Cemil Çiçek: Bir Siyasetçi Bulup, Bir Yere Kapağı Atma Dönemi Geride Kaldı
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, eğitimin önemini anlatırken, hayatta kolay kazanç kapısı olmadığını söyledi.
Çiçek, "Bir siyasetçi bulup bir yere kapağı atma dönemi geride kaldı. Bir tek doğru yol var oda okumak, adam gibi adam olmaktır. Adam gibi adam olmanın yolu okumaktan geçiyor eğitimden geçiyor, bunun herkesin farkında olması lazım." dedi.
Çiçek, hayırsever işadamı Osman Durmaz tarafından Yozgat’ın Çekerek ilçesine yaptırılan Osman Durmaz Anadolu Öğretmen Lisesi ve 200 kişilik kız öğrenci yurdunun açılış törenine katıldı.
Törende konuşan Meclis Başkanı Çiçek, ülke ve dünya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dünya'da 13 tane riskli bölge olduğunu ve bu bölgenin 11 tanesinin Türkiye’nin etrafında bulunduğunu kaydeden Çiçek şöyle devam etti: "Dünyanın dengesini değiştirecek, huzurunu kaçıracak, başını belaya sokacak.13 riskli bölgenin 11’i Türkiye’nin etrafındadır. Çevremiz bir belalı coğrafyadır. Bu coğrafyanın ortasında da Türkiye var. Biz varız. Millet olarak biz varız. İnşallah burası bizim ebedi vatanımızdır. Ebediyete kadar burada anlımız açık, başımız dik namerde muhtaç olmadan varolacak yaşayacaksak bu çocukların iyi eğitiminden geçiyor." Eğitim konusunun tüm ülkelerin en önemli ve en öncelikli konusu olduğuna dikkat çeken Çiçek, "En gelişmiş ülkelerden tutun üçüncü dünya ülkelerine varıncaya kadar her ülkenin, her devletin en çok önem verdiği fırsat bulursa en çok kaynak ayırdığı en temel konudur. Türkiye olarak bizde olabildiğince bütçe imkanları içerisinde eğitime destek vermeye eğitim gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Ama devletin imkanları yetmiyor onun için hayır sever insanların desteğine ihtiyaç var. Bugün eğitim çağında ilköğretimden üniversiteye varıncaya kadar 20 milyon insanımız var. Bunun bir devlet için bir millet için ne kadar önemli bir değer ne kadar önemli bir kaynak olduğunu ne kadar şükredilmesi gereken bir husus olduğun bilmemiz gerekiyor. Dünyadaki 193 devletten belki üçte birinden fazlasının nüfusu bizim gençlerimiz çocuklarımız kadar bile değil. Onunu için Türkiye dünyada başa güreşecek olan ve inşallah cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yılına geldiğinde dünyanın gelişmiş 10 ülkesi arasına girebilecek olan bir ülkenin böylesine bir kaynağa imkana salip olması şükredilecek bir husustur, eğer bu ç ocuklarımız bu gençlerimizi iyi yetiştirebilirsek. Çünkü bizim bundan başka çıkar yolumuz yok en doğru yol bu insanımızı iyi eğitmektir. Bizim öyle toprağı kazıp altından çıkaracağımız petrolümüz, doğalgazımız yok, avanta gelir kaynaklarımız yok ince iğne ile kuyu kazıp bu coğrafyada varlığımızı sürdüreceğiz bundan başkada çaremiz yok onun için insanlarımızı iyi eğitmemiz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Ülkede yaşanan sıkıntıların zorlukların başlıca sebebinin eğitimsizlikten kaynakladığını söyleyen Çiçek, "Bugün karşılaştığımız ne kadar sıkıntı varsa ne kadar zorluk varsa sizi bizi üzen ne kadar gelişme varsa bunun temelinde ya eğitimsizlik yatıyor ya yanlış eğitim yatıyor yada yeteri kadar eğitimi verememiş olmamız yatıyor. Öyle olduğu içindir ki bu alandaki boşluğu meclis olarak kanun çıkartarak doldurmaya çalışıyoruz. Karşılaştığımız her sorunu şöyle bir kanun çıkararak üstesinden gelebiliriz diye kanun çıkartıyoruz ama sorunu tümüyle ortadan kaldıramıyoruz sebebi insanları yeteri kadar eğitememiş olmamızdan dolayıdır. Onun için 20 milyon gencimizi çocuklarımızı iyi eğitebilirsek çağın şartlarına uygun ülkemizin ihtiyaçlarına uygun bilgiyle beceyeriyle kültürle ahlakla donatabilirsek bu Türkiye’nin en büyük güç ve kuvvet kaynağı olacaktır. Başka yolu da yoktur bunun için biz eğitime önem veriyoruz. Ben kendimden biliyorum 41 dönüm yarısı taşlı tarla lise son sınıfa gelinceye kadar soğukkuyu lastikle okula gitmiş gelmiş , pardüsü palto denilen şeyi de üniversite birinci sınıfta zar zor bulmuş, hayır sever insanların verdiği burslarla okumuş olan bir insanım. Eğer okumasaydım bulunduğum nokta çok farklı olacaktır. Onunu için kestirme çözüm yolu yok hayatta kolay kazanç kapısı yok, avanta gelir imkanları yok, bir siyasetçi bulup bir yere kapağı atma dönemi geride kaldı. Bir tek doğru yol var oda okumak adam gibi adam olmaktır. Adam gibi adam olmanın yolu okumaktan geçiyor eğitimden geçiyor, bunun herkes farkında olması lazım. Onun için diyoruz ki bu 20 milyon gencimizi iyi yetiştirirsek Türkiye’nin sırtı hiçbir zaman yere gelemeyecektir." diye konuştu.
