Kurtulmuş: Kanalın Hafriyatıyla Başbakan‘a Boğazda Başkanlık Sarayı Yapalım

HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Kanal İstanbul projesini fantezi olarak değerlendirdi. Kurtulmuş, ‘’Bir fantezi de biz yapalım, o kanaldan çıkacak hafriyatı Dolmabahçe Sarayı‘nın karşısına boşaltalım, bir ada yapalım. Tayyip Bey de o adayı başkanlık sarayı olarak kullansın.‘’ dedi.

HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Kanal İstanbul projesini fantezi olarak değerlendirdi. Kurtulmuş, ‘’Bir fantezi de biz yapalım, o kanaldan çıkacak hafriyatı Dolmabahçe Sarayı‘nın karşısına boşaltalım, bir ada yapalım. Tayyip Bey de o adayı başkanlık sarayı olarak kullansın.‘’ dedi.

    HAS Parti lideri Kurtulmuş, Uluslararası Basın Derneği (UBD)‘nin Ankara‘daki ‘‘Gazetecilerle Buluşma‘‘ toplantısına katıldı. UBD toplantısında çok sayıda yerli ve yabancı basın mensubu yer aldı.

    Toplantıyı düzenleyen UBD’nin başkanı Sinan Burhan, UBD’nin kuruluş amacının sayıları her geçen gün Türkiye’de görev yapan yabancı ülke gazetecileri ile Türk gazetecileri kaynaştırmak ve ülkenin medya sahasında gelişimine paralel olarak etkinliklerde bulunmak olduğunu söyledi. Burhan, UBD olarak seçim sürecinde Kurtulmuş gibi liderleri Ankara’da görev yapan hem Türk hem de yabancı basın mensupları ile bir araya getirerek, ülke sorunlarını ve bölgesel sorunları masaya yatıracaklarını anlattı.



‘‘LADİN İNANCINA GÖRE DEFNEDİLMELİYDİ‘‘

Daha sonra Kurtulmuş, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı. İlk olarak Usame Bin Ladin konusuna değinen Kurtulmuş, konuşmasında Ladin‘in ABD güçleri tarafından öldürüldüğü ve cesedinin de okyanusa atıldığına yönelik haberleri değerlendirdi.

    ABD güçleri tarafından El Kaide lideri Usame Bin Ladin‘in Pakistan‘da öldürüldüğünün açıklanması hakkında, ‘‘Öyle anlaşılıyor ki Usame bin Ladin bundan sonra olmayacak.‘‘ dedi. Kurtulmuş, ‘‘Ladin dünyanın en büyük teröristi olsa da onun mensup olduğu dinin kaidesine göre defnedilmesi gerekirdi.‘‘ diyerek, Ladin‘in cesedinin denize atılmasını eleştirdi. Kurtulmuş, Batılı güçlerin bazı emellerine ulaşmak için terörü araç olarak kullanmaya devam edeceklerini beklediğini belirtti.

    ‘‘Ladin‘in cesedinin okyanusa atılmasına karşı çıkan Kurtulmuş, ‘‘Ladin ve şebekesinin kimlere hizmet ettiğini İslam dünyasında yaşanan işgaller ve zulümler bize göstermiştir. Ladin ve şebekesinin varlığı, ABD ve müttefiklerinin işine yarar olmuştur. Ölümü hakkında şüpheler vardır. Ancak öyle anlaşılıyor ki Ladin bundan böyle olmayacaktır. Muhtemeldir ki öldürülmüştür. Ancak dünyanın en büyük teröristi de olsa o kişinin inandığı dinin esaslarına göre defnedilmesi gerekirdi. Cesedinin okyanusa atılmasını doğru bulmuyorum. Biz cesedini çöpe attık, denize attık demek büyük devlet olma iddiasında olan bir ülkeye (ABD‘ye) yakışmaz.‘‘ dedi.     

    Kurtulmuş, Ladin sonrasında dünyada terör konusunda yeni bir dönemin başlayacağını, 11 Eylül gibi büyük hadiseler beklemediğini, ancak terörün hep Batılı güçlerin bazı emellerine ulaşmak için araç olarak kullanımına devam edileceğini beklediğini söyledi.

    Ladin ve şebekesinin 1990’lı yıllarda Afganistan’da Rusların güneye inmesini engellemek için devreye girdiğini anlatan Kurtulmuş, ‘’Ladin ve adamları ilk olarak bu görevi yaptıktan sonra daha sonra da 11 Eylül ve devamında Irak ve Afganistan işgallerinin önünü açarak ikinci kez Batılı güçlerinin işine yarar faaliyetin içinde olmuştur.’’ ifadesini kullandı.



‘‘BÜYÜK ÜLKELER TERÖRE DESTEK VERİYOR‘‘

Dünyada Ladin sonrası tehdit algılamasında da değişmeler yaşanabileceğini söyleyen Kurtulmuş, ‘’İslam ve terörün yan yana anılmasında Ladin ve adamlarının katkısı büyük olmuştur. Dünyada İslamifobia’nın oluşmasını sağlamışlardır. Ladin sonrası ise terör yine bir argüman olarak kullanılacak, ancak yönteminde değişiklik belki olabilir.’’ yorumunda bulundu.

