Tecrübeli gazeteci Metin Özkan isyan etti

Usta gazeteci Metin Özkan neye isyan etti?

Güneş Gazetesi Ankara temsilcisi ve televizyon programcısı Metin Özkan,gazetemize kendi adının kullanıldığı "metinozkanvadisi.com" adlı web sitesini değerlendirdi.Tecrübeli gazeteci Özkan,o site yüzünden 'Kurtlar Vadisi' dizisinden bile soğudum” ifadesini kullandı.

Hükümet, internet medyasıyla ilgili yasal düzenleme çalışmalarını son aşamasına getirirken, konuyu Gazeteci- Yazar Metin Özkan’la değerlendirdik. “İnternet dünyasındaki düzensizliğin en büyük mağdurlarından biri de benim” diyerek tartışmaya katılan Özkan, “Yeni yasa çıkınca, paylaşım siteleriyle ilgili düzenlemeler de olursa, ilk davayı açanlardan biri ben olabilirim. Hiçbir ilgim ve bağım olmamasına karşın, yıllardır ‘Metin Özkan Vadisi’ adıyla yayın yapan site beni isyan ettirdi. Hatta, o site yüzünden ‘Kurtlar Vadisi’ dizisinden bile soğudum” ifadesini kullandı.Özkan’a göre, internet medyasıyla ilgili düzenleme, teknolojide baş döndüren değişim yaşandığı bir süreçte hayati önem taşıyor.

Halen Güneş Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi olarak görev yapan, televizyon Programlarının yanı sıra, Radyo Televizyon Gazetecileri Derneğinin de başkanlığını yürüten, Özkan’la sohbetimiz şöyle:

- Teknolojiyle ilişkiniz nasıl? İyi bir internet kullanıcısı mısınız?

Mesleğim gereği sürekli internetle haşır neşirim. Ne var ki, bu sanal dünyanın nimeti kadar, külfetini de taşımak zorunda kalıyorum. Hele, hiçbir ilgim ve bağım olmamasına karşın, benim ismimle yayın yapan bir site nedeniyle, çıkarılacak yeni düzenlemeyi dört gözle bekliyorum.

- “Metin Özkan Vadisi” adlı siteden bahsediyorsunuz sanıyorum. Herkes o sitenin size ait olduğunu zannediyor…

O siteyle hiçbir bağım yok. Sadece isim benzerliğinden yararlanarak yayınını sürdüren bir site. Defalarca bu ismi kullanmaması için yazı yazarak hassasiyetimi ilettim. Ancak bugüne kadar bir netice alamadım. Benim kendi adıma kayıtlı tek sitem www.metinozkan.com ‘dur. Onun dışında benim adımla açılan hiçbir siteyle bağlantım yok. Okurlarımın da bu konuda hassas olduğunu biliyorum.

- Ne tür tepkiler alıyorsunuz?

Yazılarımı ve televizyon programlarımı takip eden vatandaşlarımız zaten o sitede paylaşılan değerlendirmelerin, benimle uzaktan yakından bir ilgisinin olmadığını hemen fark ediyor. Elbette milli değerler, ülkemizin birliği ve bütünlüğü konularında ben de çok hassasım. Ancak hiçbir zaman kafatasçı bir yaklaşımla konuları değerlendirmedim.
Yazılarımda ve konuşmalarımda, insanlara hakaret etmemek, ırk, dil ve din ayrımı yapmamak, küçümseyici ifadeler kullanmamak için büyük hassasiyet gösterdim.
Tabii bana ait olduğunu zannederek siteye girip yazıları inceleyen bazı okurlarımız da şaşırdıklarını söylüyor. ‘Gazete ve televizyonlardaki söylemlerinizle, sitedeki söyleminiz çok farklı’ diyenler oldu. Ben, siteyle bir bağımın olmadığını söyleyince, ‘Anlamalıydık’ dediler.

- İnternet dünyasındaki en sıkıntılı durumlardan biriyle karşılaşmışsınız. Siteyi kapattırmak için girişiminiz oldu mu?

Elbette. Kaç kez, sitenin yöneticilerine ve sahibine mesajlar atıp uyarıda bulundum. İsmini değiştirmelerini rica ettim. Ancak hiçbir netice alamadım. Siteyle bağım olmadığını ispatlamam için ismimi mi değiştirmem lazım? Son dönemde o site yüzünden beğenerek izlediğim ‘Kurtlar Vadisi’ dizisinden bile soğuyacak noktaya geldim. Yasal düzenleme çıkınca, ‘Metin Özkan Vadisi’ adlı o siteye dava açarak, yargı yoluna başvuran ilk isimlerden biri olabilirim. O yüzden internet medyasıyla ilgili yasal düzenlemeyi, bir gazeteci, televizyoncu ve yazar olmanın ötesinde, bir mağdur olarak da dört gözle bekliyorum.

- Sayın Bülent Arınç, ocak ayına kadar bu düzenlemenin çıkabileceğini söyledi. Size göre nasıl bir yasa çıkmalı?

Sayın Bülent Arınç’ın, bu konunun üzerinde ne kadar hassasiyetle durduğunu yakından bilen biriyim. Ancak yasa, internet medyasıyla sınırlı kalacak gibi görünüyor. Diğer paylaşım siteleri konusunda genel hükümler geçerli olacak. Bu hükümlerin de yeniden düzenlenerek, mağduriyetlerin giderilmesi önem taşıyor. Benim gibi çok sayıda insan var. Son dönemde bazı siteler vasıtasıyla yapılan yayınların siyasi partileri, siyasetçileri, güvenlik kurumlarını ne kadar zor duruma düşürdüğünü ve bu siteleri yöneten kişilerin yasal boşluklardan ne kadar kolay yararlanabildiğini gördük. İnternette sansür olmamalı ancak önüne gelen de hakarete, karalamaya, iftiraya, kara çalmaya, sindirmeye, küfür edip küçük düşürmeye yönelik yayınlara tevessül edememeli. Umuyorum çıkarılacak yasa, bir nebze de olsa boşlukları doldurmaya, sıkıntıları gidermeye vesile olur.