Uzmanlardan Klima Uyarısı
Kilis İl Sağlık Müdürü Dr. Turgay Happani, uygunsuz klima kullanımının bazı hastalıklara sebep olduğunu söyledi.
Happani, insan sağlığı için sıcaklığın 20-25 derece, nemin de yüzde 45-60 olmasının ideal olduğunu belirterek, "Özellikle sıcak ve soğuk havalarda konforlu olabilmek ve verimli çalışabilmek için klimaların uygunsuz şekilde kullanılması bazı sağlık problemlerine yol açıyor. Konforlu bir ortam için klimanın yazın 20-21, kış aylarında ise 27-28 derece olarak ayarlanması uygundur" dedi.
Ev, işyeri, araç gibi ortamlarda uygun ısı ayarlaması sağlayan ve hemen hemen birçok yerde konfor açısından kullanılmakta olan klimaların dikkatli kullanılmadığı taktirde insan sağlığını olumsuz etkilediğini dile getiren Happani, "Klimalar; gribal enfeksiyonlar, bazı viral üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, kas ağrıları, kas tutulması ve yüz felcine neden olduğu gibi üfledikleri bakteriler sebebiyle zatürreeye de neden olur. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve üst ve alt solunum yolu ile ilgili kronik
sinüzit ve bronşiti olanlar klima kullanımında tehlike altındadır. Klimaların direkt olarak kişinin üzerine soğuk hava üflemesi, yüzdeki sinir kılıfı üzerine etki ederek, ödem ve yüz felci oluşturabilir. Klimaların üflediği soğuk hava ve ortama yaydığı tozlar, özellikle alerjik bünyeli kişilerin şikayetlerini ve krizlerini tetikleyerek, astım krizlerinin yaşanmasına ve kuru öksürüğe neden olur. Bu nedenle alerjik bünyesi olan kişilerin ani ısı değişikliklerinden kaçınmaları gerekir" diye konuştu.
Klimaların bakımı ve temizliğinin her yıl ciddi ve düzenli olarak yapılmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Happani, "Klima yolu ile bulaşan hastalıkların en önemlisi ‘Legionella pnömonisi‘ olarak adlandırılan zatürreedir. Klimanın üflediği havaya direkt maruz kalınmaması gerekiyor. Hastalarda tipik zatürreeden farklı olarak, akciğere ve solunum sistemine ait şikayetler ön planda değildir. İlk 24-48 saat içinde halsizlik, kırgınlık, yaygın kas ağrıları, şiddetli baş ağrısı ve huzursuzluk vardır. Daha
sonra ateş ve ilk iki günde yoğun olmak üzere kuru öksürük görülür. Bulantı, kusma, karın ağrısı gibi sindirim sistemi bulguları ortaya çıkabilir. Hastaların yüzde 20‘sinde sinir sistemi bulguları, ajitasyon, konsantrasyon bozuklukları, hatta koma hali görülebilir. Klimaların zararlı etkilerini en aza indirmek için klimaların bakımı ve temizliğinin her yıl ciddi ve düzenli olarak yapılması çok önemlidir. Bakteri filtresi kullanılmalıdır. 25 derecelik sıcaklık en uygun ısı derecesidir. Ortamın aşırı
soğutulmamasına dikkat edilmelidir. Klimaların üflediği havaya direkt maruz kalmamaya özen gösterilmelidir. Özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı olan kimselerde, klima kullanımına son derece dikkat edilmeli, ortam çok soğutulmamalıdır. Klimaların filtrelerinin de sık sık temizlenmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatırım" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Ev, işyeri, araç gibi ortamlarda uygun ısı ayarlaması sağlayan ve hemen hemen birçok yerde konfor açısından kullanılmakta olan klimaların dikkatli kullanılmadığı taktirde insan sağlığını olumsuz etkilediğini dile getiren Happani, "Klimalar; gribal enfeksiyonlar, bazı viral üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, kas ağrıları, kas tutulması ve yüz felcine neden olduğu gibi üfledikleri bakteriler sebebiyle zatürreeye de neden olur. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve üst ve alt solunum yolu ile ilgili kronik
sinüzit ve bronşiti olanlar klima kullanımında tehlike altındadır. Klimaların direkt olarak kişinin üzerine soğuk hava üflemesi, yüzdeki sinir kılıfı üzerine etki ederek, ödem ve yüz felci oluşturabilir. Klimaların üflediği soğuk hava ve ortama yaydığı tozlar, özellikle alerjik bünyeli kişilerin şikayetlerini ve krizlerini tetikleyerek, astım krizlerinin yaşanmasına ve kuru öksürüğe neden olur. Bu nedenle alerjik bünyesi olan kişilerin ani ısı değişikliklerinden kaçınmaları gerekir" diye konuştu.
Klimaların bakımı ve temizliğinin her yıl ciddi ve düzenli olarak yapılmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Happani, "Klima yolu ile bulaşan hastalıkların en önemlisi ‘Legionella pnömonisi‘ olarak adlandırılan zatürreedir. Klimanın üflediği havaya direkt maruz kalınmaması gerekiyor. Hastalarda tipik zatürreeden farklı olarak, akciğere ve solunum sistemine ait şikayetler ön planda değildir. İlk 24-48 saat içinde halsizlik, kırgınlık, yaygın kas ağrıları, şiddetli baş ağrısı ve huzursuzluk vardır. Daha
sonra ateş ve ilk iki günde yoğun olmak üzere kuru öksürük görülür. Bulantı, kusma, karın ağrısı gibi sindirim sistemi bulguları ortaya çıkabilir. Hastaların yüzde 20‘sinde sinir sistemi bulguları, ajitasyon, konsantrasyon bozuklukları, hatta koma hali görülebilir. Klimaların zararlı etkilerini en aza indirmek için klimaların bakımı ve temizliğinin her yıl ciddi ve düzenli olarak yapılması çok önemlidir. Bakteri filtresi kullanılmalıdır. 25 derecelik sıcaklık en uygun ısı derecesidir. Ortamın aşırı
soğutulmamasına dikkat edilmelidir. Klimaların üflediği havaya direkt maruz kalmamaya özen gösterilmelidir. Özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı olan kimselerde, klima kullanımına son derece dikkat edilmeli, ortam çok soğutulmamalıdır. Klimaların filtrelerinin de sık sık temizlenmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatırım" şeklinde konuştu.