Hocalı Katliamı Brüksel'de Anıldı
Azerbaycan'ın Hocalı kentinde 1992 yılında Ermeniler tarafından yapılan katliamda hayatını kaybedenler Brüksel'de törenle anıldı.
Azerbaycan Brüksel Büyükelçiliği tarafından organize edilen anma töreni 20.yıl olması vesilesiyle geçtiğimiz yıllara göre daha büyük katılımlı olarak bir panel şeklinde gerçekleşti. AB kurumlarından birkaç parlamenter ve bürokratın da takip ettiği toplantıda Azerbaycan Büyükelçisi Emin Eyübov, Azeri Milletvekili Rövşen Rzayev ve çocukken Hocalı Katliamına tanıklık etmiş ve katliamdan kurtulabilmiş Aliya Abuşova, Elmuddin Bağırov ile tüm ailesini katliamda kaybeden Xazangül Amizovo konuşmalar yaptılar.Özellikle katliamı yaşayanlar hatıralarını gözyaşları içerisinde aktarırken bazı dinleyiciler de gözyaşların hakim olamadı.
Katliama ilişkin resimlerin de sergilendiği anma töreninde ayrıca İngilizce bir sine vizyon gösterisi yapıldı. Tören sonrası açıklamalarda bulunan Azeri Büyükelçi Eyübov hem 20.yıl dönümü olması hem de Fransa'da yaşanan son gelişmelerden ötürü töreni ve paneli daha geniş tutmak ve AB'li bürokratların da katılabileceği bir güne denk getirmek istediklerini ifade etti.
Fransa'daki yasayla ilgili girişimleri doğru bulmadığını belirten Eyübov bunun ifade özgürlüğüne zarar getireceğini düşündüklerini kaydetti. Türkiye'nin bu yıl Hocalı'ya ilişkin tutumunun geçen yıllara oranla daha güçlü ve sesli olmasını geç kalınmış bir destek olarak görüp görmediği sorusuna ise Eyübov, 'Biz bu soykırımın 20.yıldönümünü anıyoruz. Avrupa'da ve dünyada Hocalı faciası hakkında artık insanlar daha fazla bilgi sahibi. Türkiye'nin konuyu sahiplenmesi noktasında ben duruma öyle bakmıyorum. Türkiye ve Azerbaycan halklarının dertleri e sevinçleri de birdir. Türkiye her zaman bu konuda desteğini söyleye gelmişti ancak sanıyorum ki20.yıl dönümü olması sebebiyle ve biraz da Fransa'da gelişen yasa meselesinin de tesiri olmuş olabilir. Başka sebepler de olabilir elbette ama resmi ve gayrı-resmi olarak Türkiye'nin kendisinin bu desteği gösteriyor olması önemli. Ben öyle değerlendiriyorum ki bunun esas sebebi Türkiye ve Azerbaycan'ın kardeşliğidir ' dedi.
Fransa'da yürürlülüğe konulmaya çalışan inkar yasası ile ilgili olarak Azerbaycan'ın tavrının net olduğunu hatırlatan Eyübov, bu kanun girişimlerinin adaletsiz olduğunu, insan haklarına aykırı olduğunu ve tarihi meselelerin siyasete karıştırılmasının yanlış olduğunu söyledi. Bunun üzerine Azerbaycan'ın Hocalı faciası ile ilgili olarak resmi düzeyde diğer devletlerin 'soykırım'ı tanıması için girişimleri olup olmayacağı sorusunu ise Eyübov, 'Biz elbette ki Hocalı faciasının 'soykırım' kimliğinin,insanlığa karşı cinayet kimliğinin tanınmasında kendi adımlarımızı yine de atacağız. Gerek ulusal düzeyde gerek 3.devletler düzeyinde gerekse uluslararası kurumlar düzeyinde bu girişimlerimizi yapacağız. Her zaman bu meseleye adalet ve hak getirmek için çabalarımızı esirgemeyeceğiz ' dedi.
Belçika- Azerbaycan Dostluk Derneği Başkanı Ayhan Demirci ise günün anlam ve önemine ilişkin yaptığı konuşmasında, 'Bu sıralar sözde soykırımları gündeme getirip Türk halkını cezalandırmaya çalışanlara karşı biz de gerçek bir soykırımı gündeme getirip bütün dünyaya göstermek istiyoruz. Olmayan şeyleri gündeme getirip insanların özgürlüğünü elinden almaya çalışanlara biz gerçek olan bir soykırımı sunmaya ve gerçekleri görmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Bizim bu konularda uyanık olmamız lazım. Biz çok geçkaldık. Kendimizi anlatamıyoruz istediğimiz gibi. Aslında bunları çıkıp tarihçilerimiz, bilim adamlarımız, bakanlarımız bütün Türk halkı her yerde bunları dile getirmek zorundadır. Bize olmayan bir iddia yakıştırılıyorsa bizim gerçekleri ortaya koymamız lazım ki bu tür iftiraları bertaraf edelim. Herkes kendi üzerine düşen görevi yapabilseydi ben bugünlere gelmezdik. Bizim halk olarak aklımızın başımıza gelmesi için illa kafamıza bir tokmak yememiz lazım ' dedi.
Törenden sonra 50 kadar Azeri vatandaşı Schuman meydanında bulunan AB kurumları önünde birkaç saat boyunca protesto gösteri yaptı. Türk ve Azeri ulusal marşlarını okuyan grup İngilizce bir bildiri okuduktan sonra dağıldı.
Kaynak: İHA
Katliama ilişkin resimlerin de sergilendiği anma töreninde ayrıca İngilizce bir sine vizyon gösterisi yapıldı. Tören sonrası açıklamalarda bulunan Azeri Büyükelçi Eyübov hem 20.yıl dönümü olması hem de Fransa'da yaşanan son gelişmelerden ötürü töreni ve paneli daha geniş tutmak ve AB'li bürokratların da katılabileceği bir güne denk getirmek istediklerini ifade etti.
Fransa'daki yasayla ilgili girişimleri doğru bulmadığını belirten Eyübov bunun ifade özgürlüğüne zarar getireceğini düşündüklerini kaydetti. Türkiye'nin bu yıl Hocalı'ya ilişkin tutumunun geçen yıllara oranla daha güçlü ve sesli olmasını geç kalınmış bir destek olarak görüp görmediği sorusuna ise Eyübov, 'Biz bu soykırımın 20.yıldönümünü anıyoruz. Avrupa'da ve dünyada Hocalı faciası hakkında artık insanlar daha fazla bilgi sahibi. Türkiye'nin konuyu sahiplenmesi noktasında ben duruma öyle bakmıyorum. Türkiye ve Azerbaycan halklarının dertleri e sevinçleri de birdir. Türkiye her zaman bu konuda desteğini söyleye gelmişti ancak sanıyorum ki20.yıl dönümü olması sebebiyle ve biraz da Fransa'da gelişen yasa meselesinin de tesiri olmuş olabilir. Başka sebepler de olabilir elbette ama resmi ve gayrı-resmi olarak Türkiye'nin kendisinin bu desteği gösteriyor olması önemli. Ben öyle değerlendiriyorum ki bunun esas sebebi Türkiye ve Azerbaycan'ın kardeşliğidir ' dedi.
Fransa'da yürürlülüğe konulmaya çalışan inkar yasası ile ilgili olarak Azerbaycan'ın tavrının net olduğunu hatırlatan Eyübov, bu kanun girişimlerinin adaletsiz olduğunu, insan haklarına aykırı olduğunu ve tarihi meselelerin siyasete karıştırılmasının yanlış olduğunu söyledi. Bunun üzerine Azerbaycan'ın Hocalı faciası ile ilgili olarak resmi düzeyde diğer devletlerin 'soykırım'ı tanıması için girişimleri olup olmayacağı sorusunu ise Eyübov, 'Biz elbette ki Hocalı faciasının 'soykırım' kimliğinin,insanlığa karşı cinayet kimliğinin tanınmasında kendi adımlarımızı yine de atacağız. Gerek ulusal düzeyde gerek 3.devletler düzeyinde gerekse uluslararası kurumlar düzeyinde bu girişimlerimizi yapacağız. Her zaman bu meseleye adalet ve hak getirmek için çabalarımızı esirgemeyeceğiz ' dedi.
Belçika- Azerbaycan Dostluk Derneği Başkanı Ayhan Demirci ise günün anlam ve önemine ilişkin yaptığı konuşmasında, 'Bu sıralar sözde soykırımları gündeme getirip Türk halkını cezalandırmaya çalışanlara karşı biz de gerçek bir soykırımı gündeme getirip bütün dünyaya göstermek istiyoruz. Olmayan şeyleri gündeme getirip insanların özgürlüğünü elinden almaya çalışanlara biz gerçek olan bir soykırımı sunmaya ve gerçekleri görmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Bizim bu konularda uyanık olmamız lazım. Biz çok geçkaldık. Kendimizi anlatamıyoruz istediğimiz gibi. Aslında bunları çıkıp tarihçilerimiz, bilim adamlarımız, bakanlarımız bütün Türk halkı her yerde bunları dile getirmek zorundadır. Bize olmayan bir iddia yakıştırılıyorsa bizim gerçekleri ortaya koymamız lazım ki bu tür iftiraları bertaraf edelim. Herkes kendi üzerine düşen görevi yapabilseydi ben bugünlere gelmezdik. Bizim halk olarak aklımızın başımıza gelmesi için illa kafamıza bir tokmak yememiz lazım ' dedi.
Törenden sonra 50 kadar Azeri vatandaşı Schuman meydanında bulunan AB kurumları önünde birkaç saat boyunca protesto gösteri yaptı. Türk ve Azeri ulusal marşlarını okuyan grup İngilizce bir bildiri okuduktan sonra dağıldı.