Demokratikleşme Paketi

28 Şubat sürecinde başörtülü oldukları için kamudaki işlerini kaybedenler, Demokratikleşme Paketi ile başörtüsü yasağının kaldırılacak olmasını memnuniyetle karşıladı.

Hemşire Şerife Efe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1998 yılında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesindeki görevine başörtüsünden dolayı son verildiğini söyledi.

Başını sadece dini inancı gereği örttüğünü vurgulayan Efe, "Başka hiçbir amacım yoktu ama onlar bunu kabul etmediler ve verdikleri cezaların ardından beni kamu görevinden çıkardılar. İşten atılalı 15 yıl oldu, zor bir dönem geçirdik" dedi.

Efe, Demokratikleşme Paketi'nden memnun olduklarını belirterek, kamu çalışanlarına uygulanan başörtüsü yasağının kaldırılmasının kendileri açısından çok önemli bir gelişme olduğunu ifade etti.

Yaklaşık 2 ay önce üniversitedeki işine geri dönmek için tekrar başvurduğunda kendisine başörtüsüyle çalışamayacağının söylendiğini anlatan Efe, şöyle devam etti:

"Boneyle çalışabileceğimi söylemişlerdi. Şimdi rahatlıkla başörtülü olarak istediğim yerde çalışabilirim. Demokratikleşme Paketi'nden memnunun ama 28 Şubat mağdurlarıyla ilgili daha geniş kapsamlı düzenleme olsaydı daha çok memnun olacaktık. Ancak Başbakanımızın söylediğine göre bu paketin devamı gelecek. Biz ikinci pakette 28 Şubat mağdurlarıyla ilgili daha kapsamlı bir düzenleme yapılmasını, iade-i itibar getirilmesini bekliyoruz."

Başbakan Erdoğan'a da teşekkür eden Efe, "Bu düzenleme olmasa da ben ona hakkımı helal etmiştim. Bugün çocuklarımın rahatça okula gitmesi, eşimin çalışması, başörtülü olduğumuz için hor görülmememiz Başbakanımız sayesinde oldu. Allah bin kere razı olsun" dedi.

-"Bizlerden sanık diye bahsettiler"

Bilgisayar programcısı Hanife Çınar ise Erciyes Üniversitesi Bilgi İşlem Daire Başkanlığındaki görevine 1998 yılında başörtülü olması nedeniyle son verildiğini belirtti.

O yıllarda zor bir süreçten geçtiklerini vurgulayan Çınar, "Uyarı, kınama, maaş kesme gibi verilebilecek bütün cezaları verdikten sonra bizi işten attılar. Aradan 15 yıl geçti ama nasıl geçtiğini anlamak için bunu yaşamak gerekiyor. Biz sadece inandığımız değerleri savunmak için başımızı açmadık" diye konuştu.

Çınar, işten atıldıkları yıl resmi bir başörtüsü yasağı bile olmadığına dikkati çekerek, şunları anlattı:

"Bu, 28 Şubat sürecindeki bir takım insanların dayatması sonucu yaşadığımız bir olaydı. O gün de serbestti ama dayatma sonucu biz işlerimizden çıkarıldık. Demokratikleşme Paketi nedeniyle Başbakanımıza teşekkür ediyorum. Kendisinin sevdiği bir slogan var, 'Dik dur, eğilme, bu millet seninle' diye. Biz 28 Şubat sürecinde dik durduk, eğilmedik. Bunun bedelini de ödediğimizi düşünüyorum. Karşılığını ise bugün almak istiyoruz. İade-i itibar bizim için mutlaka gerekiyor. Gerçekten zor bir süreçti. O dönemki yazışmalarda 'üniversitenin huzur ve sükununu bozduğumuz, hatta ülkenin huzur ve sükununu bozduğumuz' ifade ediliyordu ve bizlerden sanık diye bahsediliyordu. Oysa ki bizler bugüne kadar hiçbir adli kaydı olmamış insanlarız. Bu beni hala yaralıyor."

28 Şubat sürecinin bilinenden çok daha fazla mağduru olduğunu, ancak bu kişilerin çeşitli nedenlerle açılan davalarda müşteki olamadıklarını ifade eden Çınar, kendisinin de 28 Şubat sürecine ilişkin davada müşteki olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: AA