BOZDAĞ: HÜKÜMET OLARAK EN FAZLA DEĞERİ EĞİTİME VERDİKBaşbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’da yaptığı konuşmada eğitimin önemine değindi. Bozdağ, hayırsever iş adamı Osman Durmaz'a teşekkür ederek başladığı konuşmasına vermenin, hayır yapmanın kolay olmadığını söyledi.
"Var ki veriyor' demeyin. Zira nice zenginler ve imkan sahibi olanlar var ama eli ile cebinin arasında kilometreler var. Eli yetişmiyor."diyen Bozdağ, "Böylesi cömert insanlarla, kazandıklarını insanların hizmetine sunan insanlarla, Türkiye daha güçlü olacaktır. Vermek kolay değil zordur. Sayın Durmaz bu zoru başarmıştır. Gönül hazinesinden Yozgatımıza önemli bir yatırım yapmıştır. Yeni Osman Durmaz'ların Türkiyemizin her yerinde çoğalması bizim dileğimizdir. Hükümet olarak Türkiye’de en fazla değeri eğitime verdik. Biliyoruz ki bütün güç bilgidedir. Bugün bilgiye sahip olanlar dünyaya hükmedebiliyorlar. Zenginliği, gücü ve kuvveti elinde tutabiliyorlar. Madenleri olmayan, petrolleri olmayan nice ülkeler var, bilgiyi ürettikleri, bilgiye ulaştıkları için bilgiden kaynaklı teknoloji ürettikleri için dünyanın en güçlü ülkeleri arasında yer alıyor. Türkiyemiz güçlü olsun, her alanda ileri gitsin, bölgesinde ve dünyasında güçlü bir aktör olsun istiyorsak bunun yolu mektepten, üniversiteden geçiyor. Bunu biliyor ve AK Parti hükümetleri döneminde her bütçe de bir numaralı bütçe ayırdığımız alan eğitim alanı olmuştur. Türkiye'de okullaşmada, bugüne kadar yapılan okulların tamamının yüzde 35'inden daha fazlası son 10 yıl içerisinde hayata geçirmiştir." şeklinde konuştu.
Türkiye’de herkesin en az lise mezunu olacağına belirten Bozdağ, şöyle devam etti: "Türkiye'nin neresinde olursa olsun, bütün insanlarımız lise mezunu olacaktır. Eskiden isteyenler liseyi bitiriyordu. Biz zorunlu hale getirdik. Bütün insanlarımız köyde olsun kentte olsun en az lise mezunu olacaklar. Lise kısmına devam etme imkanı bulamayanlar açık liseye devam etmek suretiyle liseyi bitirecekler. Böylelikle Anadolu’nun eğitim seviyesini daha ileriye götürmek için adımlar attık. Okullarımız bilgisayar teknolojileriyle donattık. İnternet ağıyla donattık. Kitapları masanın üzerine koyduk. İlköğretimde orta öğretimde evlatlarını okutan annelerimize erkek ve kız çocuklarımız için ayrı ayrı ödemeler yaptık. İstiyoruz ki çocuklarımız okusun, insanlarımız okusun, üniversitelere gitme noktasında sıkıntılar olmasın. Türkiye’de 72 vakıf ve özel üniversite vardı. Anadolu’nun her yanına üniversiteleri yayalım istedik. Ülkemizin her yeri bilimin aydınlığı ile buluşsun aydınlansın ve daha ileri gitsin istedik. Bugün ülkemizde 168 üniversite oldu. Yozgat’ta da Bozok Üniversitesi oldu. Çekerek'te de Bozok Üniversitesi'nin bir kolu olacak meslek yüksek okulu ile yüksek öğrenimi de başlatmak bize nasip olacak. "
Çiçek, hayırsever işadamı Osman Durmaz tarafından Yozgat’ın Çekerek ilçesine yaptırılan Osman Durmaz Anadolu Öğretmen Lisesi ve 200 kişilik kız öğrenci yurdunun açılış törenine katıldı.
