Kutanis: `binanız Yeni Deprem Yönetmeliğine Uymuyor’ Diye İstismar Edebilirler

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.

Kutanis: `binanız Yeni Deprem Yönetmeliğine Uymuyor’ Diye İstismar Edebilirler
Doç. Dr. Mustafa Kutanis, her depremden sonra halkın hassasiyetini istismar edici şekilde, "Binanız yeni deprem yönetmeliğine uymuyor, mutlaka güçlendirilmeli." şeklinde telkinler yapıldığını, bunun mesnetsiz ifadeler olduğu söyledi. Kutanıs, “Büyük depremler en mükemmel test. Şiddetli depremde hasar görmeyen yapılara periyodik bakımlar haricinde asla dokunulmamalı.” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kutanıs, Cihan Haber Ajansı ()`na yaptığı açıklamada, 1939 Erzincan Depremi’nden sonra Türkiye’de 1940 yılında ilk deprem şartnamesinin İtalyan Deprem Şartnamesi’nden çeviri yapılarak, yürürlüğe girdiğini bildirdi. Kutanis, ilk şartnameyi takiben 1961, 1968 ve 1975, 1998 ve 2007 yıllarında deprem yönetmelikleri yayınlandığını hatırlattı.
Her büyük depremden sonra halkın hassasiyetini istismar edici şekilde, "Binanız yeni deprem yönetmeliğine uymuyor, mutlaka güçlendirilmeli." şeklinde telkinler yapıldığını ve bunun mesnetsiz ifadeler olduğunu kaydeden Kutanis, “Mevcut deprem yönetmeliğinin 2015 yılında yenileneceğini varsayalım. Peki, bu durumda ne olacak? Tekrar binalarımızı yeni, yönetmeliğe uydurmaya mı çalışacağız?” sorusunu yöneltti.
Kutanis, şöyle konuştu: “Yapı stokumuzda 1960’lı yıllardan kalan binalar var. Bu mantığa göre, bu binaların 1975’te, 1998’de ve 2007’de yeniden tekrar tekrar güçlendirilmeleri gerekirdi. Oysa 1961 Deprem Yönetmeliği esas alınarak deprem hesapları yapılan pek çok bina Gölcük’te 17 Ağustos 1999 Depremi’ni başarıyla atlatmışlardır. “

"HASAR GÖRMEYEN YAPILARA ASLA DOKUNULMAMALI"
Yönetmelikte kriter olarak kullanılan ‘Büyük depreme’ eşdeğer bir depremi depremin merkezine belirli bir yakınlıkta olmasına rağmen az hasarlı veya hasarsız atlatan binalara, yapılacak periyodik bakımların haricinde asla dokunulmaması çağrısında bulunan Kutanis “ Varsa dolgu duvarlar yıkılmamalı, yerleri değiştirilmemeli, statik açıdan bir müdahalede bulunulmamalıdır.” uyarısında bulundu.
17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi, 12 Kasım 1999 Düzce Depremi veya 23 Ekim 2011 Van-Erciş depremlerinin, Türkiye koşullarında bir binanın yaşayabileceği en şiddetli depremler olduğuna dikkat çeken Kutanis, “Depremin merkezine belirli bir yakınlıkta olup da bu depremleri hasarsız, az hasarlı veya orta hasarlı geçiren binalar inşaat mühendisliği açısından başarılı sayılırlar. Çünkü bu binalar en mükemmel testten geçmişlerdir. Bu türden başarılı mühendislik eseri olan binalardan alınan derslerle, depremde çökmeyen binaların nasıl yapılması gerektiği bilgisine ulaşmak en akıllıca yoldur. Hasar alan binaların hasar nedenleri araştırmalı, zayıf yönleri güçlendirilmeli; hasar almayan binaların ise neden hasar almadıkları araştırılarak yeni yapılacak binalara bu bilgiler aktarılmaktadır.“ şeklinde konuştu.

"KAPLAMA YAPILAN BİNALAR DİKKATLİ İNCELENMELİ"
Binaların depremde ciddi hasarlar alabileceğini ancak bu hasarların çeşitli izolasyon veya dekorasyon kaplamaları nedeniyle gizlenmiş olabileceğinin altını çizen Kutanis, “Bu binaların artçı şoklarda veya gelecekte meydana gelecek bir depremde yıkılması muhtemeldir. Bu bakımdan binaların hasarsız olup olmadığı konusunda ciddi çalışma yaptırılabilir; bu konuda ileri araştırma tekniklerinin kullanılması mümkündür. Ciddi hasar almış binalar ise mevcut yönetmeliğin 7. bölümüne göre güçlendirilmelidir.” ifadelerini kullandı.