Birand, Mit Krizinde Savcıların Ne Düşündüğünü Anlattı

Gazeteci-Yazar Mehmet Ali Birand, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan’ın savcılığa ifade vermeye gönderilmemesi ile ilgili olarak “Burada iktidar, savcıya ‘Müsteşarım yanlış yapsa dahi ifadesini alma’ diyor ve sorumluluğu üstleniyor.” dedi.

CNN Türk 'te Ayşenur Arslan 'ın sunduğu Medya Mahallesi adlı programa konuk olan Birand, KCK soruşturması kapsamında MİT Müsteşarı Hakan Fidan 'a yapılan ifade daveti ve 5 MİT görevlisi hakkında çıkarılan yakalama kararı ile başlayan siyasi bunalımı değerlendirdi. Bu olayların ardından soruşturmayı yürüten Savcı Sadrettin Sarıkaya görevden alınmış, yeni MİT Kanunu için düğmeye basılmıştı.

Programda Arslan 'ın, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner 'in “Sıradan vatandaşlar olarak erkler kavgasını dehşet ve güvensizlik duygumuz artarak izliyoruz.” sözlerini aktarması üzerine Birand, bir grup savcı ile yaptığı mülakata göndermede bulunarak, “Ben, MİT 'in görevini yaptığına inanan bir insanım. MİT, evet uygun olanı yapmıştır. Tabii savcılara da konuya dair yorumlarını sordum. Diyorlar ki 'Biz MİT elemanlarını deşifre etme gayretinde değiliz. Onları izleyip sen MİT adamısın demiyoruz. Ama polis tarafından yakalananların içinde karşımıza MİT 'çiler çıkıyor. Biz, bunlara sen MİT 'çi misin; o halde molotof kokteyli atsan, arabaları yaksan dahi ben seni almayacağım, seni görmeyeceğim mi demeliyiz? Yoksa hayır, sen yakalanmasaydın kardeşim, sen yakalandığına göre ben seni yargıya sevk etmek durumundayım; bu, benim görevim mi demeliyiz? ' ifadelerini kullandı.

Arslan 'ın “Müsteşarın ifade vermemelerinin anlamı ne? Yakalama emri nasıl görülmeli?” sorusuna Birand, şu cevabı verdi:
“MİT olayında Savcı Sarıkaya, Hakan Fidan 'dan ifade talep ediyor. Bir de kimi MİT görevlileri için yakalama emri çıkarıyor, tabii bunların içinde Fidan yok. Bir araya geldiğim yargı adamları 'MİT dokunulmaz mı? ' diye sormadan da edemiyorlar. 'MİT, yasa dışı şeyler yapıyorsa yakalanmasın. Burada görevinin dışına çıkma varsa gerekeni yaparız. Nasıl siz suç işlediğinizde sizi alıp mahkemeye veriyorsak MİT elemanını da veririz. ' diyorlar.”
Kimi MİT görevlilerinin terör eylemlerinde yakalandığını vurgulayan Mehmet Ali Birand, “Savcılara tabii 'Niçin, bunları yakaladınız? Niçin MİT Müsteşarı 'na böyle bir sorun vardı da gitmediniz? ' sorusunu yönelttim. Öyle bir uygulama ya da teamülleri yokmuş. 'Polis yakalar, bize yeteri kadar delille getirir, yargıya sevk etmezsek hesap bizden sorulur. ' karşılığını verdiler.” dedi.


“MİT YASASI İLE İKTİDARIN SORUMLULUĞU ARTACAK”
“MİT Yasası 'nı çıkarmak suça iştirak değil mi? Bu soruşturma Başbakan 'a da uzanmaz mı?” sorusu üzerine de Birand, şunları kaydetti:
“ Burada savcı hesap soruyor, MİT Müsteşarı 'na. İktidar ise kendisinden izin alınmasını diliyor. Yani sorumluluğu üstleniyor. 'Müsteşarım yanlış yapsa bile ifadesini alma ' diyor ve sorumluluğu üstleniyor. Kanımca yeni MİT kanunu da iktidarın sorumluluğunu kamuoyu nezdinde daha da artıracak. En temelinde iktidar 'Devletimi korumak için hukuk dışı işler yaptırabilirim, bunun için de yargıya hesap verdirtmem adamıma ' iletisini veriyor.”
MİT Kanunu 'na dair değişiklik teklifi veren AK Parti Milletvekili Recep Özel 'in “Yurtseverler harcanmamalı.” sözünün aktarılması üzerine Birand, “Olmaz öyle şey. Yurtsever kim? Malum, daha evvel, 28 Şubat 'ta 'ben vatanımı seviyorum diye ona buna silah çekildi, faili meçhuller yapıldı. Kusura bakmasın AK Partili vekil. ' dedi.

Birand, sürecin kötü yönetildiğini belirtirken, “Savcılar 'Biz deli miyiz, rahatımızı bozup Başbakan Erdoğan 'ın güvendiği bir müsteşara olmadık yerde problem çıkaralım. Demek ki delillerimiz kesin ki böyle bir şeye girdik. ' diyor.” ifadelerini kullandı.

Ayşenur Arslan 'ın “MİT olayında cemaat ile iktidarın karşı karşıya geldiği iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu Birand, şöyle cevapladı:
“Ben savcılara bunu söyledim, güldüler. 'Cemaat bana ne' diyor. 'Ben ne uğraşırım, cemaatle? Biz, bir emirle atanıp yok edilen insanlarız. ' diyorlar.

Konuyu Adalet Bakanı 'na da sormamışlar. Bir dosya oluşmuş, belli yere gelmiş. Başsavcılığa çıkmış, yapılacak bir şey olmadığını söylüyorlar. '