Törende konuşan Meclis Başkanı Çiçek, ülke ve dünya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dünya'da 13 tane riskli bölge olduğunu ve bu bölgenin 11 tanesinin Türkiye’nin etrafında bulunduğunu kaydeden Çiçek şöyle devam etti: "Dünyanın dengesini değiştirecek, huzurunu kaçıracak, başını belaya sokacak.13 riskli bölgenin 11’i Türkiye’nin etrafındadır. Çevremiz bir belalı coğrafyadır. Bu coğrafyanın ortasında da Türkiye var. Biz varız. Millet olarak biz varız. İnşallah burası bizim ebedi vatanımızdır. Ebediyete kadar burada anlımız açık, başımız dik namerde muhtaç olmadan varolacak yaşayacaksak bu çocukların iyi eğitiminden geçiyor." Eğitim konusunun tüm ülkelerin en önemli ve en öncelikli konusu olduğuna dikkat çeken Çiçek, "En gelişmiş ülkelerden tutun üçüncü dünya ülkelerine varıncaya kadar her ülkenin, her devletin en çok önem verdiği fırsat bulursa en çok kaynak ayırdığı en temel konudur. Türkiye olarak bizde olabildiğince bütçe imkanları içerisinde eğitime destek vermeye eğitim gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Ama devletin imkanları yetmiyor onun için hayır sever insanların desteğine ihtiyaç var. Bugün eğitim çağında ilköğretimden üniversiteye varıncaya kadar 20 milyon insanımız var. Bunun bir devlet için bir millet için ne kadar önemli bir değer ne kadar önemli bir kaynak olduğunu ne kadar şükredilmesi gereken bir husus olduğun bilmemiz gerekiyor. Dünyadaki 193 devletten belki üçte birinden fazlasının nüfusu bizim gençlerimiz çocuklarımız kadar bile değil. Onunu için Türkiye dünyada başa güreşecek olan ve inşallah cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yılına geldiğinde dünyanın gelişmiş 10 ülkesi arasına girebilecek olan bir ülkenin böylesine bir kaynağa imkana salip olması şükredilecek bir husustur, eğer bu ç ocuklarımız bu gençlerimizi iyi yetiştirebilirsek. Çünkü bizim bundan başka çıkar yolumuz yok en doğru yol bu insanımızı iyi eğitmektir. Bizim öyle toprağı kazıp altından çıkaracağımız petrolümüz, doğalgazımız yok, avanta gelir kaynaklarımız yok ince iğne ile kuyu kazıp bu coğrafyada varlığımızı sürdüreceğiz bundan başkada çaremiz yok onun için insanlarımızı iyi eğitmemiz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Ülkede yaşanan sıkıntıların zorlukların başlıca sebebinin eğitimsizlikten kaynakladığını söyleyen Çiçek, "Bugün karşılaştığımız ne kadar sıkıntı varsa ne kadar zorluk varsa sizi bizi üzen ne kadar gelişme varsa bunun temelinde ya eğitimsizlik yatıyor ya yanlış eğitim yatıyor yada yeteri kadar eğitimi verememiş olmamız yatıyor. Öyle olduğu içindir ki bu alandaki boşluğu meclis olarak kanun çıkartarak doldurmaya çalışıyoruz. Karşılaştığımız her sorunu şöyle bir kanun çıkararak üstesinden gelebiliriz diye kanun çıkartıyoruz ama sorunu tümüyle ortadan kaldıramıyoruz sebebi insanları yeteri kadar eğitememiş olmamızdan dolayıdır. Onun için 20 milyon gencimizi çocuklarımızı iyi eğitebilirsek çağın şartlarına uygun ülkemizin ihtiyaçlarına uygun bilgiyle beceyeriyle kültürle ahlakla donatabilirsek bu Türkiye’nin en büyük güç ve kuvvet kaynağı olacaktır. Başka yolu da yoktur bunun için biz eğitime önem veriyoruz. Ben kendimden biliyorum 41 dönüm yarısı taşlı tarla lise son sınıfa gelinceye kadar soğukkuyu lastikle okula gitmiş gelmiş , pardüsü palto denilen şeyi de üniversite birinci sınıfta zar zor bulmuş, hayır sever insanların verdiği burslarla okumuş olan bir insanım. Eğer okumasaydım bulunduğum nokta çok farklı olacaktır. Onunu için kestirme çözüm yolu yok hayatta kolay kazanç kapısı yok, avanta gelir imkanları yok, bir siyasetçi bulup bir yere kapağı atma dönemi geride kaldı. Bir tek doğru yol var oda okumak adam gibi adam olmaktır. Adam gibi adam olmanın yolu okumaktan geçiyor eğitimden geçiyor, bunun herkes farkında olması lazım. Onun için diyoruz ki bu 20 milyon gencimizi iyi yetiştirirsek Türkiye’nin sırtı hiçbir zaman yere gelemeyecektir." diye konuştu.