    Ladin’in öldürülmesinin ABD’nin iç siyasetine yönelik sonuçlar doğuracağını anlatan Kurtulmuş, ‘’Şu sıralar zor durumda bulunan Obama da rahatlayacaktır.’’ diye belirtti. Dışa bakan yönüyle ise Kurtulmuş, bu olayın ardından ABD’nin Afganistan ve Pakistan’a bakışının da değişeceğini, o bölgelerde daha çok hareketlilik beklediğini söyledi.         

    Dünyada hiçbir terör örgütünün büyük devletlerin desteği dışında hareket edemeyeceğini dile getiren Kurtulmuş, ‘’El Kaide gibi örgütler büyük ülkelerin istihbarat desteği olmadan ayakta duramaz. El Kaide büyük ülkelerin desteği olmadan operasyon yapamaz.’’ tespitini yaptı.

    ABD Başkanı Barack Obama’nın ‘’İslam bizim için düşman değil’’ sözlerini de değerlendiren Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti: ‘’Çünkü İslam coğrafyası çok aktif, büyük değişimlerin ve yeniliklerin yaşanacağı bir yer. İslam dünyası buna açık. Dünya ekonomisine ve siyasetine yön vermek isteyenler İslam dünyasını göz ardı edemez. Bu anlamda temenni ediyorum ki bu olayla birlikte Batılı güçler İslam dünyasıyla olan ilişkilerini daha doğru bir zemine oturtsun, İslam ülkelerinin ensesinde boza pişirmekten vazgeçsin.’’

‘‘AKTÜTÜN‘DE KARARTMA YAPANLAR PKK‘YA DESTEK VERENDİR‘‘

Terör örgütü PKK‘yı da değerlendiren Kurtulmuş, El Kaide için söylediği ‘’Büyük ülkeler teröre destek veriyor’’ sözünü tekrarlayarak, ‘’Aktütün’de karartma yapanlar PKK’ya yardım edenlerdir.’’ şeklinde ifadelerde bulundu. Kurtulmuş, ‘’Aktütün karakolu baskınında bilgi karatması yapanları terörü destekleyenler olarak görebiliriz.’’ şeklinde konuştu.

    Suriye’deki olayları da değerlendiren Kurtulmuş, Türkiye’de özgürlükler ve demokrasi alanının gelişmemesi halinde bu tür olayların yaşanabileceğine dikkat çekti. Kurtulmuş, ‘’Demokrasi içinde hak aramak isteyenlere fırsat vermez, seçim barajını aşağı çekmezseniz onlar da sokakta hak arar. Sokakta izin vermezseniz onlar da dağda hak arar.’’ diye konuştu.

‘‘ÖZGÜRLÜKLERİ GENİŞLETMEZSENİZ DEVRİK LİDERLER GİBİ OLURSUNUZ‘‘

Mısır’ın devrik lideri Hüsnü Mübarek’in bile bugün ‘’keşke demokratik hakları verseydim’’ noktasına gelmiş olabileceğini söyleyen Kurtulmuş, ‘’Türkiye’de bunların bir an evvel gerçekleşmesi gerekir. Başbakan, bir dahaki dönem başörtülü olacak diyor. Özgürlükler ertelenemez. Devrik liderler de daha sonra yaparız dediler, ama devrildiler. Başbakan‘ı bu sözlerinden ötürü kınıyorum. Herkesin Meclis’te olmaya hakkı var." sözlerini kaydetti.

‘‘KANALIN HAFRİYATIYLA BAŞBAKAN‘A BOĞAZDA BAŞKANLIK SARAYI YAPALIM‘‘

    Konuşmasında iç politikaya da değinen Kurtulmuş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çılgın proje diye adlandırdığı Kanal İstanbul projesini eleştirdi.

    Kurtulmuş, ‘’Başbakan seçimden sonra bu projeyi ağzına hiç almayacak. Belediye başkanıyken İstanbul’a vize diyordu, şimdi bu projeyle İstanbul’a 6 milyon insan davet ediliyor. Başbakan boğazları imara açtırmadığı için Pınarhisar‘ı boyladı. Şimdi kendisi açıyor. Orada bir milyon ağaç keseceğiz diyor. Kesemez, bir milyon insan yığar ağaçları kestirmeyiz. Bir değil elli bin kanal yapsanız, bir gemi Möntro’ya göre ben buradan geçmeyeceğim derse geçiremezsiniz.’’ dedi.

    Kurtulmuş, Kanal İstanbul projesini fantezi olarak değerlendirerek, ‘’Bir fantezi de biz yapalım, o kanaldan dünya kadar hafriyat çıkacak, onu Dolmabahçe Sarayı‘nın karşısına boğaza boşaltalım, bir ada yapalım. Tayyip Bey de o adayı başkanlık sarayı olarak kullansın.‘’ sözleriyle projeye tepkisini dile getirdi.