Suriye'den İsrail'e sert tepki

İsrail'in Suriye'ye düzenlediği hava saldırısının ardından Esad rejimi ve Tahran'dan misilleme sinyalleri geldi. Akşam saatlerinde Suriye devlet televizyonundan yapılan açıklamada saldırının sorumluluğunun "İsrail ve müttefiklerinde" olduğu belirtildi.

Suriye'den İsrail'e sert tepki
Suriye ordusu, İsrail savaş uçaklarının dün şafak vakti başkent Şam'daki bir askeri tesisi bombaladığını açıkladı. Washington'ın saldırı hakkında daha önceden bilgilendirildiğini belirten ABD'li yetkililer ise İsrail jetlerinin Hizbullah'a uçaksavar füzeleri taşıyan bir konvoyu hedef aldığını söyledi.

SURİYE'DEN SON AÇIKLAMA
Suriye İsrail'in saldırısından İsrail ile müttefiklerini sorumlu tuttu.

Akşam saatlerinde devlet televizyonundan yayınlanan açıklamada, Suriye'nin egemenliğini koruma hakkı olduğu belirtildi.

'YORUM YOK '
İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yigal Palmor, İsrail uçaklarının Suriye'deki bazı hedefleri vurduğuna ilişkin açıklamalarla ilgili olarak, “Bu konuda korkarım yapabileceğim tek açıklama 'yorum yok' demektir” dedi.

AA muhabirine konuşan Palmor, uluslararası basında büyük yankı uyandıran haber hakkında Bakanlık olarak herhangi resmi bir açıklamada bulunmayacaklarını belirtti.

SURİYE PROTESTO ÇEKTİ
Suriye resmi haber ajansı SANA'nın bildirdiğine göre, Golan Tepeleri'ndeki BM misyonunun başında bulunan İkbal Singha'yı Dışişleri Bakanlığı'na çağıran Şam, İsrail'in teknik olarak halen savaş halinde olan iki ülke arasında 1974'te imzalanan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiği yönünde resmi şikayette bulundu.

ABD BİLİYORDU
Wall Street Journal'a konuşan ABD'li yetkililer, İsrail'in saldırı öncesi Washington'ı bilgilendirdiğini belirterek, söz konusu konvoyun bölgedeki bir askeri tesis yakınlarında vurulmuş olabileceğini belirtti. ABD'li yetkililer, New York Times'a yaptıkları açıklamalarda da Washington'ın saldırıdan önce bilgilendirildiğini doğruladı.

MİSİLLEME SİNYALİ
Russia Today'in Fars haber ajansına dayanarak bildirdiğine göre, İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Emir Abdullahyan, İsrail saldırısının 'ciddi sonuçları ' olacağını söyledi.

İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi de İsrail'in Suriye saldırısını kınadığını belirterek, 'Yapılan hamle Suriye'nin egemenlik ve toprak bütünlüğünün açıkça çiğnenmesidir ' dedi.

Saldırının Suriye devleti ve halkının ülke güvenliği ve istikrarını sağlama konusunda elde ettiği başarıları etkileme amacıyla yapıldığını söyleyen Salihi, 'Saldırı, Suriye'deki terörist guruplar ve ülke huzurunu bozanlarla Siyonistlerin hedeflerin aynı yönde olduğunu göstermektedir ' diye konuştu.

Suriye'nin Lübnan Büyükelçisi Ali Abdulkerim Ali ise Şam'ın 'misilleme opsiyonunun ' bulunduğunu ve bir sürpriz beklenebileceğini söyledi.

LÜBNAN VE HİZBULLAH'TAN KINAMA
Saldırının ardından İran'ın yanı sıra Lübnan Dışişleri Bakanlığı'nın yanı sıra Hizbullah da İsrail'i kınadı.

Lübnan Dışişleri Bakanı Adnan Mansur yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in Suriye'deki 'araştırma tesisine yönelik saldırısını' sert ifadelerle kınarken, Arap ülkelerinin, İsrail'e karşı kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini belirtti.