BOZDAĞ: HÜKÜMET OLARAK EN FAZLA DEĞERİ EĞİTİME VERDİKBaşbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’da yaptığı konuşmada eğitimin önemine değindi. Bozdağ, hayırsever iş adamı Osman Durmaz'a teşekkür ederek başladığı konuşmasına vermenin, hayır yapmanın kolay olmadığını söyledi.
"Var ki veriyor' demeyin. Zira nice zenginler ve imkan sahibi olanlar var ama eli ile cebinin arasında kilometreler var. Eli yetişmiyor."diyen Bozdağ, "Böylesi cömert insanlarla, kazandıklarını insanların hizmetine sunan insanlarla, Türkiye daha güçlü olacaktır. Vermek kolay değil zordur. Sayın Durmaz bu zoru başarmıştır. Gönül hazinesinden Yozgatımıza önemli bir yatırım yapmıştır. Yeni Osman Durmaz'ların Türkiyemizin her yerinde çoğalması bizim dileğimizdir. Hükümet olarak Türkiye’de en fazla değeri eğitime verdik. Biliyoruz ki bütün güç bilgidedir. Bugün bilgiye sahip olanlar dünyaya hükmedebiliyorlar. Zenginliği, gücü ve kuvveti elinde tutabiliyorlar. Madenleri olmayan, petrolleri olmayan nice ülkeler var, bilgiyi ürettikleri, bilgiye ulaştıkları için bilgiden kaynaklı teknoloji ürettikleri için dünyanın en güçlü ülkeleri arasında yer alıyor. Türkiyemiz güçlü olsun, her alanda ileri gitsin, bölgesinde ve dünyasında güçlü bir aktör olsun istiyorsak bunun yolu mektepten, üniversiteden geçiyor. Bunu biliyor ve AK Parti hükümetleri döneminde her bütçe de bir numaralı bütçe ayırdığımız alan eğitim alanı olmuştur. Türkiye'de okullaşmada, bugüne kadar yapılan okulların tamamının yüzde 35'inden daha fazlası son 10 yıl içerisinde hayata geçirmiştir." şeklinde konuştu.
Türkiye’de herkesin en az lise mezunu olacağına belirten Bozdağ, şöyle devam etti: "Türkiye'nin neresinde olursa olsun, bütün insanlarımız lise mezunu olacaktır. Eskiden isteyenler liseyi bitiriyordu. Biz zorunlu hale getirdik. Bütün insanlarımız köyde olsun kentte olsun en az lise mezunu olacaklar. Lise kısmına devam etme imkanı bulamayanlar açık liseye devam etmek suretiyle liseyi bitirecekler. Böylelikle Anadolu’nun eğitim seviyesini daha ileriye götürmek için adımlar attık. Okullarımız bilgisayar teknolojileriyle donattık. İnternet ağıyla donattık. Kitapları masanın üzerine koyduk. İlköğretimde orta öğretimde evlatlarını okutan annelerimize erkek ve kız çocuklarımız için ayrı ayrı ödemeler yaptık. İstiyoruz ki çocuklarımız okusun, insanlarımız okusun, üniversitelere gitme noktasında sıkıntılar olmasın. Türkiye’de 72 vakıf ve özel üniversite vardı. Anadolu’nun her yanına üniversiteleri yayalım istedik. Ülkemizin her yeri bilimin aydınlığı ile buluşsun aydınlansın ve daha ileri gitsin istedik. Bugün ülkemizde 168 üniversite oldu. Yozgat’ta da Bozok Üniversitesi oldu. Çekerek'te de Bozok Üniversitesi'nin bir kolu olacak meslek yüksek okulu ile yüksek öğrenimi de başlatmak bize nasip olacak. "