Şire Festivali, Bağ Bozumu İle Start Alıyor

1. Uluslararası Şirehanı Yiyecek ve İçecek Festivali hazırlıklarının tamamlandığını ifade eden Sahan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Tekin Öztan, festivalle tarihi bir gün yaşanacağını ve yok olmaya yüz tutan bağ bozumu ve imece usulüyle şire yapımının canlandırılacağını söyledi.

Şire Festivali, Bağ Bozumu İle Start Alıyor
Ahmet Ümit’in genel koordinatörlüğünü yaptığı, Büyükşehir Belediyesi, Şahinbey Belediyesi, Şehitkamil Belediyesi, Gaziantep Üniversitesi, Okan Üniversitesi, Gaziantep Ticaret Odası, Gaziantep Sanayi Odası ve TÜRSAB’ın destekleriyle gerçekleştirilecek olan 1. Uluslararası Şirehanı Yiyecek ve İçecek Festivali hazırlıklarının tamamlandığını belirten Sahan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Öztan, festivalle tarihi bir gün yaşanacağını ve yok olmaya yüz tutan bağ bozumu ve imece usulüyle şire yapımının canlandırılacağını ifade etti.

Son 2 yüzyılda Gaziantep ticareti için büyük önem taşıyan Şirehan’da böyle bir festivali düzenlemenin büyük önem taşıdığını dile getiren Tahir Tekin Öztan, festivalin başarılı geçmesi için ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti.

Öztan, “Yurt içi ve yurt dışından büyük bir katılımla gerçekleştirilecek olan festivali İstanbul basınından önemli isimlerde takip edecek. Birçok TV kanalı ve program yapımcısı yanında ünlü Gaziantepli gazetecilerinde katılacağı festival dört gün sürecek” dedi.

ŞİRE FESTİVALİNE YURTDIŞINDAN BÜYÜK İLGİ
Gaziantep’in son dönemlerdeki en büyük organizasyonlarından birisi olan 1. Uluslararası Yiyecek İçecek Festivali’ne; Amerika, İngiltere, Fransa, Romanya, Bulgaristan, Güney Kore, Tunus, Malezya, Meksika, Suudi Arabistan ve Slovenya’dan da önemli katılımların gerçekleşeceğini söyleyen Öztan “Dünyanın birçok ülkesinden festivalimize davet ettiğimiz konuklarımız geliyor. Bu konuklarımız sadece şire yapımı değil, aynı zamanda Türk mutfak kültürünü de yakından tanımak istiyorlar. Onlara yönelik özel programlarımız olacaktır” diye konuştu.

GAZİANTEP’İN ŞİRESİ DÜNYAYA TANITILACAK
3 Ekim tarihinde konukların Gaziantep’e gelmesinin ardından 4 Ekim sabahı saat 06.30’da bağ bozumu ile start alacak olan festivalde konukların süreci yaşamasını sağlamak amacıyla önceden belirlenen bir bağda üzüm kesimi gerçekleştirilecek. Yerli ve yabancı gazeteci ve diğer konukların katılacağı bağ bozumuyla başlayacak. Konuklara yönelik düzenlenecek olan köy kahvaltısında yöresel kahvaltı geleneği yaşatılacak.

Festival programı hakkında bilgi veren Sahan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Tekin Öztan “Şireyi tüm dünyaya ve Türkiye'ye tanıtmak için festival yapmaya karar verdik. Böylelikle festival için ilk adımımızı attık. Biz birçok büyükelçi, gurme ve gazeteciyle görüştük. 3 ile 6 Ekim tarihleri arasında 4 gün sürecek çok güzel bir festival yapacağız. Bu festival nasıl olacak? Sabahın 6'sında biz buradan kalkacağız. Bağa gideceğiz. Bağda üzümleri keseceğiz. Kesilen bu üzümleri tahta mahralara yerleştireceğiz. Üzümler Şirehan’a getirilerek burada geleneğe uygun olarak ezilecek. Yine geleneğe uygun olarak şire kaynatma işlemi yapılacak ve konuklarımıza sıcak sıcak şire yedireceğiz. Onların da katılımı ile bastık ve sucuk yapacağız. Bir taraftan doğrama pişecek, bir taraftan ocaklar yanacak. Bunu yanı sıra folklor ekiplerimiz Gaziantep yöresine ait çeşitli oyunlar sergileyecekler. Daha sonrada Gaziantep'in sadece şiresini değil, Gaziantep'te yiyecek-içecek adına ne varsa avluda sergileyip şehrimizi tanıtacağız. Bunun ne faydası olacak bize? Biz bunu hem geleneksel hale getireceğiz hem de dünya Gaziantep'i tanıyacağız. Elbette bundaki en büyük amacımız Gaziantep’te gastronomi turizmini geliştirmek. Bunu sağlarsak her yıl binlerce insan bu amaçla Gaziantep’e gelecek ve buna paralel olarak kentimizin tarihi ve turistik yörelerini gezeceklerdir. Bunun ülkemize ve Gaziantep’e katkılarını iyi düşünmek gerek” açıklamasını yaptı.

GASTRONOMİ TURİZMİNİN PAYI YÜZDE 30’DUR
Türkiye’nin tanıtımının mutfak kültürümüzün tanıtımından geçtiğini aktaran Tahir Tekin Öztan “Türkiye'de Gaziantep'i tanıtmak Gaziantep yemeklerinden geçer. Hani biz kendimiz diyoruz ki Türkiye'de herkes Gaziantep yemeklerini tadıyor. Fakat nasıl tadıyor? Hangi yönünü tanıyor? Biz bunun için bol bol festival yapmalıyız. Aynı şekilde Türkiye’yi dünyaya tanıtmak içinde ülkemizde de bu tür festivaller çoğalmalı. Şöyle düşünecek olursak, gastronomi turizminin turizmdeki payı yüzde 30| Bu inanılmaz büyük bir rakam. Türkiye'nin gastronomide hiç bir turizm payı yoktur. Bunun nedenlerinden bir tanesi bugün Barcelona'da ayda 500 etkinlik yapılırken, bizim ülkemizde bu sayı bir elin parmaklarını geçmez. Mutfağımızın değerinin farkında değiliz, onu tanıtamıyoruz. Bana göre Türk mutfağı dünyadaki en büyük mutfaklardan biridir. Bizim tek eksiğimiz tanıtımdır. Bu tanıtımın yolu da bu tarz festivallerden geçiyor. Bunun adı şire olur, fıstık olur, üzüm olur… Adını ne koyarsanız koyun ama festivaller olmak zorunda. Sürekli insanlara tanıtacaksınız. Yalnızca yemeği tanıtmış olmuyorsunuz. Bu şekilde tüm kültürüyle dünyaya Gaziantep'i ve Gaziantepliyi tanıtmış oluyorsunuz. Şehrimizin haritada dahi yerini bilmeyecek insanlar bu festivaller sayesinde şehrimize gelecek. Çok güzel şeyler olacak ama herkesin buna destek vermesi lazım. Tüm Gaziantep'i bu festivale destek vermeleri için bekliyoruz. Biz burada sadece kendimizi tanıtmıyoruz Gaziantep'in örf, adet ve geleneklerini de tanıtmaya çalışıyoruz. Şire bir fermente üründür bunu dünyaya anlatarak değişimin nasıl olduğunu göstermek istiyoruz. Gaziantep'in yiyecek içeceklerin yanında sosyalleşmesi de bizim için çok önemli. Şehrimiz için birlikte hareket ediyoruz, birlikte üretiyoruz ve birlikte de tanıtmamız lazım” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA