Elektrik üretiminde doğalgazın payı yüzde 41'lere kadar düşürüldü

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, elektrik üretiminde doğalgazın payının yüzde 41'lere kadar düşürüldüğünü bildirdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Bakanlığın 2013 yılı bütçesini sundu.

Komisyonda yaptığı sunumda, büyümesini özel sektör eliyle gerçekleştiren enerji sektörünün yatırım ortamının iyileştirilmesi, ithalatın azaltılması, yeni santrallerin yapılması ve enerji tasarrufunu ön planda tutan bir planlamaya gittiklerini söyledi.

Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını harekete geçirmek için çalıştıklarını kaydeden Yıldız, bunların çevreye rağmen değil, çevreyle beraber yapılacağını kaydetti.

-37,9 trilyon dolarlık yatırım-

Türkiye'nin ve dünyanın enerji talebinin sürekli arttığını ifade eden Yıldız, Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre bu talebi karşılayabilmek için 2011-2035 yılları arasında küresel ölçekte toplam 37,9 trilyon dolar yatırım yapılacağının tahmin edildiğini hatırlattı.

Yıldız, yine Uluslararası Enerji Ajansı'nın tahminlerine göre bugün 12,13 milyar ton eşdeğeri petrol olan dünya birincil enerji talebinin, 2035 yılında 18,5 milyar TEP, verimliliğin teşvik edildiği yeni politikalar senaryosuna göre de 16,96 milyar TEP'e ulaşmasının beklendiğini bildirdi.

Türkiye'nin halen dünya ülkeleri arasında birincil enerji tüketiminde 21'inci, petrol tüketiminde 26'ncı, kömür tüketiminde 14'üncü, elektrik tüketiminde 20'inci sırada bulunduğunu belirten Enerji Bakanı Yıldız, öte yandan Türkiye'nin dünyada kömür rezervinde 17'inci, kömür üretiminde 13'üncü, elektrik üretiminde 20'inci, jeotermal enerji kapasitesinde 12'inci, güneş enerji kapasitesinde 27'inci, rüzgar enerjisi kapasitesinde ise 16'ncı ülke konumunda olduğunu ifade etti.

-Elektrik talebinde yıllık yüzde 7-8 artış-

Türkiye'nin enerji talebinin sürekli artış gösterdiğini vurgulayan Yıldız, ülkenin dünyada 2002 yılından bu yana elektrik ve doğalgazda Çin'den sonra en fazla talep artış hızına sahip ikinci büyük ekonomi olduğunu söyledi.

Yüksek büyüme oranlarının sonucu olarak uzun yıllardan beri Türkiye'nin elektrik enerjisi artışının yıllık yüzde 7-8 seviyelerinde gerçekleştiğini anlatan Taner Yıldız, üretim kapasite projeksiyonlarına göre bu artışın önümüzdeki 10 yıllık süreç içinde de devam edeceğini ve yıllık ortalama talep artışının yüksek talep senaryosunda yüzde 7.5, düşük talep senaryosunda ise yüzde 6.5 seviyelerinde oluşmasının öngörüldüğünü bildirdi.

Bakan Yıldız, 2002 yılında 31 bin 846 Megavat olan elektrik enerjisi kurulu gücünün 2012 yılı Ekim ayı sonu itibariyle 55 bin 785 MW'ye, 2002 yılında 300 olan elektrik üretim santrali sayısının ise bu yılın Ekim ayı sonu itibariyle 743'e yükseldiğini kaydetti.

-Doğalgaz kullanımı-

Bakan Yıldız, doğalgazın kullanılmaya başlandığı 1987 yılında 500 milyon metreküp olan yıllık yurtiçi doğalgaz tüketiminin bu yıl bitimine kadar 48,5 milyar metreküpe ulaşacağını dile getirdi.

Elektrik üretiminde doğalgazın payının giderek azaldığına işaret eden Yıldız, şu anda üretimde doğalgazın payının yüzde 41'lere kadar düşürülmüş durumda olduğunu dile getirdi.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının payını artırabilmek için hem yasal altyapı çalışmalarını hem de sektörü harekete geçirecek kapsamlı çalışmaları yürüttüklerini ifade eden Yıldız, 2002 yılında 12 bin 241 MW olan hidrolik kurulu gücünün bu yıl Ekim sonu itibariyle 18 bin 747 MW'ye, rüzgar enerjisi kurulu gücünün ise 2 bin 106 MW'ye ulaştığını söyledi.

Jeotermal enerji arama çalışmalarının hızlandırıldığını anlatan Yıldız, 2002 yılında 12 bin 277 MW olan yenilenebilir enerji kaynaklarının gücünün yüzde 65 oranında artarak 2012 yılı Ekim ayı sonu itibariyle 21 bin 114 MW'ye ulaştığını bildirdi.

