İnternet Andıcı Davası Hasan Ataman Yıldırım'ın Savunmasıyla Devam Ediyor

İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen İnternet Andıcı davasının 54'üncü duruşmasında Hasan Iğsız, Mehmet Otuzbiroğlu, Mehmet Eröz, İsmail Hakkı Pekin, Hıfzı Çubuklu, Alaettin Sevim ve Dursun Çiçek'in de aralarında bulunduğu 14 tutuklu sanık hazır bulundu.

Üslubu ve konuşma içeriği nedeniyle 16 duruşmaya katılması yasaklanan tutuklu sanık avukat Serdar Öztürk'ün bulunmadığı duruşmaya, hakkında yakalama kararı bulunan Hüseyin Nusret Taşdeler ve kırmızı bülten ile aranan Mustafa Bakıcı ile Bedrettin Dalan ise gelmedi.

Duruşmada sanık Hasan Ataman Yıldırım, savunmasına devam etti. Tutuksuz olarak yargılanmasına rağmen hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldığını belirten Yıldırım, 'Hakkımda çok ciddi suçlamalar var. Hayatım kayacak durumda. O yüzden her şeyi söylemek zorundayım ' dedi. Bu nedenle ayrıntılı bir savunma yapacağını belirten Yıldırım, 'Heyette bulunan üye hakimler bugünkü duruşmada farklı. Kendimi bugün duruşmaya çıkan üye hakimlere de anlatmak durumundayım. Bu nedenle 14 Şubat 2012 tarihli duruşmada yaptığım savunmamdan bazı hatırlatmalar yapacağım.

Sanık Yıldırım, İnternet Andıcı, Amirallere Suikast Davası, Askeri Casusuluk Davası ve OdaTV Davası'nın siyasi bir dava olduğunu iddia etti. Sanık Yıldırım, Ukrayna ve Fransa'da da bir dönem siyasi davaların olduğunu ileri sürerek, 'Türkiye'de benzer süreçten geçiyor ' dedi. Sanık Yıldırım, Ergenekon soruşturması kapsamında yapılan operasyonlar, açılan davalar, 'Balyoz Planı'na ilişkin yürütülen soruşturma ve dava süreçleri ile Futbolda Şike davasını da hatırlattı. Gazete küpürlerinden örnekler veren Yıldırım, İnternet Andıcı davasının da Ergenekon kapsamındaki siyasi davalardan olduğunu iddia etti.

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkındaki iddianamenin mahkemece kabul edildiğini de hatırlatan Yıldırım, 'Başbuğ, Ergenokon'un amaçları doğrultusunda TSK'ne sızmış bir yapının yöneticisi olmakla suçlanıyor. ' iddiasında bulundu. TSK'ya 1964 yılında girdiğini belirten Yıldırım, '13-14 yaşındaydım. Başbuğ da benden 3-4 yaş kadar büyük. Ben 14 yaşında mı TSK'ya sızdım? Başbuğ ne zaman sızmış? ' diye sordu.