eklemeler yapılmasını talep etti.

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar da hiçbir zaman ücret sendikacılığı yapmadıklarını belirtti.

Üye sayılarının 70 bine ulaştığını ifade eden Bayraktutar, 10 yıldır alanında yetkili sendika olmanın gururunu yaşadıklarını bildirdi. Bayraktutar, 100 bin üyeye ulaşmayı hedeflediklerini kaydetti.

Törene Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Hasan Kamil Yılmaz ile çok sayıda davetli katıldı.

Konuşmaların ardından Bozdağ ve beraberindekiler okunan duanın ardından genel merkez binasının açılışını yaparak, binayı gezdi.

Öte yandan Bozdağ, binanın bulunduğu Rüzgarlı Sokak'taki dolmuşçularla da sohbet etti, sorunlarını dinledi.

Kaynak: AA