“İsrail'in Suriye'deki araştırma merkezini hedef alması, bütün gücümüzle kınadığımız doğrudan bir saldırganlıktır” ifadelerine yer verilen açıklamada, İsrail'in kuruluşundan bugüne Arap coğrafyasının güvenliğine yönelik sürekli bir tehdit teşkil ettiği vurgulandı.

Hizbullah açıklamasında ise bu saldırının, Suriye'deki kanlı çatışmanın gerçek kaynağının 'maskesini düşürdüğü ' belirtildi.

İKİ KİŞİ ÖLDÜ
Suriye ordusundan yapılan açıklamada, Lübnan sınırı yakınlarında bulunan Jamraya 'daki askeri araştırma tesisine yönelik saldırıda iki çalışanın öldüğü belirtilmişti. Açıklamada İsrail saldırısının, “teröristlerin tesisi ele geçirme girişimlerinin başarısız olmasının ardından” gerçekleştiği savunulmuştu. İsrail 'in Hizbullah 'a silah götüren bir konvoyu hedef aldığı yönündeki haberlerin ise doğru olmadığı iddia edilmişti.

Bu açıklamadan saatler önce Lübnan ordusu, İsrail uçaklarının hava sahalarını ihlal ettiğini ve Suriye sınırında saatler süren bir operasyon gerçekleştirdiğini duyurmuştu.

NEDEN ŞİMDİ VURDU?
2007 'de de Suriye topraklarını vuran İsrail, krizin derinleştiği günlerden bu yana Suriye 'deki kimyasal silahların Lübnan 'daki Hizbullah 'ın eline geçmesinden endişe duyduğunu dile getiriyordu. Tel Aviv yönetimi, silah transferini engellemek için benzer saldırılar düzenleyebileceği uyarısında bulunmuştu.

İsrail'in, pazar günü Demir Kubbe füze savunma sistemini, 2006'da Lübnan'la girişilen savaşta bombalanan Hayfa kenti yakınlarına kaydırması da dünkü saldırıya bir hazırlık olarak yorumlandı.

Batılı yetkililer ve güvenlik uzmanlarına göre, İsrail'in bu saldırıyı gerçekleştirme nedeni, Suriye'nin içinde bulunduğu karışıklık nedeniyle kendisine bir karşılık veremeyecek durumda olduğunu tahmin etmesi. Uzmanlara göre, İsrail ayrıca İran'ın Haziran ayında seçimlere gidecek olmasından ötürü Tahran'ın olası bir karşı saldırıya girişme ihtimalini az görüyor.

İRAN 'BİZE YAPILDI SAYARIZ ' DEMİŞTİ
Olayla ilgili İsrail 'den resmi açıklama gelmezken İran 'ın vereceği tepki önem taşıyor. Çünkü İran 'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney 'in Başdanışmanı Ali Ekber Velayeti, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, Suriye 'ye yapılacak bir saldırının İran ve müttefiklerine bir saldırı anlamına geleceği uyarısında bulunmuştu.

EN SON 2007'DE VURMUŞTU
İsrail 6 Eylül 2007 'de Suriye 'nin kuzeyinde gerçekleştirdiği hava saldırısında bir nükleer tesisi hedef almıştı. İsrail jetleri Kuzey Kore 'nin yardımıyla nükleer silah üretmekle suçlanan Suriye'nin El Kibar tesislerini bombaladığında, dönüş yolunda Hatay 'a boş bir füze tankı düşürmüştü. İsrail uçaklarının Türk hava sahasını kullandığının ortaya çıkması Türkiye 'yi de tartışmaların merkezine çekmişti.

MOSKOVA ENDİŞELİ
Rusya, Suriye'den gelen haberlerin kendilerini 'derin endişe 'ye sevk ettiğini açıkladı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, söz konusu bilgilerin doğrulanması halinde, bunun Birleşmiş Milletler (BM) yasalarının 'yüzsüzce ' ihlal edildiği anlamına geleceği belirtildi. Suriye'de her türlü şiddetin sonlandırılması, dış müdahalenin önlenmesi ve 2012'de imzalanan Cenevre anlaşması kapsamında diyalog ortamının oluşturulması yönünde çağrının yapıldığı açıklamada, olayın en ince ayrıntılarına kadar aydınlatılması gerektiği vurgulandı.