-Kömür arama hamlesi-

Türkiye'nin kömür potansiyelini ortaya çıkartmak ve Elektrik Üretim Anonim Şirketi uhdesinde bulunan kömür sahalarının da santral yapma koşuluyla özel sektöre devredilmesi projeleri hakkında da bilgi veren Yıldız, ''Elektrik üretiminde kullanılan yerli kaynaklarımızdan linyitten elde edilebilecek elektrik enerjisi üretim potansiyeli olarak, MTA tarafından yeni keşfedilen sahalarla birlikte ülkemizde 17 bin MW santral kurulabilecek güce sahip linyit rezervi bulunmaktadır'' dedi.

Bu yıl Adana-Tufanbeyli ve Soma-Deniş kömür sahalarının santral yapılmak üzere özel sektöre devredildiğini hatırlatan Yıldız, Bursa-Davutlar ve Harmanalanı sahaları için 1 Kasım 2012 tarihinde ihaleye çıkıldığını ve kazanan firma ile önümüzdeki günlerde sözleşme imzalanacağını söyledi.

Bakan Yıldız, Afşin-Elbistan kömür havzasına çok önem verdiklerini ve bununla alakalı görüştükleri firmaların tekliflerini önümüzdeki hafta kamuoyu ile paylaşacaklarını da açıkladı.

Deniz araştırmaları teknolojilerinin büyük hızla ilerlemesi soncu birçok ülkenin, kutuplar da dahil tüm denizlerde doğal kaynakların tespit edilmesi yönünde yoğun bir yarışın içerisine girdiğini kaydeden Yıldız, Türkiye'nin de MTA tarafından modern, ulusal yeni bir araştırma gemisinin temin edilmesi sonucunda, açık denizlerde 2 ve 3 boyutlu derin sismik araştırma kapasitesine sahip olarak bu konudaki dışa bağımlılıktan kurtulacağını ifade etti.

-Petrol ve doğalgaz arama yatırımları-

Petrol ve doğalgaz yurtiçi arama yatırımlarının 2002 yılına oranla yaklaşık 15 kat artırıldığını kaydeden Yıldız, 2002 yılı sonunda 42 milyon dolar olan yurtiçi toplam arama yatırımının, 2012 yılında 610 milyon dolar olarak planlandığını anımsattı.

Yıldız, ''2002 yılında 47 bin metre olan sondaj metrajı 2012 yılında 247 bin 550 metre olarak öngörülmüş olup, 2012 Ekim ayı sonu itibariyle 148 bin 428 metre olarak gerçekleşme sağlanmıştır'' dedi.

TPAO'nun yurtiçi çalışmalarını Karadeniz ve Akdeniz'de yoğunlaştırdığını, yurtdışında ise Azerbaycan, Irak, Libya, Kazakistan, Afganistan, Kolombiya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde çalışmalar yürüttüğünü anlatan Enerji Bakanı, Ekim sonu itibariyle halen Türkiye'de 52 adet petrol arama ve üretim şirketinin, 385 adet arama ve 83 adet işletme ruhsatıyla faaliyet gösterdiğini söyledi.

Yıldız, 2002 yılında yaklaşık 700 milyon dolar olan maden ihracatının, bu yılın sonunda 3 milyar 355 milyon ton olarak gerçekleşeceğini kaydetti.

Bor madeninin özelleştirme programına alınmayan önemli ve stratejik madenlerden biri olduğunu vurgulayan Yıldız, ''Borun özelleştirilmesiyle ilgili zihnimizde bir şey barındırmıyoruz. Ancak, hizmet alımlarıyla ilgili bir takım çalışmaları sürdürüyoruz'' diye konuştu.

-Nükleer santral-

Hızla artan enerji ihtiyacının sadece yerli kaynaklardan karşılanamayacağını ve bu nedenle nükleer santrallerin bir zorunluluk olduğunu ifade eden Yıldız, ''2023 yılına kadar 2 nükleer güç santralenin devreye alınması ve 3. santral inşasına başlanması ile nükleer enerjinin elektrik enerjisi üretimi içerisindeki payının artırılması hedeflenmektedir'' dedi.

Bu çerçevede İçel Akkuyu bölgesinde kurulması planlanan nükleer santral projesi hakkında bilgi veren Yıldız, projeye sahasında halen zemin etüt çalışmalarının sürdürüldüğünü ifade etti.

Yıldız, ''İlgili kurumlardan izin, lisans ve ruhsatlar alındıktan sonra inşaat süreci başlayacak ve en geç 7 yıl içerisinde santralın birinci ünitesi ticari işletmeye alınacaktır'' diye konuştu.

Bakan Yıldız, Bakanlık, bağlı ve ilgili kuruluşlarının yürütmekte oldukları projelere 2013 yılı için tahsisi öngörülen toplam ödenek miktarının 5 milyar lira olduğunu, Bakanlık merkez teşkilatına 2013 yılı bütçesi olarak da toplam 201,93 milyon lira ödenek tahsis edildiğini bildirdi.

Kaynak: AA