Başkavak'taki Sıtma Salgınının Kanalizasyonun Gölete Bağlanmasıyla Ortaya Çıktığı İddiası

Mardin'in Savur ilçesine bağlı Başkavak köyünde tespit edilen 12 sıtma vakasının Savur Belediyesi'nin kanalizasyon şebekesini sulama göletine bağlaması sonucu ortaya çıktığı iddia edilirken, Belediye Başkanı Eşref Ayaz sıtma hastalığının Savur Çayı'na dökülen kanalizasyon suları ile ilgisinin olmadığını savundu.

Başkavak'taki Sıtma Salgınının Kanalizasyonun Gölete Bağlanmasıyla Ortaya Çıktığı İddiası
Savur'a bağlı Başkavak (Ahmediye) köyünde 12 vatandaşın sıtma hastalığına yakalanmasının nedeninin, ilçenin kanalizasyon şebekesinin köyün yakınlarında yer alan sulama göletine bağlanması sonucu ortaya çıktığı ileri sürülürken, bu duruma tepki gösteren vatandaşlar sorunun kaynağının Savur Belediyesi olduğunu iddia ettiler. Başkavak köyünde esnaflık yapan Sami Basınç, kanalizasyon şebekesinin köy arazilerinin sulama kaynağı olan dereye bağlanması sonucu yurttaşların zarar gördüğünü belirterek, köyün ilçe merkezinden 1 kilometre uzaklıkta olduğunu ve köyün Savur'a bağlı bir mahalle konumunda bulunduğunu söyledi.

Belediyenin köyde herhangi bir ilaçlama yapmadığını kaydeden Basınç, çöplerin alınmadığını, bunlardan kaynaklı köyde artan sivrisinek sayısıyla birlikte sıtma vakalarıyla karşı karşıya kaldıklarını belirtti.

3 kardeşinin hastalığa yakalandığını dile getiren Ömer Bağuç adlı yurttaş da, göletten alınan su örneklerinin Ankara'da yapılan incelemeler sonucunda insan sağlığına zararlı olduğunun tespit edildiğini, buna rağmen ilçenin kanalizasyon suyunun sulama göletine aktığını söyledi.

Devlet yetkililerinin daha önce kurulacağı sözü verdiği arıtma tesisinin kurulmamasına tepki gösteren köy sakinleri, sorunun biran önce çözüme kavuşturulmasını istedi. Savur Devlet Hastanesi Başhekimi Uzman Doktor Saffet Yavuz da, bugüne kadar 97 yurttaşın sıtma şikayetiyle hastanelerine başvurduklarını açıkladı.

"KANALİZASYON SUYU SITMA NEDENİ DEĞİLDİR"

Başkavak köyünde sıtma hastalığının görülmesiyle birlikte gözler Başkavak köyünden geçen Savur Çayı'na döndü. Savur Belediye Başkanı Eşref Ayaz, Başkavak köyünde görülen sıtma hastalığının Savur Çayı'na dökülen kanalizasyon suları ile ilgisinin olmadığını savunurken, "Savur Çayı Başkavak köyü içinden geçmektedir. Savur Çayı 1972 yılından bu yana yaşanan bir problemdir. Bu sıtma olayı çıkınca bunu bazı çevreler istismar etmeye başladılar. Olayı çözmek için 90'larda Alman çevre kuruluşlarından Türkiye’ye gelen 250 milyon marklık yardımdan da hazırlanan projemizden faydalanmak için başvuru yaptık. Fakat o dönemin hükümeti bu para ile bütçe açığını kapattı. Ama son 2 yıldır Çevre Bakanlığı hassasiyet gösterdi. Onların katkılarıyla bu problemi çözmeye çalışıyoruz. Toplam 1 milyon olan arıtma tesisinin çalışmalarından bu yana Çevre Bakanlığı, şu ana kadar 300 bin liralık bir yardımda bulunmuştur" dedi

"Çevre Bakanlığı'nın bize verdiği yardımla arıtma tesisi kurmaya çalışıyoruz" diyen Eşref Ayaz, "Birinci ihale aşaması yapıldı. Bunun ikinci aşaması da bitti. Şu anda inşaat devam ediyor. Kanalizasyon çıkışlarının çaya bağlandığı yere kuruluyor. Bütün önceliğimiz Savur Çayı'nı temizlemektir. DSİ ile çalışmalarımız devam ediyor. Kamulaştırma çalışmaları hızlanırsa, yasaların öngördüğü kadarıyla 1 yıl içinde bitireceğiz. 1984 yılından beri ilk kez bir hükümet, CHP'li belediyeye yardım ediyor. Sıtma hastalığı Savur Belediyesi’nin çalışmaları ile ilgili bir problem değildir. Sıtma hastalığı çıkınca bunu fırsat bilip bize mal etmeye çalışıyorlar. Yıllardan beri tek kanalizasyonu olan Savur Belediyesi'dir. Savur Çayı kenarlarında olan bütün belediyeler kanalizasyon sularını Savur Çayı'na döküyor, sadece Savur Belediyesi değil" şeklinde konuştu

"Sıtma hastalığının kanalizasyon ile bir bağlantısının olmadığı görüşü hakim olacaktır. Sivrisinek üreme yerleri kanalizasyon suları olabilir, ama 1972 yılından bu yana yoktu da bugünlerde mi ortaya çıkmış? Sıtma hastalığının kanalizasyon atıklarının dereye dökülmesiyle de ilgisi yoktur" ifadelerini kullanan Ayaz, sözlerini şöyle tamamladı: "Sağlık Grup Başkanlığı'nın bana verdiği bilgiye göre, Çukurova bölgesinde mevsimlik işçi olarak çalışmaya giden ve sonrasında köye dönen 1 ailede görüldüğünü söylemiştir. Sağlıkçıların bana verdiği bilgiye göre sivrisinekler de taşıyor, bu kandan bulaşan bir hastalıktır. Türkiye’de son yıllarda sıtmanın beli kırılmıştı. Şu anda sulu tarımda Savur Çayı kullanılmıyor. Son zamanlardaki yağışların azalmasıyla Savur Çayı'nda su da azalmış bir durumda. 12 kişide sıtma hastalığı görünmüştür. Bilgisi var bende, onların da ayakta tedavisi yapılıyor. "
Kaynak: İHA