'Para bulup binayı ısıtamadık'

Ayvalık Müzik Akademisi'nin kurucusu Prof. Dr. Filiz Ali, akademiyi yaşatmaya kararlı olsa da destek alamamaktan şikayetçi.

'Para bulup binayı ısıtamadık'
Vehbi Koç Vakfı tarafından ödüllendirilen, Ayvalık Müzik Akademisi'nin kurucusu Prof. Dr. Filiz Ali, akademiyi yaşatmaya kararlı olsa da destek alamamaktan şikayetçi.

Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin gelişimine katkıda bulunduğu için Vehbi Koç Vakfı'nın kültür sanat ödülüne değer görülen, müzik yazarı ve müzikolog Prof. Dr. Filiz Ali, 14 yıl önce kurduğu Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi'ni yaşatmak için uğraşıyor. "Ödül iyi bir motivasyon oldu" diyen Ali, SABAH'ın sorularını cevapladı.

- Ayvalık'ta kurduğunuz müzik akademisi, hayal ettiğiniz noktaya geldi mi?
- Her yıl bir yenilikle devam ediyoruz. Koç Vakfı'nın verdiği ödül büyük bir motivasyon oldu. İnsanın yapmak istediklerinin hepsini gerçekleştirmesi o kadar kolay değil.

SADECE İKİ KİŞİYİZ

- Küçük bir ekiple akademiyi nasıl ayakta tutmayı başarıyorsunuz?
- İki kişiyiz biz. İlke Boran ve ben. Bizim ekibimiz mikro. İkimiz de 14 yıldır gönüllüyüz. Bir ara Nejat Eczacıbaşı Vakfı bize iki-üç yıl maaş ödemişti. Ama artık o da yok. Ama ufak tefek destekçilerimiz çok.
- Akademi bu şartlarda nasıl yaşatılabiliyor?
- Master class için belli bir ücret alınıyor. O ücretin karşılığında gelen hocalara ücret ödeniyor, yol paraları karşılanıyor. Bu arada mutlaka öğrencilere bir parti ya da gezi yaparız. Bazen ucu ucuna gelir, bazen zararda oluruz. Paraya ihtiyacımız olduğunda sevgili dostlarımızdan rica ediyoruz. Bin-iki bin euro gibi bir miktar bu da. Öğrencilere burs veren hayırsever dostlarımız var.
- Kışın da konserler devam ediyor mu?
- Bu yıl mali sıkıntımız çok olduğu için yapamadık. Ama bundan önceki üç yıl her ay bir konser verdik. Mazot parasını verip binayı ısıtamayacağımız için bu yıl kış konseri yapmadık. Ama 15 günde bir sinema kulübümüzün sinema klasikleri gösterimi oldu. Hatta !f İstanbul'un gösterimlerinden bazıları da internet üzerinden orada yapıldı. Kış faaliyetleri tamamen finansmana bağlı.

GÖNÜLLÜLÜĞÜN SINIRI VAR

- Ayvalıklılar destek oluyor mu?
- Tabii çok. Bizim isteğimiz Ayvalıklı çocuklara müzik eğitimi vermek. Çocukların hayatlarında bir enstrüman çalıp, nota okumayı öğrenmesi, İstiklal Marşı'nı doğru söylemeyi öğrenmesi gerekir. Çünkü kimse İstiklal Marşı'nı doğru söyleyemiyor, zor çünkü. Ama biz öğretiriz. Venezüella'da varoşlarda neredeyse evsiz çocuklara müzik eğitimi vererek rehabilite ettiler, önemli bir orkestra ortaya çıktı.
- Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın Ayvalık'taki bir binayı daha size vermek üzerine bir sözü vardı. Bu gerçekleşti mi?
- Olmadı maalesef. Kültür Bakanlığı'na ait olan kilisenin restorasyonu için bir ihale açılacaktı. Sanırım açıldı ama sonra ne oldu, bilmiyorum. Bizim yaşayabilmemiz için gerçekten bir veya iki ciddi kurumsal desteğe ihtiyacımız var. Benim de ennihayet bir sabır çizgim var. İlke Boran, genç bir insan, kendi mesleği var. Gönüllülüğün de bir sınırı var. Kurumsal desteğe ihtiyacımız var. Dünyada bu tür kültür ve eğitim etkinliklerine mutlaka yerel yönetimler, devlet yardımcı olur. Biz şimdiye kadar destek istemedik. Çünkü belediyemiz maddi açıdan zor durumda. Ama olması gereken budur. Akademi, Türkiye'de ilktir. Bizden sonra açılan oldu ama devam edemediler. Uluslararası anlamda devamlılığı olan ve kurumsallığı doğru giden bir başka faaliyet yok.