32. Gün'de 28 Şubat Kavgası
İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Şengör'ün, "Ben görevimi yaptım, yapmasaydım suçlu olurdum" diyen Emekli Orgeneral Çevik Bir'i haklı bulması, İşadamı Liberal Demokrat Parti Kurucu Başkanı Besim Tibuk'u öfkelendirdi. İkili canlı yayında karşılıklı sinirlenirken, zaman zaman Tibuk ses tonunu yükseltti.
Kanal D ekranlarında yayınlanan Mehmet Ali Birand'ın sunduğu 32. Gün programının bu haftaki bölümü hararetli tartışmalara sahne oldu. Programın konuklarında İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Şengör ile İşadamı Liberal Demokrat Parti Kurucu Başkanı Besim Tibuk arasında zaman zaman gergin anlar yaşandı.
Birand'ın, 'Çevir bir görevini mi yaptı, yoksa suç mu işledi? ' sorusu üzerine, Depremci Hoca Celal Şengör askeri desteklemei Besim Tibuk'u öfkelendirdi.
'Ben Çevik Bir'in görevini yaptığı kanaatindeyim ' diyen Celal Şengör, 'Anayasamızda orduya verilmiş memleketi koruma kollama görevi vardır. Askerin de bir hükümeti vardır. Bu kararları askerler değil, hükümet alır. Askere emir verir asker de harekete geçer. Sorun şundan kaynaklanıyor; Türkiye 'de kimse işini yapmıyor ' dedi.
'27 MAYIS DÜNYA TARİHİNİN EN BÜYÜK ALÇAKLIĞIDIR '
Şengör'ün bu sözlerine, 'Ordu milleti nasıl koruyor? ' diye çıkışan Tibuk, 'Benim Türk halkına karşı fazla bir saygım yoktur. Bunu sevgili halkımız çok iyi bilsin. Niçin yoktur? 27 Mayıs sonrası yoktur. 27 Mayıs dünya tarihinin en büyük alçaklığıdır ' şeklinde konuştu.
'Benim dönemimde üniversiteyi kazanamayanlar harp okuluna gitti ' ifadesini kullanan Besim Tibuk orduya 'Bunları nasıl yetiştiriyorlar biliyor musunuz? Bunlar kahraman. Benim vergimle verdiğim silahla, benim vergimle verdiğim üniformayla, onun eğitimini ben finanse ediyorum, çıkıyor ortaya, 'ülke elde gidiyor.' Sen kimsin be ' sözleriyle yüklendi.
Harp okullarındaki eğitimi de, 28 Şubat 'ı da 27 Mayıs 'ı anımsatarak eleştiren Tibuk'un konuştukça sesinin tonu sertleşti.
'KÜFÜR ETMEDEN KONUŞALIM '
'Bir dakika ' diyerek araya giren Şengör, 'Ben darbeye alçak demiyorum. Küfür etmeden konuşalım ' uyarısında bulundu.
'Küfür lisan da ihtiyaç olduğu için var ' karşılığını veren Tibuk'a, 'Muhakkak ama onun yeri var ' dedi.
Bunun üzerine Besim Tibuk, 'Ben burada tam istediğim gibi konuşsam bu dükkanı kapatırlar. Ben alçak diyorsam çok hafif söylüyorum ' şeklinde konuştu.
Celal Şengör tekrar söze girerek, Harp okullarını övdü, askere saygısını bir örnekle anlattı, tartışma kızıştı. Celal Şengör'ün, 'Ben bugün dahi bir general beni telefonla aradığında ayağa kalkarım ' sözleri üzerine Tibuk, 'Yapma kardeşim, bırak Allahını seversen ' diye çıkışarak, 'Sebebi gayet basit, komutanım nezaketini hiç bozmadan... ' diyen Şengör'ün sözünü kesti.
Bunun üzerine Şengör, 'Ama müsaade eder misiniz, sırayla konuşalım ' dedi. İşte ikili arasında geçen sert diyalog:
Tibuk: 'Tamam konuş. '
Şengör: 'Komutan düşüncelerini izah etti. Bu nedendir biliyor musunuz? O beğenmediğiniz harb okulunun eğitiminin kalitesidir. Besim Bey'in üniversiteye giremeyen harp okullarına giriyordu sözü doğru değil. '
Tibuk: 'Benim zamanımda öyleydi. '
Şengör: 'Sizin zamanınız beni ilgilendirmiyor. '
Tibuk: 'Bak kardeşim... '
Şengör: 'Besim Bey ben konuşuyorum. '
Tibuk: 'Tamam konuş, bağırmadan konuş. '
Şengör: 'Siz de kesmeyin. '
Şengör: Toplum içinde bir tehlike baş gösterince işler rayından çıkıyor. O zaman işte herkes üstüne vazife olmayanı yapmaya başlıyor.
Tibuk: 'Bunlar yanlış eğitilmişlerdir. Bu da utanç vesilesidir Türkiye için. '
Günümüzde askerlerin yargılanmaları konusunda ise Şengör, 'Ben yargılanmamaları gerektiği kanaatindeyim ' derken, Tibuk, 'Sadece bunları yargılanması yetmez. Bunlarla işbirliği yapanlar da ortaya çıkarılıp itibarsızlaştırılmalıdırlar ki, rol model olmasınlar ' şeklinde konuştu. BEYAZ GAZETE