Adadan Karaya Kurbanlıkların Zorlu Yolculuğu

Beyşehir Gölü üzerindeki Mada Adası sakinleri, en önemli geçim kaynağı olan hayvanlarını, balıkçı teknelerinin çektiği dubayla, adadan 700 metre uzaklıkta bulunan karaya geçirdikten sonra kurbanlık pazarında satışa sunuyor.


Isparta'nın Şarkikaraağaç ilçesine bağlı Mada Adası, Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü Beyşehir Gölü'nde bulunan irili ufaklı 32 adadan en büyüğü. Konya ile Isparta arasında kalan göldeki yerleşim yerinin bulunduğu tek ada olma özelliği taşıyan Mada Adası, 700 metre uzaklıktaki kıyıda Gedikli köyünün bir mahallesi konumunda.

36 haneli adada yaşayan 250 kişinin en önemli geçim kaynağı ise büyükbaş hayvancılık. Yıl boyunca 822 hektarlık adada hayvancılık yapan ada sakinleri, Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla hayvanlarını, adadan 35 kilometre uzaklıkta bulunan ilçe merkezindeki hayvan pazarına taşımanın telaşı içine giriyor ancak bu o kadar da kolay olmuyor.

Sabahın ilk ışıkları ile hayvanlarını karşıya geçmekte kullandıkları platform şeklindeki dubanın yanına kadar sürmek zorunda kalan ada sakinleri, çizmelerini giyerek hayvanlarını su üzerindeki dubaya yerleştiriyor. Dubanın kancasının motorlu sandala bağlanmasının ardından ise hem ada sakinleri hem de hayvanlar için zorlu yolculuk başlıyor.

Hayvanların olumsuz bir şey yaşamaması için dubayı yavaş yavaş çeken sandallar, 700 metre mesafede bulunan karaya, yaklaşık 1 saat süren yolculuğun sonunda varıyor. Daha sonra hayvanları "pat-pat" diye tabir edilen araçlara yükleyen ada halkı, ilçe merkezinde bulunan hayvan pazarının yolunu tutuyor.

Hayvanlarını pazara getirmekle işleri bitmeyen adalılar, bu sefer de 8 saat süren pazarda, adadan getirdikleri hayvanların tamamını satmanın telaşına giriyor. Satılamayan her hayvanın, adaya tekrar taşınmasında yaşanacak zahmetin farkında olan ada halkı, çoğu zaman hayvanlarını, istedikleri fiyatların altında satmak zorunda kalıyor.

Pazarın sona ermesi ile ellerinde hayvan kalanlar ise aynı sıkıntıları yaşayarak, hayvanlarını adaya taşıyor.

Adada yaşayan ve teknesi ile balıkçılık da yapan Aykut Karasu, AA muhabirine yaptığı açıklamada Kurban Bayramı'nın gelmesi ile adada yaşayan herkesin, hayvanlarını satma derdine düştüğünü söyledi.

Kurbanlık hayvanlık satışı yapan çoğu kişinin aksine hayvanlarını zor bir şekilde hayvan pazarına taşıdıklarını anlatan Karasu, pazara ulaşmak için gölü geçmek zorunda kaldıklarını belirtti.

Bu anlamda hayvanlarını 2011 yılının Nisan ayında Isparta İl Özel İdaresi tarafından kendilerine verilen dubaya bindirdiklerini ifade eden Karasu, dubayı sandallarla 1 saat süre yolculuğun ardından karaya ulaştırdıklarını, daha sonra ise 35 kilometre mesafede bulunan hayvan pazarına getirdiklerini kaydetti.

Bu durumun kendileri için çok sıkıntı olduğunu belirten Karasu, zaman zaman hayvanların göle düşerek telef olabildiklerini söyledi.

En zor zamanların ise kış ayları olduğuna dikkati çeken Karasu, gölün buz tutması, sis veya gölde oluşan dalga nedeni ile bazen hayvanları karaya bile geçiremediklerini kaydetti.

Adadaki herkesin en önemli gelir kaynağının hayvancılık olduğunu belirten Karasu, "Biz hayvanlarımızı karşıya geçiremezsek, satamayız. Satamazsak da para kazanamayız. Bu bizim için sıkıntı. Bizim istediğimiz köprü. Olsun da nasıl olursa olsun. Biz de normal insanlar gibi arabamızla hayvanlarımızı taşıyalım" dedi.

Kaynak: AA