Canım Babam 8. Bölüm özeti ve fragmanı
Ekranların beğenilerek izenen dizisi Canım Babam 8. Bölümüyle 14 Temmuz Perşembe akşamı Show Tv ekranlarında olacak. İşte Canım Babam 8. Bölüm özeti ve fragmanı...
Canım Babam dizisinin 8. Bölüm özeti Show Tv web sitesinde şu şekilde yer aldı:
Kerem, yaz tatiline giren çocukların boş vakitlerini değerlendirmesi için bir mürebbiye tutar. Alman ekolünden gelen Mualla hanım, çocuklara disiplin, eğitim ve adab-ı muaşeret kurallarını verir ancak bir gestapo nezaketiyle!
Mualla'nın gelişiyle çocuklardan uzak kalan ve bu arada annesiyle teyzesinin oyununa gelen Cansu, ölümcül bir hastalığının olduğunu sandığı Yılmaz'la evlenmeyi kabul eder.
Bir evde düğün telaşı hüküm sürerken diğer evde Mualla'nın sert kuralları işlemektedir. Mürebbiyelerinin despotluğundan bıkan çocuklar ona küçük bir oyun oynar. Acaba iki evde oynanan oyunlar, Cansu'yla Kerem'i tekrar biraraya getirebilecek midir?
Kerem dört yıl önce eşini kaybettiğinde üç çocuğuyla kalakalmıştır. Büyük bir aşkla bağlı olduğu ve zamansız kaybettiği eşinin ardından kendini işine adamış, hem doktorluk, hem de başhekimlik yaparak uzun saatler çalışmış, bu süreçte çocuklarını dadılar büyütmüştür.
Bir süre önce bu aşırı çalışma temposundan bunalan ve çocuklarını ihmal ettiğini fark eden Kerem yaşamını değiştirmeye karar verir; başhekimliği bırakır, evini hastaneye yakın bir sokağa taşır ve dadıyı işten çıkarır. Bundan böyle çocuklarına kendisi bakacak, her ihtiyaçlarıyla ilgilenerek kaybettiği zamanı geri kazanmaya çalışacaktır.
Ancak Kerem'i yeni hayatında renkli bir sürpriz beklemektedir çünkü yeni taşındıkları bu aile yadigarı köşk, mahallenin tatlı belası Cansu'nun eviyle dip dibedir.
Cansu kısa zamanda çocukların sevgilisi haline gelirken, Kerem'in de hem sürekli didiştiği hem de yardım almadan duramadığı komşusu olarak evin adeta doğal bir üyesi olur. Kerem'le Cansu çocuk yetiştirme konusunda sürekli çatışırlarken bu çatışmadan çıkan denge, çocukların ihtiyacı olan aile ortamını yaratır. Ve birbirine zıt bu iki insan arasında zamanla adı konulamayan bir duygusal bağ oluşur.
Kerem'in çocuklarını büyütme macerasına ve renkli komşusuyla yaşadığı tatlı didişmelere siz de tanık olun...
Kerem, yaz tatiline giren çocukların boş vakitlerini değerlendirmesi için bir mürebbiye tutar. Alman ekolünden gelen Mualla hanım, çocuklara disiplin, eğitim ve adab-ı muaşeret kurallarını verir ancak bir gestapo nezaketiyle!
Mualla'nın gelişiyle çocuklardan uzak kalan ve bu arada annesiyle teyzesinin oyununa gelen Cansu, ölümcül bir hastalığının olduğunu sandığı Yılmaz'la evlenmeyi kabul eder.
Bir evde düğün telaşı hüküm sürerken diğer evde Mualla'nın sert kuralları işlemektedir. Mürebbiyelerinin despotluğundan bıkan çocuklar ona küçük bir oyun oynar. Acaba iki evde oynanan oyunlar, Cansu'yla Kerem'i tekrar biraraya getirebilecek midir?
Kerem dört yıl önce eşini kaybettiğinde üç çocuğuyla kalakalmıştır. Büyük bir aşkla bağlı olduğu ve zamansız kaybettiği eşinin ardından kendini işine adamış, hem doktorluk, hem de başhekimlik yaparak uzun saatler çalışmış, bu süreçte çocuklarını dadılar büyütmüştür.
Bir süre önce bu aşırı çalışma temposundan bunalan ve çocuklarını ihmal ettiğini fark eden Kerem yaşamını değiştirmeye karar verir; başhekimliği bırakır, evini hastaneye yakın bir sokağa taşır ve dadıyı işten çıkarır. Bundan böyle çocuklarına kendisi bakacak, her ihtiyaçlarıyla ilgilenerek kaybettiği zamanı geri kazanmaya çalışacaktır.
Ancak Kerem'i yeni hayatında renkli bir sürpriz beklemektedir çünkü yeni taşındıkları bu aile yadigarı köşk, mahallenin tatlı belası Cansu'nun eviyle dip dibedir.
Cansu kısa zamanda çocukların sevgilisi haline gelirken, Kerem'in de hem sürekli didiştiği hem de yardım almadan duramadığı komşusu olarak evin adeta doğal bir üyesi olur. Kerem'le Cansu çocuk yetiştirme konusunda sürekli çatışırlarken bu çatışmadan çıkan denge, çocukların ihtiyacı olan aile ortamını yaratır. Ve birbirine zıt bu iki insan arasında zamanla adı konulamayan bir duygusal bağ oluşur.
Kerem'in çocuklarını büyütme macerasına ve renkli komşusuyla yaşadığı tatlı didişmelere siz de tanık olun...